GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kocaeli'nin sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:24.04.2025

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada benim seçim bölgem olan Kocaeli'nin sorunlarını ve Kocaeli'de yaşayan vatandaşların sıkıntılarını paylaşmak üzere söz aldım.

Türkiye sanayisinin itici gücü Kocaeli maalesef ödediği verginin hakkını alamıyor. Kocaeli bir il değil de bir ülke olsa, OECD ülkeleri arasında dış ticarette 39'uncu sırada yer alır. En büyük 500 sanayi şirketinin 80'i Kocaeli'de. Türkiye'de kişi başına ödenen vergi 85 bin lirayken Kocaeli'de bu rakam 360 bin lira; 4 misli, daha fazla ama sıra hizmet almaya gelince birçok Anadolu kentinden bile çok daha aşağıda, geride hizmet alıyor. Kocaeli sanayi kenti ama sanayi için en önemli mesele enerjidir, enerjide Hindistan'ın taşrasından bile geride kalan bir altyapı hizmeti var Kocaeli'de. İzmit Akmeşe diye bir köyümüz var, benim hemşehrilerimin köyü, çoğu muhacirdir, oradan her gün vatandaşlar arıyor "Vekilim, yine elektriklerimiz kesik." diye. Yalnız Akmeşe'de olsa iyi, Kartepe'de öyle, İzmit'te öyle, Kandıra'da öyle, Körfez'de öyle, Çayırova'da öyle, Dilovası'nda öyle. SEDAŞ diye bir bela açtınız Kocaeli'nin başına, karanlıkta yaşıyor insanlar; yetmiş sene evvelin Türkiyesi gibi karanlıkta yaşıyor. Yalnız SEDAŞ mı? Bir PALGAZ var. O PALGAZ'ın altyapı yatırımlarının yanlışlığı ve eksikliği nedeniyle, Afrika ülkelerindeki gibi, doğal gaz patlamalarından dolayı Kocaeli'de devamlı insanlar hayatlarını kaybediyor. Sadece bunlar mı var sıkıntılı olarak? Hayır, bir de belediyelerdeki rant sıkıntısı; bize göre, sizler nasıl görürsünüz bilmiyorum.

2020 yılında Körfez Belediyesinde bir mesele çıktı; sahte iş belgeleriyle, iş bitirme belgeleriyle müteahhitlere milyonlarca, 10 milyonlarca lira para akıtıldı. Hani "Bir yetim hakkı." diyordunuz ya sözde kalan, o yetim hakkı, sizin seçtiğiniz, belki de iş birliği yaptığınız müteahhitlere aktarıldı. Kocaeli basını da ben de merak ediyorum; hiçbir ses var mı? Hiçbir şey yok. Konuyla alakalı soru önergesi verdim. Bakan bey, değişen bakan, daha önceki bakan, hiçbirisi daha henüz cevap bile vermedi. 7 kişiye soruşturma açıldı. Bu soruşturma açılanların arasında belediyenin bir kamu çalışanı yok. Sağdan soldan, çaycıya çorbacıya soruşturma açtılar o kadar, başka da hiçbir şey yok. Geçmişin hesabı sorulmadığı için Körfez Belediyesindeki bu haksız kazanç sağlayan uygulamalar, ihale yolsuzlukları devam ediyor. Buradan soru önergesi verdim; cevap gelmedi. Burada, Mecliste, huzurlarınızda sesleniyorum: Körfez Belediyesindeki bu yolsuzluklara mutlaka parmak basın. Yarın öbür gün sizlere de bulaşır.

2024 yılı denetim raporları var, orada diyor ki: Özellikle 31 Mart seçimleri öncesi yapılan doğrudan teminlerde usulsüzlükler ve belirli firmalara ayrıcalıklar sağlanmış, böyle bulgular var. Devamlı, 3 aynı firmadan teklifler alınmış sadece kâğıt üstünde ama bir firmayı buluyorlar "Sen 2 firma daha getir, onlardan da teklif al, bu iş senin." Fiyat uygunluğu filan yok, sadece siyasi yakınlık. "Bu bizim adam mı, bu bizim kayınbirader mi; bu bizim dayımızın oğlu, bu bizim emmimizin oğlu, bu bizim bibimizin oğlu." diyerek Körfez Belediyesinin paralarını hiç ediyorlar. Söz konusu Körfez Belediyesi ise hepiniz susuyorsunuz ama bu bir muhalif belediye olsa kayyum atamak dâhil avukatını... Bakın, belediye başkanını gözaltına alıyorsunuz, tutukluyorsunuz, avukatını gözaltına alıyorsunuz, o da yetmiyor, avukatının da avukatını gözaltına alıyorsunuz. Ya, Cibuti mi burası be! Demokrasiye bu kadar ihanet edilir mi?

Ve geleyim Gölcük'e.

Başkan, bir on dakika daha rica edebilir miyim?

Gölcük'te kamuoyunun vicdanını derinden yaralayan bir çevre meselesi var. 2005 yılında bir işletme vardı, heyelan nedeniyle ve çevreye verdiği zarar nedeniyle 2005 yılında büyük bir protesto neticesi kapandı bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, 2018 yılında kapatılan bu ocak Danıştay tarafından tebligat usulüne uygun yapılmadı diye tekrar açılmış. Niye? Bir rant kapısı var orada, bu rant kapısının kimlerle nasıl paylaşıldığını merak ediyorsunuz değil mi? Hiç merak etmeyin. Danıştaydan bu kararı geri çevirten kimse bu rant kapısının paylaşımcıları da onlardır. Kimlerin devreye soktuklarını bilmiyoruz ama yıllarca süregelen o çevre katliamına karşı bütün tepkilerin hepsinin üstü yok sayıldı. Buradan soruyorum şimdi: Bu doğanın, vatandaşın hakkını kim koruyacak? Mahkemeler şekil olarak değil, adaletli olarak karar verirler; şeklen karar verirlerse bu adaletsizlikler devam eder. Bir an önce Gölcük'e verilen bu karardan da dönülmesini, oradaki o taş ocağının bir an önce kapatılmasını bekliyoruz.

Yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti, CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)