GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Piyade Erler Mustafa Erdoğan, Aydın Çetin, Hakan Tamaç, Sedat Yıldırım, Ercan Menderes ile Erdinç Bayındır'ın şehadetlerinin yıl dönümüne, bugün verdikleri araştırma önergesine, İklim Kanunu Teklifi'ne, Mehmet Şimşek'in yaptığı açıklamalara ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:74
Tarih:09.04.2025

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün, piyade erler Mustafa Erdoğan, Aydın Çetin, Hakan Tamaç, Sedat, Yıldırım, Ercan Menderes ve Erdinç Bayındır'ın şehadetlere ulaşmalarının yıl dönümü. Kendilerine Allah'tan rahmet diliyor, acılı ailelerine de bir kez daha sabırlar diliyorum.

Bugün İYİ Parti Grubu olarak bir araştırma önergesi verdik. Araştırma önergesi bizim için çok önemli, çok da kıymetli; zira kendinin yerli ve millî olduğunu iddia eden bir iktidarın olduğu dönemde Türk Devletleri Teşkilatına üye Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan'ın Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde elçilik açmalarının dış politikaya verdiği zararın tartışılmasını istiyoruz. Kendisinin yerli ve millî olduğunu iddia eden iktidar demek ki bu işlerin hamasetle yürümeyeceğine hâlen anlayabilmiş durumda değil. Mehter marşlarıyla, işte, Nevruz'da ateş üzerinden atlamalarla, demir dövmelerle bu işi kotaramayacağını artık umarım anlamıştır. Türk Devletleri Teşkilatında Aksakallar Konseyi Başkanı olan kişi acaba bu konuyla ilgili ne düşünmektedir, gerçekten merak ediyorum. Türk dünyasıyla ilgili müktesebatı olmayan bir Aksakallar Konseyi Başkanının bu konuda da söyleyecek bir sözü olmadığı çok net ve aşikârdır.

Demek ki yalnızca dış güçlerden -Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump'tan- aferin almakla bu işler olmuyormuş. Yeri gelmişken de burada Kıbrıs Türkü Başbuğ Alparslan Türkeş'i, Barış Harekâtı'nın öncüleri Sayın Necmettin Erbakan'ı, Bülent Ecevit'i, Kıbrıs Türklüğünün simgeleri Rauf Denktaş'ı, Fazıl Küçük'ü rahmetle anıyorum. Bunların hiçbirisi ne Amerika'dan ne başka bir yerden aferin almak peşinde koşmayan ama Kıbrıs'ın, Türklüğün onurunu sonuna kadar muhafaza etmiş gerçek siyaset adamlarıydı. Kıbrıs davasının millî bir dava olduğunu bir kez daha hatırlatıyorum ve iktidar mensuplarına da iktidar milletvekillerine de sesleniyorum: Gelin, bu araştırma önergemize "Evet." deyin, bu yaşananların dış politikamızı nasıl etkilediğini hep beraber konuşalım, tartışalım.

İklim Kanun Teklifi'ni konuşuyoruz, arkadaşlarımız bu konuyla ilgili zaten yeterince eleştiri getirdiler ama benim dikkat çekmek istediğim bir iki nokta var. Bakın, biz bu İklim Kanunu'na baktığımızda aslında İklim Kanunu falan görmüyoruz, bir yeni borsa kanunu hazırlanmış. Biz STK'lerle de konuştuk bu konuyu. Görüştüğümüz birçok uzman otorite hep şu noktaya dikkat çekti, mesela dediler ki: "Bir Danışma Kurulu kuruluyor ve bu Danışma Kurulu bu İklim Kanunu'nun takibinde önemli bir rol oynayacak." Danışma Kurulu kimlerden oluşuyor biliyor musunuz, sayayım ben size: TÜSİAD, TOBB, MÜSİAD yani parayla, finansmanla ne kadar işi olan kurum varsa orada ama mesela bir çevre mühendisleri odası yok, orman mühendisleri yok, ziraat mühendisleri yok.

Arkadaşlar, bugün bir iklim felaketi yaşanıyorsa bunun adını koyalım; bunu yapan vahşi kapitalist dünya, Batı, Amerika, emperyalizm, Ruslar el birliğiyle bu dünyayı mahvettiler. Bugünkü iklim krizinin ana sebebi budur ama bugün bunu tartışacak noktada değiliz yani şunu diyemeyiz, "Efendim, siz kirlettiniz, alın bunu siz kendiniz tekrar düzeltin." bunu diyecek durumda değiliz. Maalesef, el birliğiyle toparlamak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz.

Bu işi sadece iş dünyasına bırakırsanız düzeltme imkânınız olmaz. Zira iş dünyası, iş adamı -ki ben de yıllarca iş adamı olarak koşturmuş bir insan olarak yaşadım bunu- kendi kurumunu, menfaatini, kârlılığını düşünür, büyümek ister, ayakta kalabilmek için büyümek zorundadır. Sizin bizim, birçok insanın birinci önceliği olan konu, onlar için bazen birinci öncelik olmayabilir. Bu güç tutkusu birtakım sıkıntılar, travmalar yaşatır. Bakın, Sovyet Rusya döneminde Amuderya ile Siriderya'nın yatağını değiştirdiler daha fazla pamuk üretimi elde edebilmek için, o güzelim Aral Gölü kurudu. Nükleer bomba savaşlarına girdiler, bu iki güç yani bu güç tutkusunun dünyayı nasıl mahvettiğini anlatmak için söylüyorum bunları. Ruslar Kazakların yaşadığı Semey bölgesinde nükleer bomba denemeleri yaptı. Amerikalılar da Kızılderililerin olduğu bölgelerde nükleer bomba denemeleri yaptı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Dünya böyle, bu şekilde bu iklim krizlerini yaşayacak hâle geldi. Dolayısıyla bu güç tutkusunu eğer frenleyemezsiniz bu felaketleri tekrar yaşarsınız. Dolayısıyla oluşturulacak olan danışma kurulunu sadece iş dünyasına bırakmak, sadece onların insafına terk etmek doğru değil. Buralarda gerçekten iklimi, gerçekten bu küresel ısınmayı konuşan, irdeleyen kurumların, çevre mühendislerinin, orman mühendislerinin, ziraat mühendislerinin ve daha birçok konuyla ilgili birimin olması çok çok önemli.

Son olarak da Sayın Mehmet Şimşek'in yaptığı bazı açıklamalara değinip konuşmamı neticelendirmek istiyorum. Bakın, Financial Times'a bir beyanat verdi Sayın Mehmet Şimşek, diyor ki: "Hukukun üstünlüğü, fiyat istikrarının sağlanması, öngörülebilirliğin artırılması ve yatırım ortamının iyileştirilmesinden yanayım. Bunlar kulağıma bir müzik gibi geliyor."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayayım.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Şimşek bunu elbette ki olumlu anlamda söylemiştir yani "Kulağıma müzik gibi geliyor."u olumlu anlamda söylediğine inanıyorum ama görünen o ki bunlar iktidarın gerçekten kulağına müzik olarak geliyor çünkü sürekli bunlarla ilgili biz olumsuza doğru bir gidiş görüyoruz. Merkez Bankasının rezervlerinin erimesiyle ilgili de şöyle bir yaklaşım gösteriliyor, diyor ki: "İç ve dış şoklar için biz bu rezervleri elbette biriktireceğiz ve kullanacağız." Ya arkadaş, şimdi bunlar niye biriktirilir biliyor musunuz? Allah esirgesin, deprem olur, sel felaketi olur, kontrol edemediğiniz yani sizin elinizde olmayan gerekçelerle bu şoklar olur, o zaman kullanırsın ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanını siyasi bir refleksle, motivasyonla tutuklar bunun yarattığı şoklarla bu rezervleri kullanmaya kalkarsan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Selamlayıp bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, son kez uzatıyorum, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Hepimizin vergileriyle, hepimizin birikimleriyle oluşmuş bu Merkez Bankasının rezervlerini bu tür siyasi şoklar, kendi elinizle yarattığınız siyasi şoklar karşısında kullanırsanız bu büyük bir ihanettir. Bu rezervlerin şoklar karşısında kullanılma gerekçesi doğal afetler olur, deprem olur, savaş olur ama yarattığınız her siyasi şokta 35 milyar, 40 milyar bu ülkenin rezervlerini harcamak ve bunu da meşru ve doğal göstermek bu ülkeye yapılabilecek en büyük ihanettir diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum, sağ olun.