Konu: | Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 71 |
Tarih: | 26.03.2025 |
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan yasa teklifinin 6'ncı maddesiyle Petrol Piyasası Kanunu'nda değişiklik yapılmakta, lisansa tabi faaliyetlerle ilgili olarak hakkında vergi kaçakçılığı incelemesi yapılan tesislere vergi incelemesi sonuçlanıncaya kadar lisans verilmeyeceğine ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle yeniden düzenleme yapılıyor. AYM kararında yer alan "kuralın kişilere aşırı bir külfet yüklediği, kamu zararının önlenmesi yönündeki amaç ile teşebbüs özgürlüğüne getirilen sınırlama arasında makul dengenin bozulmasına neden olduğu" şeklindeki gerekçesi de dikkate alınarak teklifte bir yıl olarak belirlenen sürenin daha da kısaltılması hususunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir. Vergi Denetim Kurulunca denetlemeye tabi tutulan işletmelerde ortak olan kişiler başka şirketlerde de ortak olduğunda o şirketin lisansının devri askıya alınmalıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tabii, burada kanun teklifi görüşüyoruz ama ülke maalesef son günlerde bir hukuksuzluk garabetiyle karşı karşıya. Cumhuriyet Halk Partimiz Türkiye'nin 1'inci partisi olmuş, iktidarın korkulu rüyası hâline gelmiştir. Ekrem İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi, adalet ve demokrasi talep eden herkesin ortak sesi, ortak nefesi, ortak iradesidir. Bu mücadele sadece Ekrem İmamoğlu'nun, sadece Cumhuriyet Halk Partisinin mücadelesi değildir; bu, 86 milyonun geleceğine sahip çıkma mücadelesidir. Sandıkta yenemediğini yargı eliyle yürütülen siyasi kumpaslarla bertaraf etmenin adı net olarak halk iradesine darbedir. Ülkemizin bir sonraki Cumhurbaşkanına engel olmak üzere devreye girenler, kendi ikballeri için ülkeyi ataşe atanlardır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomistlere göre Sayın İmamoğlu'nun tutuklanarak millî iradeye yaptığınız darbenin ülkeye maliyeti 26 milyar dolardır. Bu, yalnızca Merkez Bankasının rezerv satışıyla meydana gelen kayıptır. Borsadan kaynaklı kayıpsa 2 trilyon TL'dir. Ülkeyi her geçen gün fakirleştirdiğiniz yetmiyormuş gibi, dünya ülkeleri sıralamasında da üçüncü dünya ülkesi hâline getirdiniz. Bu 26 milyar dolar her bir emekliye 62 bin TL ikramiye olabilirdi. Siz burada sanki emekliye ulufe dağıtır gibi bin lira veriyorsunuz; alın o bin liranızı, alın o bin liranızı diyoruz biz de buradan size. (CHP sıralarından alkışlar)
Evet, değerli milletvekilleri, bayram geldi, emekli, torunlarına elini öptüremeyecek, harçlık veremeyecek durumda. Âdeta onları dilenci yerine koydunuz, vebali sizin boynunuzadır. Ev kirasını ödeyemeyen, faturalarını yatıramayan, evine et alamayan emeklinin ahı sizi bir gün devirecek, merak etmeyin. 60 milyondan fazla insan açlık içerisinde yaşıyor bu ülkede. İktidara yakın küçük bir azınlık kur korumalı mevduat, faiz, döviz, borsa ve size yakın olduğu için her türlü ayrıcalıklardan faydalanmakta, bir kısım ise patlayan icra dosyalarıyla boğuşurken öte yandan borç batağı içerisinde kredi kartlarıyla geçinmeye çalışıyor. Şimdi de sadaka verir gibi bayram ikramiyesinin 4 bin liraya yükseltilmesini burada tartışıyoruz; komedi gibi. Emeklilerimiz için en az asgari ücret kadar bayram ikramiyesi verilmesi, maaşlarının da insanca yaşam koşullarını sağlayacak hâle getirilmesini bekliyoruz.
Günlerdir milyonlar sokakta, gençler yine ses yükseltiyorlar. Yirmi üç yıllık iktidarınızda bir gün bile bu gençlerle empati kurmadınız arkadaşlar. Ne demek istiyor bu gençler, niye sokaklara dökülüyorlar, ne yaşıyorlar, hiç ilgilenmediniz. Baktığınızda size rant alanı yaratmak dışında hiçbir şeyle uğraşmadığınız görülüyor maalesef. Tam on iki yıl önce yaşanmış olan, Gezi Parkı'nda ağaçlara sahip çıkmakta olan gençleri maalesef ne hâline getirdiniz? Terörist hâline getirdiniz ve on iki yıl sonra bu insanları cezaevine gönderiyorsunuz. Anlamak istemiyorsunuz gençleri, onların sorunlarını dinlemiyorsunuz. Bakın, beş yıl içerisinde 800 binin üzerinde genç üniversiteyi kazandığı hâlde gidemiyor. Bu, sizi rahatsız etmiyor mu arkadaşlar? Gençlerin bu ülkeden umudunu kaybetmiş olması, başka ülkelere gitmek istemesi sizin umudunuzu kaybettirmiyor mu bu ülkede, bundan hiç rahatsızlık duymuyor musunuz? Bütün bunlar sürüp giderken siz ne yaptınız? "Birkaç ağaç" dediniz Gezi olaylarına.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Şu anda geldiğimiz noktada ülkemiz kara, yağmura hasret kalmış; bunun nedenini düşündünüz mü acaba? Bunun nedeni, vahşi madenciliğiniz sayesinde meraları, sulak alanları, ağaç alanlarını yok ettiniz, Gezi'nin sesini duymadınız, duymak istemediniz. Yetmiyor, meraları yok ettiğiniz gibi, buraları rant alanına çevirdiğiniz yetmiyormuş gibi, maalesef demokrasiyi de kurak alana çevirdiniz arkadaşlar, hukukun üstünlüğünü de kurak alanlara çevirdiniz. Yine ne demek istediğimizi anlamıyorsunuz. Çıkarın artık kafanızı kumdan.
Ben bütün iktidar ortaklarına sesleniyorum: Ülkeyi tek adamın hırslarına feda etmeyin. Unutmayın: Kurtuluş yok tek başına! Ya hep beraber ya hiçbirimiz! Zulümle abat olunamayacağını unutmamamız gerekiyor.
Herkese saygılar sunuyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)