Konu: | Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 71 |
Tarih: | 26.03.2025 |
METİN ERGUN (Muğla) - Sabahın beş buçuğunda yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Muhterem milletvekilleri, ülkemizin çözüm bekleyen büyük sorunları bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi, iktidarın bilinçli politikaları sonucu ortaya çıkan yüksek enflasyondur. Dolayısıyla konuşmamı bu yüksek enflasyon üzerine bina etmeye çalışacağım.
Dünyada Birleşmiş Milletlere üye 193 ülke vardır, bu ülkelerden sadece 5'inin enflasyonu Türkiye'den daha yüksektir. Bir başka deyişle 187 ülke arasında en yüksek enflasyona sahip 1'inci ülkeyiz. Enflasyon bir ülkenin nasıl yönetildiğinin en net göstergelerinden biridir. Ne yazık ki Türkiye uzun zamandır çok kötü yönetilmektedir ve kötü yönetim millet için âdeta zulüm hâline gelmiştir. 9'uncu Cumhurbaşkanımız rahmetli Demirel'in sözleri bu durumu, enflasyonla ilgili bu durumu çok iyi tasvir etmektedir. "Enflasyon devletleri yıkan bir olaydır, milletleri içinden bozan bir olaydır. Enflasyon sadece pahalılık değil, ahlakı da bozar. Borcu olan borcunu ödeyemez, alacağı olan alacağını tahsil edemez. Hırsızlıktan, soygundan fuhşa kadar hemen her kapıyı açar, toplumun içini bozan bir olaydır." demiştir merhum Demirel. An itibarıyla vatandaşımızın hayatını en fazla karartan sorun yüksek enflasyondur ve acilen çözüm beklemektedir.
Muhterem milletvekilleri, son yirmi yılda iktidarın bilinçli ekonomik tercihleri sonucunda ortaya çıkan tablo milletimiz için büyük bir eziyete dönüşmüştür. 2005 yılında Türkiye'de yalnızca 623 bin kişi açlık sınırının altında yaşıyordu. Şu an bu rakam neredeyse 15 milyona ulaşmış durumdadır. Yine, 2015 yılında 15 milyona yakın vatandaşımız yoksulluk sınırının altında yaşıyor idi. Aradan geçen yirmi yılda vatandaşın refahını artırmak bir yana, yaşam koşulları daha da kötüleşmiştir. 2025 yılı itibarıyla yoksulluk sınırı altında yaşayan kişi sayısı 25 milyona dayanmış durumdadır. Bu tablo AK PARTİ'nin bilerek ve isteyerek yaptığı siyasi ve ekonomik tercihlerin bir sonucudur. Enflasyonu düşürmek istemeyen bir anlayışın milletimize maliyeti giderek artmaktadır. Ne yazık ki her hafta yandaşlar için yeni bir düzenleme yapan iktidar, vatandaşın yıllardır içinde bulunduğu ekonomik krizi ve yüksek enflasyonu görmezden gelmektedir.
Muhterem milletvekilleri, enflasyonu düşürmek için herhangi bir politika üretmeyen bu iktidar sözde tasarruf tedbirleriyle gerçeği gizlemeye çalışmaktadır. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek göreve başladığı Haziran 2023'te "Rasyonel politikalara döneceğiz." vaadinde bulunmuş idi -sadece idi- ancak aradan geçen iki yıla yakın süreçte faiz artırmak dışında herhangi bir somut adım atmamıştır. Göreve geldiğinde manipüle edilmiş resmî enflasyon oranı yüzde 38,21 iken faizler yüzde 50'ye çıkmasına rağmen, son açıklanan yıllık enflasyon yüzde 39'dur. Enflasyonu düşürmek için atılması gereken en önemli adım kamu harcamalarında tasarruf yapmaktır. Lakin son iki yılda kamu harcamaları kısılmadığı gibi tam aksine daha fazla harcama yapılır hâle gelmiştir. Ayrıca krizin faturası da zenginlere ve rantiyelere değil, çalışanlara ve dar gelirlilere ödettirilmek istenmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
METİN ERGUN (Devamla) - Muhterem milletvekilleri, Türkiye iktidarın kötü yönetiminin sebep olduğu ekonomik krizden ve yüksek enflasyon sarmalından kurtulmak zorundadır. Bunun da reçetesi kapsamlı bir yapısal reform paketinin hazırlanması ve yürürlüğe konulmasıdır. Aksi hâlde, ekonomideki kırılganlık ve yüksek enflasyon vatandaşlarımızın hayatını karartmaya devam edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)