Konu: | Geçen günlerde yaşanan don felaketine ve atılması gereken adımlara, Genel Kurul gündemindeki İklim Kanunu Teklifi’ne, yenidoğan çetesiyle ve Bolu Kartalkaya’daki yangın faciasıyla ilgili olarak kurulan araştırma komisyonlarına, bugün don felaketiyle ilgili olarak ortak verecekleri önergeye, Sağlık Bakanlığına verdikleri soru önergelerine ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 76 |
Tarih: | 15.04.2025 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye geçtiğimiz günlerde çok önemli bir don felaketi yaşadı, hakikaten, son birkaç on yıl içerisinde hiç görülmediği kadar sert ve önemli bir don felaketiydi, Türkiye'nin çok önemli bölgelerini etkisi altına aldı. Güney Marmara, Ege'nin önemli bir kısmı, Akdeniz'in doğusu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi; çok sayıda ürün, çok sayıda meyve, sebze ve çok büyük bir alanı -14 milyon hektardan bahsediliyor- maalesef etkisi altına aldı. Bunun çok ağır sonuçları olacak, bunu öngörmek mümkün. Öncelikle, gıda enflasyonuna çok büyük bir etkisi olacak. Zaten, Türkiye gıda enflasyonunda ne yazık ki birkaç vakittir, birkaç aydır veya yıldır sürekli rekor kırıyor ve özellikle yaş meyve, sebzedeki gıda enflasyonu gerçekten çok ciddi. Bu don felaketiyle beraber gıda enflasyonunun çok ciddi olarak artacağı konusunda büyük endişeler var. Öte yandan, ihracata dönük; Türkiye'nin en önemli avantajlarından bir tanesiydi meyve sebze ihracatımız.
Sayın Başkanım, arkadaşlarımızı lütfen uyarır mısınız?
(Uğultular)
BAŞKAN - Sayın vekiller, lütfen, sessizlik...
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum.
Türkiye'nin ihracatına da ne yazık ki önemli ölçüde olumsuz etkileri olacak. Öte yandan, bundan etkilenen çok sayıda çiftçimizin hem bu yıl hem de önümüzdeki yıl üretimle ilgili yaşayacakları sıkıntıları da öngörmek mümkün. O bakımdan, devletin çok ciddi önlemler alması, çok ciddi tedbirler alması, bununla ilgili ivedi bir şekilde adım atması son derece önemli.
Parti adına biz bir yasa teklifi verdik. Bu yasa teklifinde yüzde 30'un üzerinde zarar gören bölgelerin mutlaka tarımsal afet alanı ilan edilmesi konusunda bir önerimiz var. Yanı sıra, Ziraat Bankasının ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin borçlarının -ki bu çok ciddi bir borç- mutlaka ve mutlaka en az bir yıl faizsiz bir şekilde ertelenmesi son derece önemli.
Ziraat Bankası Türk çiftçisini ayakta tutmak, onu desteklemek üzere kurulmuş bir banka ve maalesef bugün kimilerinin televizyonlarına kadar, kimilerinin özel şirketlerine kadar yardım yapılırken ve geri dönüşü olmayan kredilerle batırılırken çiftçinin yanında olması, çiftçiyi en azından, bugün bari hiç olmazsa koruması, desteklemesi, yanı sıra Tarım Kredi Kooperatiflerinin de bu konuda adım atması son derece ciddi; bununla ilgili de talebimizi ifade ediyoruz.
Öte yandan, sadece bu yıl değil önümüzdeki yıl da mutlaka bunun yansımaları olacak. O bakımdan, mutlaka yüzde 0 faizli kredilerin verilmesi ve çiftçinin bir nefes almasına dönük adımların atılması son derece önemli. Yanı sıra, elektrik ve sulama giderlerinin yüzde 50 indirimle ödenmesi gerektiğini savunuyoruz çünkü bu da tarımsal girdi maliyetlerinde çok önemli bir kalem, çok önemli bir madde. O bakımdan, bununla ilgili de iktidarın bir adım atması gerektiğinin altını çizmek istiyoruz.
Yine, dekar başına 10 bin liradan doğrudan bir gelir desteği verilmesi ve çiftçimizin desteklenmesi önemli; bu olmadığı takdirde bugün yaşadığımız problemlerin önümüzdeki yıla da sarkacağı ve devam edeceği öngörüsüyle bunun da ikazını, hatırlatmasını şimdiden yapmak istiyoruz.
Tabii, TARSİM sigortası konuşuldu, konuşulacak; önemli. TARSİM sigortasının doğru bir adım olduğunun altını çizmek istiyorum ama maalesef uygulamada çok önemli aksaklıklar ve pratikte çok önemli yetersizliklerle karşı karşıyayız. TARSİM sigortasının ürün çeşitliliğinin mutlaka artırılması lazım. Sigortalıların yapacağı ödemelerle ilgili iktidarın biraz daha fazla, yüzde 50-60'ların üzerinde katkı sağlaması önemli ve TARSİM sigortası konusunda da eksperlerin biraz daha vicdanlı ve çiftçiden yana, gerçekten yana tavır alması son derece önemli.
Tabii, biz uzunca bir müzakere yaptık Değerli Grup Başkan Vekilleriyle; hem bana göre gerçekten büyük bir afet olan bu don felaketiyle ilgili nasıl bir ortak tutum, ortak bir tavır alabiliriz, bunun uzunca bir müzakeresini yaptık; yanı sıra, iklim yasasını da konuştuk. Hakikaten, bugün geldiğimiz noktada, iklim yasasıyla ilgili iktidarın atmış olduğu adımların, saraydan gelen talebin komisyonlarda yeterince görüşülmeden Meclis Genel Kuruluna indirilmesinin ne kadar hatalı ve yanlış olduğunu bugün tekrar gördük. Kamuoyuna ortaya koymuş olduğu tavır ve hassasiyetten dolayı teşekkür ediyorum, partim adına teşekkür ediyorum.
Bugün, yine, vardığımız bir mutabakatla iklim yasasıyla ilgili teklifin geri çekileceği ve önümüzdeki aylarda komisyonda tekrar eksikleriyle, yanlışlarıyla ve hatalarıyla ele alınacağı konusunda iktidar yetkilileri bize teminat verdi; onun için de kamuoyunun bu süreci hassasiyetle takip edeceğinin altını çizmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çömez, buyurun lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Değerli arkadaşlar, Parlamentonun yasama faaliyeti dışında denetleme faaliyeti de son derece önemli. Tabiatıyla, verilen soru önergelerinin, araştırma önergelerinin ciddiyetle ele alınması ve bununla ilgili gereğinin yapılması son derece önemli. Geçtiğimiz dönemde iki önemli komisyon kuruldu, bu komisyonlardan bir tanesi yenidoğan çetesiyle ilgili, bir diğeri de Bolu Kartalkaya yangın faciasıyla ilgili. Tabii, bunlar ortak bir kararla kurulmuş komisyonlardı fakat maalesef, bugüne kadar bu komisyonlarda olması gerektiği gibi bir ilerleme olmadı, gerçek sonuçlara ulaşabilmek için rasyonel adımlar atılmadı ve ciddi olarak üzerinde çalışılmadı ve ne yazıktır ki muhatapları -her ikisinde de Bakanlar- maalesef komisyonlara gelip gerekli bilgiyi hatta gerekli hesabı Türk milletine ve Türk milletinin temsilcisi olan milletvekillerine vermediler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Çömez, buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Umuyorum bugün don felaketiyle ilgili ortak olarak vereceğimiz bu önergede bu hassasiyetimiz dikkate alınır, sürece dair bundan sonra yapılması gerekenlerle ilgili muhatapları gelir, komisyonda hem bilgi verirler hem milletvekillerinin sorularına cevap verirler.
Sayın Başkanım, biraz zaman verirseniz uzatmadan sağlıkla ilgili bir önemli konuyu da sizlerle paylaşmak istiyorum. Bakın, Türkiye'nin her yerinde çok önemli bir çeteleşmeyle karşı karşıyayız. Bugün Parlamentoda 3 hekim Grup Başkan Vekili var, bunu da bir şans olarak değerlendiriyorum, o sebeple sağlığa dair birkaç cümle etmek istiyorum. Bakın, bu dönem başladığı günden beri Sağlık Bakanlığına müteaddit defalar soru önergesi verdik ve maalesef verdiğimiz soru önergelerine hiçbir ciddiyetle karşılık verilmedi, neredeyse tamamı cevapsız kaldı ve millet adına hesap soran parlamenterlerin, milletvekillerinin vermiş olduğu sorular ki bunların hepsi son derece ciddi sorular; hiçbirine cevap verilmedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Çömez, tamamlayın lütfen.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bir önceki dönemin Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca'ya soru önergesi verdim, dedim ki: "Sahibi olduğun hastanelere devletten, millete ait olan birçok bina, kamunun binası, arazileri sana verildi mi?" Buna ne yazık ki cevap vermedi.
Sayın Başkan, istirham ediyorum, bir Başkan Vekili olarak bu konuda hassasiyet göstermenizi istirham ediyorum. Millet iradesinin tecelli ettiği bu çatıya bakanlar lütfen saygı göstersinler.
Ben bu sorunun cevabını istiyorum: Eski Sağlık Bakanının hastanelerine Unkapanı'ndaki TEKEL'in binaları verildi mi, TEKEL'in Beykoz'daki o devasa arazileri verildi mi? Üsküdar'da, yine, hazineye verilmiş olan, bir vatandaş tarafından bağışlanmış olan arazi aynı Bakana tahsis edildi mi? Ankara'da Gar binaları tahsis edildi mi, Atatürk Orman Çiftliğinden 555 bin metrekarelik arazi verildi mi; aynı zamanda, milyarlarca liralık teşvik ve bir o kadar da döviz teşviki verildi mi? Bunun cevabını istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - İstirham ediyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Çömez.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Aylardır ben bu sorunun cevabını beklerken, dışarıda, televizyonlarda yaptığım konuşmalardan dolayı Sayın Bakan Meclise hesap vermek yerine beni tam 12 kere dava etti. Bu da Türk demokrasisi adına büyük bir ayıptır.
Yine, Covid-19 döneminde bu ülkeye alınmış 70 milyon aşı... İngiltere'de aynı aşı 3 dolarken bu ülkeye bu aşı birileri tarafından, bir aracı kurum tarafından 12 dolara ithal edildi, bu ülke 630 milyon dolar soyuldu; birilerinin cebine, bir siyasetçinin cebine ve onun şirketine paralar boca edildi. Soru soruyoruz, cevap yok.
Çam Sakura Hastanesiyle ilgili bir soru önergesi verdim. Gelen cevaplardan sadece bu var ve oradaki bir röntgen, radyoloji çetesiyle ilgili verdiğim soru önergesine "Evet, haklıymışsınız, doğru söylüyorsunuz, konuyu yargıya intikal ettirdik." dediler. Öte yandan, yine yenidoğan çetesiyle ilgili vermiş olduğum soru önergesine cevap yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitireceğim Sayın Başkanım, istirham ediyorum, iki dakika daha rica ediyorum.
BAŞKAN - Sayın Çömez, son kez açıyorum, buyurun tamamlayın.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bir başkası: Bakın, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinde bir stent çetesi var. Devlet Malzeme Ofisinin vermiş olduğu stentleri hastaneden dışarıya satan ve devleti ve milleti on milyonlarca lira zarara uğratan bir çete var. Ben bu soru önergesini kamuoyuyla paylaştığımda Sütçü İmam Üniversitesinde bir panik başladı ama Sayın Bakana müteaddit defalar "Buna cevap ver, nedir bu rezalet?" diye sorduğumda kendisi maalesef cevap vermedi ve cevap vermediği için oradan bir başka çete daha çıktı, diyaliz çetesi. Bakın, bu inanılmaz, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki hastanelerde bu kadar derinleşmiş, bu kadar kök salmış ahlaksız çetelerin olması kabul edilemez. Birkaç hafta önce burada yaptığım konuşmada ifade etmiştim size önümüzdeki günlerde bir açıklama yapacağım diye. Buradaki hastanede diyaliz tedavisi görüp o sebeple hayatını kaybetmiş olan hastaların bilgileri hastane içerisindeki çete mensupları tarafından özel hastanelere veriliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitiriyorum Sayın Başkanım, istirham ediyorum.
BAŞKAN - Son kez açıyorum Sayın Çömez, buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Özel hastanelere verilen bu bilgiler, özel hastanelerde o hasta ölmüş olmasına rağmen işlem yapılmış gibi gösterilerek ve maalesef, sahte raporlar, sahte faturalar düzenlenerek hem devlet hem millet korkunç zarara uğratılıyor. Bu özel hastanenin sahibinin kim olduğunun araştırılmasını istiyorum. Ben biliyorum arkasında hangi siyasinin olduğunu, iktidar partisinden bir siyasetçinin olduğunu biliyorum. Bu rezaletin mutlaka ve mutlaka üstüne gitmemiz, gereğini yapmamız lazım; soru önergesi verdim.
En son, bir cümle de şundan bahsedeceğim: Malatya Eğitim Araştırma Hastanesinde bir lens çetesi var. Hastaneye on milyonlarca liralık lens alınmış. Sayın Murat Bey, değerli göz doktoru arkadaşımız, uzmanlık alanı olduğu için buna da yorum yaparsa çok sevinirim. Malatya Eğitim ve Araştırma Hastanesine 100 milyon liralık lens alınmış ve alınan bu lenslerin hepsi dışarıya satılmış, hastanede son derece az sayıda ameliyat var ve bu lensler birilerinin cebine para olarak girmiş, içerisinde inanılmaz çeteleşmeler var. Lütfen, rica ediyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Son bir cümle, kapatıyorum Başkanım; son bir cümle, istirham ediyorum, kapatacağım.
BAŞKAN - Son ve kısa bir cümle lütfen.
Buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Teşekkür ediyorum tahammülünüz için.
Lütfen bu konularda muhataplarımız soru önergelerimize cevap versin. Bakın, açıkça çok sayıda soru önergesini sizin gündeminize taşıdım. Burası millet iradesinin tecelli ettiği bir çatı. Pek çok çeteden bahsettim, bir soygun düzeninden bahsettim; bunlara kayıtsız kalamazsınız, bunlarla ilgili mutlaka ve mutlaka Parlamentoya, Parlamento nezdinde Türk milletine bir cevap ve bir hesap vermek zorundasınız.
Teşekkür ediyorum.