GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İklim Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:73
Tarih:08.04.2025

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Evet, sevgili arkadaşlar, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Bugün 8 Nisan Dünya Romanlar Günü, buradan Roman vatandaşlarımızın yılda bir defa hatırladığımız gününü tebrik ediyorum, kutluyorum. (CHP sıralarından alkışlar) İnşallah 2,5 milyon vatandaşımıza sahip çıktığımız o günleri de hep beraber göreceğiz diyorum.

Evet, yine bir kanun teklifinde buradayız. Her şey hızlı bir şekilde hazırlanmış, hiçbir şeye bakılmadan buraya geldi. Yani size şunu baştan net olarak söylüyorum: Bu kanunu biz reddediyoruz çünkü akıllanmadınız, talan etmekten akıllanmadınız. Bakınız, bugün 8 Nisan, dün 7 Nisan; nisan ayında ülkemde kar var, don var, zirai don var. Bu nereden kaynaklandı? Sayın Abdulhamit Gül gülüyor, Sayın Grup Başkan Vekili. Bu nereden kaynaklandı? İşte, bizlerden arkadaşlar, bizlerden; doğayı talan ettik. Bize bırakılan tabiatı maalesef talan ediyoruz, yok ediyoruz. Kaz Dağları'nda, Cerattepe'de, Türkiye'nin her yerindeki ormanları kesip yok ediyoruz. Niçin? Bir avuç zengini mutlu etmek için, sevgili Başkanımız da Mustafa Demir Vekilimiz de ifade etti. İşte bu kanun, bunlar sanayicinin...

ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Zaten orayı yok etmeyin diye, orayı yok etmeyelim diye. Oraları yok etmenize müsaade etmeyeceğiz.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Devamla) - Evet, arkadaşlar, bu kanun bir avuç kişiyi mutlu etmek için.

Sayın Vekilim, gülüyorsun ama aslında çocuklarına, torunlara bırakabileceğin bir ülke bırakamayacaksın! (CHP sıralarından alkışlar)

SEMRA DİNÇER (Ankara) - Bravo!

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Devamla) - Ata'mızın bıraktığı ülke bu değil. Onun için dinlemeyi de öğrenin, dinlemeyi de öğrenin ama şunu unutmayın: Bizim gelecek nesillerimize yaşanabilir ülke bırakmamız lazım. Ama biz ne yapıyoruz? Ülkenin her tarafını dağını, taşını yok ediyoruz; toprağını, nehrini zehirliyoruz ondan sonra da kalkmışız, diyoruz ki: "Bir kanun çıkardık." Neymiş bu kanunun ismi? İklim kanunu. Hadi oradan, yesinler sizin bu İklim kanununuzu, yesinler! (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü geldiğimiz noktada çocuklarımıza bırakabileceğimiz temiz bir çevre yok.

Bakınız, buraya gelmeden önce biz YÖK'ün önündeydik, gençlerin özgürlük, demokrasi hakkını savundukları o YÖK'ün önündeydik. Siz neredeydiniz? Yine aynı, millet parklarında, millet bahçelerinde keyfinizi sürüyordunuz. Sevgili Gürsel Erol Vekilimi ben buradan kutluyorum ve eylemini de destekledim ve sonuna kadar destekliyorum; Elâzığ'ın sesi oldu. (CHP sıralarından alkışlar) Ve burada iktidarın getirmiş olduğu bu kanun teklifinde maalesef sağdan saydık 15, soldan saydık 15. Arkadaşlar, siz ne yaptığınızın farkında mısınız? İşte, oylama olduğu zaman patır kütür içeri giriyorsunuz, oylama bitiyor dışarı çıkıyorsunuz. Meclis Başkan Vekilimiz de "Arkadaşlar, sessiz olun, lütfen hatibi dinleyin." diyor. Artık Meclise saygı duymak zorundasınız, bu Gazi Meclise saygı duymak zorundasınız. (CHP sıralarından alkışlar) Ve kanun çıkarırken de...

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Saygılı konuşun, saygılı konuşun dinleyelim sizi. Bir vekile öyle hakaret ederek, yalan söyleyerek, bize parmak sallayarak konuşamazsınız! Böyle yaparsanız tabii ki dinlemeyiz, dinlememek benim de hakkım.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Devamla) - ...kanun çıkarırken de 86 milyonu düşünmeniz gerekiyor. Bakınız, Kaz Dağları'ndaki son katliamda o 86 yaşındaki ninem Danıştayın önüne gelmiş, diyor ki: "Benim doğduğum o topraklardaki suyu katledemezsiniz, ağaçları yok edemezsiniz, doğayı yok edemezsiniz ama siz kimseyi dinlemiyorsunuz ve maalesef, bir Cengiz Holding için tüm Türkiye'yi, her tarafını açıyorsunuz. Ya, yeter artık arkadaşlar! Gözünüz doysun diyoruz, gözünüz doysun ama siz maalesef yok, yok, yok, sadece derdiniz birilerinin cebi dolsun, vergilerini vermesin, vergileri silinsin ama emeklinin, işçinin, esnafın ise boğazına yapışıyorsunuz. Yeter artık ya, bu insanların yakasından düşün artık ya! (CHP sıralarından alkışlar)

Bakınız, "fosil yakıt" diyorsunuz, kömür madenlerinin kullanımını azaltacağınıza maalesef daha da artırıyorsunuz. Öteye gidiyoruz, teklifte sağlık etki maliyeti ve su kaynaklarına kesinlikle yer verilmemiş. Bunlara da bakıyoruz, maalesef yok ve gittikçe de kömürle ilgili kapasitesi artacak yatırımlara devam ediliyor. Bir de sözde iklim kanununu çıkarmışsınız. Neymiş? "Sanayiciyi karbon ayak izinden koruyacağız." Hadi, yesinler oradan sizin bu hikâyelerinizi! Sizin derdiniz birilerinin ceplerini doldurmak diyoruz.

Sevgili arkadaşlar, bakınız, kuraklık geçtiğimiz yıllarda da hepimizi derinden üzen bir konu. Çiftçimiz perişan hâlde. Bakınız, ne kadar plansız bir iş yaptığınızı bugün hep beraber gördük. Ticaret Bakanlığı dedi ki: "Limon ihracatını yasaklıyorum." Ya, bu kadar hesapsız kitapsız iş yapılır mı? Geçmişte de bunu yaptınız; soğanda yaptınız, patateste yaptınız, diğer ürünlerde yaptınız. Pazarı kaybedersiniz ama burada sizin yapmanız gereken, o üreticiyi desteklemeniz gerekiyordu. "Geçen sene limon 1 lirayken neredeydiniz siz, neredeydiniz?" diye soruyorum size. (CHP sıralarından alkışlar) Hepiniz kafanızı buraya gömmüştünüz. O çiftçi 1 liraya limon satarken siz ise bakıyordunuz. Şimdi, limon hareketlenmiş, çiftçinin limon ihracatını durdurmaya kalkıyorsunuz. Arkadaşlar, hesap kitap bilin, kitap bilin, planlamaya bakın. DPT'yi kapattınız, ülkeyi mahvettiniz. Geldiğiniz noktada, bundan sonraki süreçte lütfen ayaklarınızı denk alın, hesaplarınızı yapın. Ya, bu ülke için hayırlı bir iş yapın artık. Bakınız, işte gördünüz, yanlıştan çabuk vazgeçtiniz. Ama kim yaptı, vazgeçirdi? Muhalefet geçirdi, dedi ki: "Yanlış yapıyorsunuz." daha dört, beş saat geçmeden tornistan yapıp, geri vitese attınız.

Buradan size sesleniyorum: Bakınız, Türk üreticisini, Türk çiftçisini destekleyeceğinize... Kuraklıkla ilgili en büyük sıkıntıları yaşadığımız bu dönemde, geldiğimiz noktada verim düşüyor. Bizim, bunu tartışmamız lazım; bizim, basınçlı sulama sistemlerini nasıl arttırabiliriz ona bakmamız lazım, derelerimizi, barajlarımızı... Hatırlarsınız, 1.000 Gölet Projeniz vardı. Sayın Grup Başkan Vekilim, Veysel Eroğlu'na sorarsanız, Sayın Bakana, 1.000 Gölet Projesi vardı, ne oldu projeler, ne oldu? Kurudu. Bir tanesinden ben örnek vereyim: 2019'da Tekirdağ Malkara Gözsüz köyünde faaliyetten geçecekti, haziran ayında, hâlâ daha yerinde 4 tane taş var, 4 tane taş var. Yani AK PARTİ ne yapar? Hayal satar, hayal; gerçekler ise yok. İnsanların hayalleriyle oynuyorsunuz, artık bu hayallerle oynamaktan vazgeçin. İnsanların gerçek sorunlarını tartışalım, getirin gerçek sorunları, hep beraber burada kucaklayalım ve beraberce burada bu yasayı çıkaralım. Ama sizin derdiniz sadece belli bir kesimi rahatlatmak.

Bakınız, pazar pazar geziyoruz bizler, vatandaş taneyle meyve alıyor, taneyle sebze alıyor. Artı, memur sıkıntıda, işçi sorunlu. Ya bin liraya bir artışı, 1,5 kilo kıymayı emekliye bayram ikramiyesi olarak reva gördünüz. Yazık size, yazık! Bakınız, işçi orada sorunda, emekli sorunda, öğrenciler ise "Ben demokrasi istiyorum, demokrasi!" diyor. Onlar her gün sokaklarda hakkını ararken biz burada ne yapıyoruz? Onları hapishanelere tıkıyoruz, hapishanelere. Bugün, işte, dediğim gibi, YÖK Başkanı da çıkmış "Eylem yapanları atın, atın!" diyor. Ya, o çocuklar o kadar kolay mı eğitim aldılar, o kadar kolay mı oraya geldiler? Geçtiğimiz günlerde ODTÜ'deki bir eylemde polisle konuşan bir ODTÜ'lü öğrenci kızımızı dinliyorum; kızımız anayasal haklarını aktarırken yetkili "terörist" dedi, ben de aynen duramadım, "Siz kime diyorsunuz terörist?" dedim. O kızımız benden zeki ama ben de sizden zekiyim çünkü aldığım eğitim sizden üstün.

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Valla ben de mühendislik kazandım, bana da terörist muamelesi yaptı bu devlet.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Devamla) - Hanımefendi, aldığım eğitim sizden üstün ve o çocuklar ilk 100'e girmişler ülkede.

BÜŞRA PAKER (İstanbul) - Bu sıralara anlatma, ben de girdim o sıralamalara.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Devamla) - İlk 100'e girmişler, o çocuklar zeki ama o çocukları yok edemezsiniz. Sizin derdiniz susacak, sinecek bir nesil istiyorsunuz ama artık, o nesiller susmayacak, sinmeyecek ve özel taleplerini, ihtiyaçlarını haykıracaklar, bizler de hep beraber onlarla olacağız ama yol yakınken sizlerden istirhamım, yine iktidarın diğer ortağı MHP'ye de buradan sesleniyorum: Siz de bu işe, yanlışa el vermeyin. Gelin, yol yakınken hep beraber bu kanunu geri çekelim. Tekrar, bütün STK'lerin, odaların beraber olduğu ve mühendisler, çevre mühendisleri ve sanayici de gelsin, bütün herkes gelsin, burada bir ortak konsensüs sağlayarak yasayı ortaya çıkaralım diyorum. Böyle yasa olmaz. Sarayda pişecek, imza atanların bihaber olduğu yasayı biz burada kabul edemeyiz. Tarım Komisyonunda da aynı şeyi yaşadık. Tarım Komisyonuna gelen yasadan... Yasayı imzalayanların, birinci imzacının dahi savunamadığı yasaları biliyoruz; bu iklim yasası da aynı şekilde. Bir an evvel bu yanlıştan vazgeçin diyorum. Hepinizin bu yanlışa "hayır" diyeceğinizi biliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim bu iklim kanununa "geçin" deme şansımız yok. Bizim oyumuz "ret" olarak kanun teklifinde nettir. Bundan sonraki süreç sizsiniz. Çocuklarınıza, torunlarınıza bu kanunu nasıl anlatırsınız ben merak ediyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyor, iyi akşamlar diliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)