GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İklim Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:74
Tarih:09.04.2025

ÖMER ORUÇ BİLAL DEBGİCİ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İklim Kanunu Teklifi'nin birinci bölümü üzerine şahsım adına lehte söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan evvel Kahramanmaraş'la ilgili bir hususa değinmek istiyorum. Kahraman şehrimin kahraman evlatları Kurtuluş Savaşı'nda kahramanlık destanı yazdı; Anadolu'ya, Anadolu'nun yiğit insanlarına örnek oldu. Kurtuluş Savaşı sonrasında Meclisten gelen Maraş'ta Kurtuluş Savaşı'na katılanların bildirilmesi şeklindeki yazı üzerine toplanan şehrin ileri gelenlerinin "Maraş'ta Millî Mücadele'ye katılmayan tek bir fert bile yoktur." cevabı üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 5 Nisan 1925'te, bundan tam yüz yıl önce Maraş'ımız İstiklal Madalyası'yla ödüllendirilmiştir. Bu vesileyle her biri ferdi kahraman olan hemşehrilerimi saygı, hürmet ve muhabbetle selamlıyor, Millî Mücadele kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; iklim değişikliği küresel bir tehdit olarak tüm dünyada ve ülkemizde artarak etkisini göstermektedir. İklim değişikliği artık sadece bilimsel raporlarda yer alan bir tehdit değil, günlük hayatımızı doğrudan etkileyen bir gerçeklik hâline gelmiştir. Türkiye, iklim değişikliğine karşı en hassas bölgelerden biri olan Akdeniz havzasında yer almaktadır. Hükûmetlerarası İklim Değişikliği Paneli verilerine göre, sıcaklık 1,5 dereceyi aşarak kuraklık, orman yangınları ve aşırı hava olaylarını daha sık hâle getirmiştir. Dünyamız gerçekten iklim kriziyle mücadele edilmesi gereken bir yer hâline gelmiştir. Bu kapsamda, görüşülmekte olan iklim kanunu teklifi, Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ve yeşil ve büyümeye ulaşmasını sağlayacak yasal zemini oluşturacak, sektörel dönüşümü hızlandıracak ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleriyle uyumlu şekilde uygulanmasını güvence altına alacaktır. Bu kanun teklifi sadece çevreci bir tutum değil, aynı zamanda ülkemizin ekonomik, sosyal ve ekolojik geleceği için atılmış stratejik bir adımdır.

Ülkemizde sektör bazında emisyonlarımızın yüzde 26'sı elektrik, yüzde 24'ü sanayi, yüzde 16,5'i ulaştırma, yüzde 12,8'i tarım, yüzde 11,5'i binalar ve yüzde 3'ü atık sektörlerinden kaynaklanmaktadır. Bu veriler de sera gazı emisyonlarının azaltılmasının ve iklim değişikliğine uyumun ülkemiz için artık bir seçenek değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. İklim kanunu Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma yolculuğunda önemli bir adımdır. Yalnızca çevresel sorumluluğumuzu yerine getirmekle kalmayacak, aynı zamanda enerji dönüşümümüzü hızlandıracak, ekonomik büyümemizi de destekleyecektir, iklim değişikliğiyle mücadelede etkili politikalar geliştirmemizi, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmamızı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmamızı sağlayacak bir çerçeve sunacaktır. İklim kanunu, aynı zamanda yeşil ekonomiye geçişi hızlandıracak, yeni iş alanları yaratacak ve gelecek nesillere daha temiz, daha yaşanabilir bir dünya bırakmamızı mümkün kılacaktır. Bu kanunun kabulü Türkiye'nin uluslararası arenada da saygınlığını artıracak, iklim değişikliğiyle mücadelede lider ülkeler arasında yer almamızı sağlayacaktır. Bu kanunun önemi sadece burada bitmiyor; doğal varlıklarımızı korumak, ormanlarımızı genişletmek, su kaynaklarımızı verimli kullanmak ve tarım alanlarımızı iklim değişikliğine karşı dirençli hâle getirmek için de kritik bir rol oynayacaktır.

Ormanlarımız iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli araçlarımızdan biridir, karbon yutağı görevi görerek atmosferdeki karbondioksit miktarını azaltır ve iklim dengesini korur. Bu nedenle, iktidarlarımız döneminde orman alanlarımız 23,5 milyon hektarlık bir alana ulaşırken 7,5 milyar fidanı toprakla buluşturduk, buluşturmaya da devam ediyoruz. Son yıllarda yaşadığımız orman yangınları bu değerli ekosistemleri tehdit etmektedir. Bu yasa ormanlarımızın korunması ve genişletilmesi için gerekli önlemleri almak, yangınlara karşı etkili mücadele stratejileri geliştirmek ve orman köylerinin desteklenmesi için de önemli bir adım olacaktır.

Aynı şekilde, dünyada iklim krizi nedeniyle su kaynaklarımız da iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı savunmasız durumdadır. Kuraklık, tarımı ve içme suyu teminini tehdit etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Debgici, lütfen tamamlayın.

ÖMER ORUÇ BİLAL DEBGİCİ (Devamla) - Su kaynaklarımızın korunması, suyun verimli kullanılması ve kuraklıkla mücadele için gerekli altyapı yatırımlarının yapılmasını sağlayacaktır. Bu da tarım sektörümüzün devamlılığı ve gıda güvenliğimiz için hayati öneme sahiptir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, iklim kriziyle mücadele etmek için artık zamanımızın kalmadığını biliyoruz, her birimiz bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu almalı ve gelecek nesillere karşı olan görevimizi yerine getirmeliyiz. Kanunu desteklemek sadece bugünü değil yarını da kurtarmak anlamına gelecektir.

Kanun teklifimizin görüşmelerinin aziz milletimize hayırlar getirmesini diliyor, bu kanunda emeği geçen bürokratlarımıza, Komisyon üyelerimize, Meclis çalışanlarımıza ve siz kıymetli milletvekillerimize teşekkür ediyorum.

Kanun teklifinin aziz milletimize hayırlı olmasını diliyor, hep birlikte daha yeşil, daha temiz ve daha adil bir gelecek inşa etmenin duygu ve düşüncesiyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)