Konu: | İklim Kanunu Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 74 |
Tarih: | 09.04.2025 |
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; küresel iklim krizinin tüm dünyayı tehdit ettiği bu süreçte Türkiye'de hayata geçecek İklim Kanunu Teklifi'nin sadece ticari ilişkileri düzenleyici olması kabul edilemez. Tarım, orman, sulak alanlar, yer altı ve yer üstü suları korunmalı, madencilik faaliyetleri ihtiyaç doğrultusunda ve çevreye duyarlı olarak yürütülmelidir. Kanun, ekosistemi dikkate alan kapsamlı ve kapsayıcı olmalıydı; karbon piyasası ve emisyon ticaretine indirgendiği için adı "emisyon ticareti" olarak değiştirilmeliydi. Bu kanun teklifinde güçlü şirketler öncelenmiş, dezavantajlı gruplarla küçük ve orta boy işletmeler, küçük çiftçiler yok sayılmıştır.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifinde uluslararası mevzuata göre 2030 ve 2053'te emisyon hedeflerinin nasıl azaltılacağına dair hükümler net olarak yer almamakta. Paris İklim Anlaşması'na göre verilen taahhütlere ilişkin gerçekçi çözümler yok. Bu ülke gerçekten eğer karbon emisyonundan çıkacaksa buna dair sahici önlemlerin alınması gerekiyor. Fosil yakıtlar ve kömür bu ülkede alabildiğine kullanılırken, kömür santralleri ve madenler harıl harıl çalışırken, termik santral inşaatları kendi bölgem olan Ceyhan Hunutlu'da da alabildiğine devam ederken hangi karbon salınım azalmasından bahsediyorsunuz doğrusu merak ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Akbelen'de, Giresun'da, Harşit Vadisi'nde, Ordu'da, Tokat Günçalı köyünde, Erzincan İliç'te, Kürecik'te siyanür ve ağır metallerin akarsuları ve yer altı sularını zehirlediği; Beykoz ormanlarının orman alanı dışına çıkarıldığı, tarım alanlarının ve ülkemizdeki su alanlarının, ormanların korunmasına dair yeterince kanunun olmasına rağmen bunların korunmadığı bir ortamda korumaya dair ne yaptığınızı ve milyonlarca metreküp ağaç katledilirken; orman, mera ve tarım alanlarını koruyacak önlemler alınmazken, şehir planlarında bu konular göz önünde bulundurulmazken siz hangi yutak alanından bahsediyorsunuz doğrusu çok merak ediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) "Yeşil enerji, yenilenebilir enerji" diyorsunuz ama sadece kurulu gücü daha da büyütmeye dönük, enerji üretim kapasitesini artırmaya dönük hedefleri amaçlıyorsunuz. Bu bakış açısı ve yöntemle ekolojik tahribatı artırmaktan, çevre ve iklim adaletsizliğine neden olmaktan başka bir şey yapmıyorsunuz. Karbon yutak alanları alabildiğine yok edilirken doğayı metalaştıran, sömüren hem iklim krizini hem de ekolojik krizi oluşturan bir ortam yaratılmaktadır.
Bir santimetrekare toprağın oluşması için bin yıl geçmesi gerekiyor arkadaşlar. Bu toprak madencilik için sıyrılıp bir kenara konulduğunda, kayalar kırılıp öğütülüp zehirli kimyasallarla yıkanıp atıkların pasa dağları şeklinde yığıldığı bir ortamda kanunu böyle getirmek en hafif tabiriyle aldatmacadır. (CHP sıralarından alkışlar)
Sevgili milletvekilleri, bugün Eskişehir'le ilgili, ÇED'le ilgili bir toplantıya katıldık. Cengiz İnşaat bugün de bir altın madeninde bir ekokırım yaratmak üzere, yeniden hayata geçirmek üzere 3'üncü toplantısını gerçekleştirdi. Mikroklima özelliği olan bu alan hem ipek böcekçiliği yapılan hem Türkiye'nin en güzel balının üretildiği ve o mikroklima özelliği nedeniyle endemik bitkilerin, 20'nin üzerinde endemik bitkinin bulunduğu doğa harikası bir alan ve Türkiye'de sadece Iğdır'da ve Eskişehir'de bulunan bu alan maalesef bugün Cengiz Holdinge peşkeş çekilmek üzere ÇED görüşmelerine tabi oldu. Buna asla izin vermeyeceğiz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
Ülkemizde AKP iktidarlarından önce siyanürle altın zenginleştirme yapılmazken bugün tam 20 yerde siyanürle altın işletmeleri yapılmaktadır, zenginleştirilmesi yapılmaktadır. Ülkeyi çöle çevirdiniz arkadaşlar, yettiniz artık diyoruz! Bu ikiyüzlülükten vazgeçin artık diyoruz! (CHP sıralarından alkışlar) Bu gerçekler ortadayken kalkmışsınız karbon salımından bahsediyorsunuz, kömürden çıkış hedefinden bahsediyorsunuz, fosil yakıtlardan ve termik santralden vazgeçmiyorsunuz. Bakanlık, kömür ve fosil yakıt yatırımlarını alabildiğine sürdürürken, bu politikaları benimserken Paris Antlaşması'nın gerektirdiği emisyon azaltımı için gerekli adımları atmaktan kaçınmaktadır. Baktığımızda elden çıkmış simsiyah akan bir Ergene Nehri var arkadaşlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şevkin, lütfen tamamlayın.
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Devamla) - Hemen tamamlayayım.
Kendi kentimde Ceyhan Nehri, içilebilir nitelikte suyu varken şu anda sanayi atıklarıyla alabildiğine Ergene'ye dönüşmek üzere. Nehirlerimiz, içilebilir nitelikteki nehirlerimiz sanayinin vahşi atık politikaları nedeniyle maalesef karanlıklar içerisinde, kapkara bir akışa geçmekte.
Kanun teklifiyle emisyon ticaret sistemlerinin denetimi EPİAŞ'a veriliyor, EPİAŞ da tarafsız bir kurum değil, tarafsız bir kurum tarafından denetlenmesi gerekiyor.
Yine, iklim krizinin sağlık üzerinde yarattığı etkiler de bu kanunda yeterince görüşülmemiştir.
Sürem de tamamlanıyor.
Biz bütün bu nedenlerle, bu ülkede yapmış olduğunuz ekokırım nedeniyle ve sahici olmadığınız için bu kanuna "hayır" diyoruz.
Teşekkür ederim. (CHP, DEM PARTİ ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)