Konu: | YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 73 |
Tarih: | 08.04.2025 |
CHP GRUBU ADINA KAYIHAN PALA (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bir kez daha Sağlık Bakanlığının tarafların görüşünü almadan yapmış olduğu bir düzenleme üzerine konuşma yapıyoruz. Bakın, sağlık meslek mensuplarının serbest meslek icrası hakkında bir düzenleme yapılırken hiç olmazsa tarafların görüşünü almak uygun olurdu. Ne Türk Tabipleri Birliği gibi meslek örgütlerinin ne de burada sözü geçen sağlık meslek mensuplarının, derneklerinin herhangi bir görüşü alınmadan yapılmış olması tekrar karşımıza "Biz onların görüşlerine değer vermiyoruz." yaklaşımını bir kez daha maalesef getirmiştir. Açık söyleyelim, bunun toplum sağlığına katkısının sınırlı olması en başından tarafların görüşlerinin alınmamasıyla ilgilidir.
Bir başka önemli şey, Sağlık Bakanlığı bu düzenlemeyi yaparken diyor ki: "Böylece sağlık hizmetlerinin erişilebilir olması ve verimli sunulabilmesine katkıda bulunacağız." Buradan şunu söylemek lazım: Yıllardır söylediğimiz Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın aslında erişilebilirlikle ve verimlilikle ilgili sınırlıklarını Sağlık Bakanlığı da kabul etmiş oluyor ama bu düzenlemeyle bu sınırlığın aşılması mümkün değil. Açık söyleyelim, tekrar, sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesine dönük bir yapılanmayla karşı karşıyayız.
Değerli milletvekilleri, dünyada da Türkiye'de de çok sayıda araştırmayla gösterildi ki sağlık hizmetlerinin ticarileştirilmesi yalnızca sağlık sermayesinin işine yarar. Dolayısıyla bunu ticarileştirmek yerine kamucu bir sistemi hayata geçirmek çok daha uygun olurdu doğrusu ama maalesef bu düzenlemede yine böyle bir yaklaşımı görmüyoruz.
Burada bazı sağlık meslek mensupları var. Bir tanesinden örnek vereyim; örneğin, diyetisyenler. Diyetisyenlerle ilgili böyle bir düzenleme yapmak yerine... Geçen gün cezaevlerinde karşılaştım, biliyor musunuz, diyetisyenler cezaevlerinde, fizyoterapistler cezaevlerinde idari memur olarak çalışmak zorunda kalıyorlar. Sağlık Bakanlığı böyle bir düzenleme yapacağına diyetisyenleri, fizyoterapistleri, burada adları olanları birinci basamak başta olmak üzere istihdam edecek bir politika gütse o zaman Türkiye'de hem sağlık hizmetlerine erişimle ilgili sorunlar büyük ölçüde azaltılır hem de verimlilikle ilgili sorunlar büyük ölçüde ortadan kaldırılabilir.
Değerli milletvekilleri, az önce sözü edildi, Türkiye'de hasta tedavi edebilme yetkisi yalnızca tıp doktorlarına aittir, 1219 sayılı Yasa 1928'den bugüne bu yetkiyi hekimlere vermiştir. Bu yönetmeliğin en önemli zaaflarından bir tanesi, tedavi etme yetkisi hekimlerde olduğu hâlde hasta tedavisine ilişkin hekimin göndermesine gerek olmadan da bir tedavi hizmetinin sunulabilmesine dönük bir yaklaşımın benimsenmiş olmasıdır. Bu, toplum sağlığı açısından büyük bir sıkıntıyı gündeme getirebilir; buradan bunu söylemeyi bir görev biliyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Pala, lütfen tamamlayın.
KAYIHAN PALA (Devamla) - Ayrıca, denetimle ilgili sıkıntıların aşılması mümkün görünmüyor. Burada komisyonlarda birlikte çalıştığımız değerli meslektaşlarımı da görüyorum. Ve yine, bu yönetmeliğin öngörüsü çok zayıftır. Size bir örnek vereyim, bakın, Meclis tutanaklarından: Yıl 2015; 2015 yılının Şubat ayında 5510 sayılı Kanun'da bir düzenleme yapılıyor. Düzenlemeye göre, sözleşmeyle çalıştırmış oldukları hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yapılması özel hastaneler için bir yeni düzenleme olarak karşımıza getiriliyor, 2015. CHP'li milletvekilleri Sağlık Komisyonunda bu düzenlemeye karşı çıkıyorlar, diyorlar ki: "Bu düzenlemeyi yaparsanız şirketler yoğun bakımları bile ele geçirebilir." O zaman Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri, üstelik yenidoğan uzmanları diyorlar ki: "Asla böyle bir şey olamaz. Siz hiç yenidoğan yoğun bakımı yapan bir şirket gördünüz mü?" Evet, gördük sayın milletvekilleri, o yüzden bebekler öldü.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)