GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İklim Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:74
Tarih:09.04.2025

MHP GRUBU ADINA EKREM GÖKAY YÜKSEL (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 198 sıra sayılı İklim Kanunu Teklifi'nin birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Gazi Meclisimizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, küresel ısınma ve iklim değişikliği insanlığın geleceğini tehdit eden en büyük sorunlardan biri hâline gelmiştir. Akdeniz havzasında yer alan ülkemiz, iklim değişikliğini en derinden hisseden bölgelerden biridir. Kuraklık, su kaynaklarının azalması, sel, fırtına ve olağanüstü hava olaylarının sıklığının artması, tarımsal üretimde yaşanan kayıplar gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Tüm bunlar iklim değişikliğiyle etkin bir mücadele yürütmemizi zorunlu kılmaktadır. Ülkemiz Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne 2004 yılında, Paris Anlaşması'na ise 2021 yılında taraf olmuştur. 2053 net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum sağlanması amacıyla ulusal ve uluslararası düzeyde kararlı adımlar atmaktadır ancak bu adımların izlenmesi, uygulamaların iyileştirilmesi ve hukuki bir çerçeveye oturtulması gerekmektedir. Görüşmekte olduğumuz İklim Kanunu Teklifi kamu kurumlarından özel sektöre, bireylerden yerel yönetimlere kadar herkesin sorumluluklarını belirleyen bir çerçeve oluşturmaktadır. Bu kanun teklifiyle 2053 net sıfır emisyon hedefimize ulaşabilmek için sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik düzenlemeler getirilmektedir. Yerel iklim değişikliği eylem planları hazırlanarak bölgesel risklere ve ihtiyaçlara uygun stratejiler geliştirilecektir. Yenilenebilir enerji ve temiz teknoloji kullanımı desteklenecek, doğal karbon yutak alanlarının artırılması sağlanacaktır. Sıfır atık sistemleri yaygınlaştırılarak atık yönetimi düzenlenecektir. Emisyon ticaret sistemi ve karbon kredileri gibi düzenlemeler getirilerek sanayi ve ticaret alanında yeşil dönüşümün finansal temelleri atılacaktır. Sınırda karbon düzenleme mekanizmasıyla dış ticaretimizin zarar görmemesi ve rekabet gücümüzün korunması sağlanacaktır. Bu yasayla, ayrıca, sanayimizin ve işletmelerimizin yeşil dönüşüme uyum sağlayabilmesi için gerekli destekler ve teşvik mekanizmaları da devreye sokulacaktır. Tarım sektöründe iklim dostu uygulamalar teşvik edilecek, sürdürülebilir tarım politikaları uygulanacaktır. Şehirlerimizde yeşil altyapı projeleri geliştirilecek, karbon ayak izimizi azaltacak yeni kentsel planlamalar hayata geçirilecektir.

Değerli milletvekilleri, iklim değişikliğiyle mücadelede bireylerin de sorumluluk üstlenmesi büyük önem taşımaktadır. Tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmek, enerji verimliliğine odaklanmak, doğa dostu ürünler tercih etmek, geri dönüşüm sistemlerine aktif katılım sağlamak hepimizin katkı sunabileceği adımlardır. Kamu kurumları ve özel sektör kadar vatandaşlarımızın da bilinçlenmesi ve farkındalık kazanması iklim değişikliğiyle mücadelede başarıya ulaşmamızın temel unsurlarından biridir. Eğitim kurumlarımızda çevre bilincini artıracak dersler ve projeler geliştirerek çocuklarımızın ve gençlerimizin iklim konusunda bilinçli bireyler olarak yetişmeleri sağlanmalıdır. İklim değişikliği yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve sağlık alanlarında da derin etkileri olan bir krizdir. Eğer bugün gerekli yasaları, düzenlemeleri yapmazsak ilerleyen yıllarda iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmak çok daha maliyetli ve zor olacaktır. Tarımsal üretimde yaşanan kayıplar gıda güvenliğimizi tehdit etmekte, aşırı hava olayları milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkilemektedir. Bu yasa ülkemizin hem ekonomik hem de çevresel açıdan sürdürülebilir bir geleceğe sahip olması için hayati öneme sahiptir. İklim değişikliğiyle mücadelede yasalar ve düzenlemeler olmadan ilerlemek mümkün değildir. Bugün gelişmiş ülkeler sürdürülebilir ekonomi modellerine geçiş yaparken bizlerin de bu değişime ayak uydurması gerekmektedir, aksi takdirde uluslararası ticaret ve ekonomi alanlarında rekabet gücümüzü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacağız. Bu nedenle, İklim Kanunu sadece çevreyi korumakla kalmayacak aynı zamanda ülkemizin küresel ekonomideki yerini de güçlendirecek bir adımdır.

İklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası iş birliği de büyük önem taşımaktadır. Küresel ölçekte yürütülen iklim politikalarına uyum sağlamak ülkemizin dış ticarette ve uluslararası finans mekanizmalarında avantajlı konuma geçmesini sağlayacaktır. Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi küresel girişimlere uyum sağlamak sanayi ve tarım sektörlerimizin sürdürülebilirliği açısından rekabet gücünü artıracaktır. Bu bağlamda, iklim dostu üretim süreçlerine geçiş yapmak ve çevresel standartları yükseltmek kaçınılmazdır.

Kıymetli milletvekilleri, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması bir devlet politikası hâline getirilmelidir. Ülkemiz güneş ve rüzgâr enerjisi açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin değerlendirilmesi dışa bağımlılığı azaltarak enerji arz güvenliğimizi artıracaktır. Karbon salınımının azaltılması için sanayide, tarımda ve ulaşımda düşük karbon teknolojilerine geçiş hızlandırılmalı, yeşil yatırımlar teşvik edilmelidir. Bu doğrultuda, yeşil finansman araçları geliştirilerek işletmelerin sürdürülebilir projelere yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca, şehirlerimizin iklim değişikliğine uyum sağlaması için kentsel dönüşüm süreci çerçeveci bir perspektifle ele alınmalıdır. Yeşil alanların korunması, sürdürülebilir şehircilik projelerinin artırılması, yağmur suyu hasadı ve gri su kullanımının teşvik edilmesi gibi adımlar şehirlerimizi iklim değişikliğinin etkilerine karşı daha dirençli hâle getirecektir. Doğa dostu yapı malzemelerinin kullanımı ve enerji verimliliğini arttıran binaların teşvik edilmesi karbon ayak izimizi azaltmada önemli bir rol oynayacaktır. İklim değişikliği artık geleceğin değil bugünün sorunudur. Ülkemizin ve dünyamızın geleceğini korumak için harekete geçmek zorundayız. Meclisimizin bu sorumluluğun bilinciyle hareket edeceğine inanıyor, hep birlikte doğayla uyumlu, sürdürülebilir ve yaşanabilir bir gelecek inşa etmek için güçlü bir irade ortaya koymamız gerektiğini vurgulamak istiyorum. Bu çerçevede, İklim Kanunu Teklifi'nin sadece bir yasal düzenleme olarak değil aynı zamanda ülkemizin çevresel, ekonomik ve sosyal kalkınma hedeflerine ulaşmasını sağlayacak önemli bir yol haritası olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime son verirken, milletimizin huzur ve güvenliği, ülkemizin bekası için şehit olan kahraman polislerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlıklı uzun ömürler diliyorum. Görevi başında bulunan polislerimize Polis Haftası vesilesiyle minnet ve saygılarımı sunuyorum, Rabb'im ayaklarına taş, gözlerine yaş değdirmesin. Türk polis teşkilatının 180'inci yıl dönümünü ve Polis Haftası'nı kutluyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)