GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:80
Tarih:24.04.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA YILMAZ HUN (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Genel Kurul, Türkiye'de eğitim sistemi AKP iktidarıyla krizlerle boğuşmaktadır. Eğitimde yaşanan bu kriz, siyasal bir tercihin ve ideolojik bir yönelimin sonucudur. Eğitimi piyasacı, itaatkâr bir zemine çekmek isteyen iktidar, öğretmeni bir kamu görevlisi gibi değil talimatlara uyan bir memur olarak görmektedir. 2024 yılında Meclisin noter görevi görerek çıkardığı Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla öğretmenlerin üzerindeki baskı siyasal zemine çekilmiş oldu. Birçok öğretmen, sosyal medyada fikir belirttiği için, sendikal tercihi için, sendikal faaliyetlere katıldığı için ve sadece öğrencilerinin hakkını savunduğu için soruşturma geçirmektedir, geçirmeye devam etmektedir. Eğitimde başarı, korkuyla, ceza tehdidiyle, biat kültürüyle değil özgür ve güvenceli bir ortamla mümkündür. Öğretmen korkarak değil, düşünerek ve sorgulayarak öğrenci yetiştirebilir. Öğretmenin görevi susmak değil öğretmenin görevi konuşmaktır, biat etmek değil yol göstermektir. Proje okulları uygulaması eğitimde adaletsizliğin ve keyfiyetin bir başka boyutudur. Bu okullarda müdürler ve öğretmenler sınavsız, liyakatsiz bir şekilde atanmakta, kamuoyunun denetimi ortadan kaldırılmaktadır. Proje okulları özellikle muhalif öğretmenlerin sürgün edildiği, öğrencilerin ise belli ideolojik yönelimlerle biçimlendirilmeye çalışıldığı alanlara dönüşmüştür. Eğitimde yaşanan bu sorunlar sadece öğretmenlerin değil bütün toplumun sorunudur. Ana dilde eğitimin hâlâ bir hak değil bir lütuf gibi sunulması, köy okullarının kapatılması, bölgesel eşitsizliklerin görmezden gelinmesi, yoksul çocukların nitelikli eğitimden dışlanması ve bunların her biri eğitimdeki çürümenin göstergesidir. Eğitim kamusal, demokratik, laik ve çok dilli bir anlayışla yeniden inşa edilmeli; öğretmenlerin örgütlenme, ifade ve mesleki karar alma süreçlerine katılma hakkı güvence altına alınmalıdır. Proje okulları ilk başta kamuoyuna "nitelikli eğitim", "bilimsel gelişim", "özgün pedagojik modeller" gibi süslü ifadelerle, cümlelerle sunulmuş olabilir ama bugün geldiğimiz noktada bu okulların gerçekte neye dönüştüğü herkesin malumudur. Proje okulları eğitimde liyakat ilkesinin askıya alındığı, keyfî yönetim anlayışının kurumsallaştığı, öğretmen ve öğrencilerin kaderinin tek bir imzayla belirlendiği alanlara dönüşmüştür. Bu okullarda öğretmenler sınavsız, liyakatsiz, şeffaflıktan uzak bir şekilde atanmaktadır. Yıllarca o okulda emek veren öğretmenler bir gecede sürgün edilmektedir, yerlerine iktidara yakın sendika ve yapılarla ilişkili kişiler yerleştirilmektedir; bunu kabul etmek mümkün değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

YILMAZ HUN (Devamla) - Eğitimde torpil değil eşitlik ve liyakat esas alınmalıdır. Proje okulları sadece bir atama sorunu değil aynı zamanda bir demokrasi sorunudur. Bu uygulama yerel halkın, velilerin, eğitim sendikalarının söz hakkını ortadan kaldırmaktadır. Kamu yararı değil siyasi sadakat esas alınmaktadır. Eğitim, siyasal kadroların arka bahçesi değildir. Eğitimde hesap verebilirlik şarttır. Proje okullarına yapılan atamalarda süreç somut, ölçülebilir ve nesnel kriterlere dayanmıyor. Atamalarda mesleki kıdem, hizmet süresi, akademik yeterlilik gibi nesnel kriterlerin olmaması keyfîliği göstermektedir. Proje okulları uygulaması derhâl sonlandırılmalıdır. Bu okulların tüm işleyişi yeniden düzenlenmeli, atamalar da liyakate dayalı, denetime açık hâle getirilmelidir. Proje okullarında yaşanan adaletsizliklerin, hukuksuzlukların, iddia edilen hak gasplarının araştırılarak kamuoyunda oluşturduğu infialin bertaraf edilmesi gerekmektedir.

Teşekkür ediyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)