GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: "Nevroz" kutlamalarına, sekiz yıl önce 21 Martta hayatını kaybeden Kemal Kurkut'a, yeni bir sürece girildiğine, Türkiye İnsan Hakları Vakfının 19 Mart sayfasına ve yargının araçsallaştırılmasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:69
Tarih:20.03.2025

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben de hem Genel Kurulu hem de bütün milletvekillerini ve ekranları başında bu Genel Kurulu takip eden bütün halkları saygıyla selamlıyorum.

8 Mart itibarıyla aslında kadınların sahiplenmeye başladığı o barış ve demokratik toplum çağrısı, 12 Mart itibarıyla Lice'den startını verdiğimiz "Nevroz" kutlamalarıyla daha büyük bir şekilde sahiplenilmeye başlandı. Yarın da Diyarbakır'da "Nevroz" Meydanı'nda yine büyük "Nevroz"u kutlayacağız. Belki Erkan Akçay'la ortaklaştığımız bir nokta olabilir "Nevroz"un bu vesileyle resmî bir bayram kabul edilmesi; resmî bir tatil kabul edilmesi kanun teklifimiz gündeme geldiğinde -o da kutladığı için- belki destek verir.

Yine, halklarımızın "Nevroz"unu kutlarken, sekiz yıl önce Amed'de "Nevroz" Meydanı'nda polis kurşunuyla katledilen Kemal Kurkut'u bir kez daha anıyorum. Kemal Kurkut'u anarken, yarın hem barışı hem demokratik toplumu hem de bir arada yaşamı savunan herkesin "Nevroz"unu kutluyorum, "Nevroz" "..."(*) diyorum.

19 Mart itibarıyla ne yazık ki yeni bir sürece girmiş görünüyoruz, bizler için çok yabancı olan bir süreç değil. Biz 2 Kasım 2016 itibarıyla Gültan Kışanak'ın Diyarbakır'a varır varmaz gözaltına alınması ve gözaltına alındıktan sonra yedi yıl boyunca yargılanmasının sürmesi ve bu yargılama neticesinde beraat ettiği hâlde, aradan 2 seçim geçtikten sonra, Diyarbakır halkının iradesinin 2 dönem üst üste ihlal edilmesi sürecine hiç yabancı değiliz. Hâliyle 19 Martta artık, muhalefete dolu silahla Rus ruleti oynatma girişiminin başka bir versiyonunu görmüş oluyoruz. Bu dolu silaha bir diploma kurşunu koyayım, bir yolsuzluk kurşunu koyayım, bir terör safsatası koyayım, kent uzlaşısına saldırayım, HDK'ye saldırayım, Kürtlerin oy verdiği her yöne saldırıyım tavrıyla geliştirilen bu saldırıyı, demokratik siyasete yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Türkiye bu aralar geleceğinin Avrupa'da, Avrupa Birliğinde olduğunu söylüyor ancak AİHM'den tam 2 defa çıkmış 18'inci maddeden yani siyasi saiklerle siyasi rakipleri veya sivil figürleri hedef almadan hüküm giymiş bir ülke 3'üncüsüne giderayak yine bir adım atıyor. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz.

Özellikle de kent uzlaşısının yani bir kentteki, bir ilçedeki, bir ildeki, bir bölgedeki bütün halkların dâhil olduğu o toplumsal uzlaşının sağlandığı bir şeyin böyle bir suçmuş gibi gösterilmesini asla kabul etmiyoruz.

Şimdi, Türkiye İnsan Hakları Vakfının 19 Mart için şöyle küçük bir sayfası var "19 Martta insan hakları bağlamında neler yapılmış?" diye. "Hapishanede sağlık hakkı engellenen mahpus." demiş; Uğur Ok Sincan Cezaevinde sağlık hakkına erişememiş. İstanbul'da protestoya polis müdahalesi, İstanbul'da gözaltına alınan belediye başkanları...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - ...belediye yöneticileri, diğer kişiler. İstanbul'da yine gözaltına alınan başka bir gazeteci, bir gazeteci daha. İzmir'de gözaltına alınan dernek yöneticisi. Diyarbakır'da belediye başkanının yargılandığı dava, Dersim'de belediye başkanının yargılandığı dava, İstanbul'da gazetecinin ceza aldığı dava, İstanbul'da yine gazetecinin yargılandığı dava. Sosyal medya platformlarının kısıtlanması, eylem ve etkinliklerin yasaklanması, milletvekillerine fezleke... Maşallah da maşallah, her şeyin gerçekleştiği, bir de demokrasiden bahsedilen bir süreç! Oysaki, barış ve demokratik toplum çağrısının yapıldığı bu süreçte Parlamentoda grubu bulunan bütün siyasi partilerin yapabileceği en iyi şey barışı ve bu çağrıyı toplumsallaştırmak ve toplumsal barışa tehdit olabilecek böyle saldırıları tümüyle kınamaktır ve bu saldırıların karşısında durmaktır çünkü yargının araçsallaştırıldığı bu saldırı eğer bugün kınanmazsa, yarın buradaki bütün gruplara dönecek. Bize döndüğü için...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.

BAŞKAN - Bitirin lütfen.

CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Bu saldırı bizi son sekiz yılda kesintisiz bir şekilde hedef aldığı için söylüyoruz; dün bizi hedef almıştı, bugün CHP'yi hedef aldı ve bundan sonra başka siyasi partileri de hedef alacak alacaktır. Yargının araçsallaştırılmasına derhâl son verilmeli, iç barışı sağlamaya odaklanılmalı ve toplumsal barışın sağlanması için herkes elini taşın altına koymalıdır. Bu ülkede yüreği demokrasiyle atan milyonlarca yurttaşımızla bir aradayız, yan yanayız. Diyarbakır'dan İstanbul'a kadar demokratik yaşamı hep birlikte örme hususunda irademiz tamdır. Bu saldırıyı kınıyoruz.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.