GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:73
Tarih:08.04.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; buradan defalarca dile getirdiğimiz, şimdi bir kez daha tekrar edeceğim bir hakikat var: Türkiye'de Anayasa fiilen askıya alınmıştır. İktidar, kamunun gücünü kendi çıkarları için kullanmaktadır. Yargı, emniyet ve kolluk güçleri, RTÜK, TRT, gibi kamu hizmeti veren kurumlar AKP rozeti takmış birer partili gibi çalışmaktadırlar. 2016 yılından bu yana başta HDP ve DEM PARTİ'li siyasetçiler, belediye eş başkanları ve belediyeler olmak üzere Türkiye hakları iktidarın siyasi darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır.

"Millî irade" diye demokrasi narası atan bakanlara ve iktidar temsilcilerine buradan sesleniyorum: Van'da, Hakkâri'de, Mardin'de, Batman'da, Siirt'te, Akdeniz'de, İstanbul'da atamayla belediyeler yönetiliyor. Bu topraklarda iktidara oy verenler makbul yurttaş, DEM PARTİ'ye oy verenler, muhalefet partilerine oy verenler anayasal olarak yok hükmündedir, öyle mi? Az önce de burada gördük, AK PARTİ Grup Başkan Vekili bir konuşma yaptı burada ve "Seçilmişlere, sandığa, sandıktan çıkan iradeye saygı duyun." dedi. Evet, biz de diyoruz, sandıktan çıkan iradeye saygı duyun. Ama siz sandıktan çıkıyorsunuz da bizim seçilmişlerimiz şapkadan mı çıkıyor? Buna anlam veremiyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Yani siz sandığa sahip çıkarken biz nereden çıkıyoruz? Bunu söyleyeyim. Selahattin Başkan, Figen Başkan, Abdullah Zeydan Başkan, Neslihan Başkan, Devrim Başkan, Ahmet Türk Başkan; bunların hepsi sandıktan çıkmadı mı? Hem de en zor baskılara rağmen, bütün baskılara rağmen, hilelere rağmen rekor oylarla sandıktan çıktılar. İşte, 7 Haziran 2015; işte, 31 Mart 2024; kaybetmeye tahammülünüz olacak artık. Halkın iradesine yargıyla, siyasi darbe planlarıyla, gizli tanıklarla sonsuza kadar el koyamazsınız.

Değerli milletvekilleri, 19 Marttan bu yana tamamen demokratik haklarını kullanan binlerce yurttaş işkenceye, kötü muameleye, çıplak aramaya, tacize, orantısız güce maruz kalarak gözaltına alınmıştır. Yüzlerce öğrenci bugün cezaevindedir. Türkiye cezaevleri muhaliflerin toplama kampına dönüşmüş durumdadır. Buyurun, burada bir ifade tutanağı var, gerçekten buradaki ifadeleri okumaktan bile hayâ ediyorum. Bu ifadede çıplak arama var, sözlü taciz var, fiziki taciz var, darp var ama Adalet Bakanı ne diyor? "İşkence yok." diyor. İçişleri Bakanı ne diyor? "İşkence yok." diyor. Bunları görüntüleyen gazeteciler gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Siz hâlen "İşkence yok." diyorsunuz. Bu utanç belgesi karşısında söyleyecek neyiniz var, bunu çok merak ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Hülakü, lütfen tamamlayın.

ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Devamla) - Ona da diyecek bir şeyiniz var "Bunlar teröristtir." diyorsunuz "Bunlar marjinal gruplardır." diyorsunuz. Siz sizden olmayan herkese "terörist" diyorsunuz. Ülkenin yarısını terörist ilan ettiniz. Sizden âlâ marjinal bir grup mu var, sizden âlâ toplumu korkuyla yöneten bir grup mu var, işkenceyle, darpla, tacizle insanları hizaya getirmeye çalışan anlayış mı var bu memlekette?

Değerli milletvekilleri, demokratik cumhuriyet ve toplumsal barış bu ülkenin en acil ihtiyacıdır. Anayasal hak ihlali, yargının siyasallaşması, kayyumun bir yönetme biçimi alması Türkiye'nin 2'nci yüzyılının utanç vesikası hâline gelmiştir. Bu sebeple, hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulan tüm siyasi mahpusların, öğrencilerin, aydınların derhâl serbest bırakılması gerekmektedir. Buradan da onlara binlerce kez selam olsun.

Teşekkür ediyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)