| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 81 |
| Tarih: | 29.04.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sendikal hakların önündeki engellerin kaldırılması, sendikal örgütlenmede yaşanan sıkıntıların araştırılması amacıyla bir Meclis araştırması açılması konusunda önerge sunduk. Önergemiz üzerine görüşlerimizi açıklamaya çalışacağım. Öncelikle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Bugün 29 Nisan, iki gün sonra 1 Mayıs, işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü; şimdiden işçi sınıfının bayramını kutluyorum.
Sendikal haklar ve özgürlükler Türkiye'de hiçbir zaman iyi olmamıştır yani sadece sizin döneminizde değil, sizden önceki dönemlerde de sendikal haklar hep kısıtlanmıştır. Fakat siz aynı şeylere devam ettiniz yani emekçilerin, işçilerin haklarını, çıkarını savunan bir parti olduğunuzu söylüyorsunuz ama bunun gerçek yaşamda bir karşılığı yok. Sizden önce de işte, 12 Eylülcülerin yaptığı gibi sendikalar kapatılıyordu, sizin döneminizde de sendikalar kapatılıyor. Sizden önce de sarı sendikalar destekleniyordu, sizin döneminizde de yine mücadele eden sendikaların önü kesilmeye çalışılıyor ve devlet destekli, iktidar destekli sarı sendikalar desteklenmeye çalışılıyor. Sizden önce de işverenler kollanıyordu, sizin döneminizde de yine işverenler kollanıyor.
Bakın, size sadece bir tane örnek, karşılaştırmanın en iyi yolu budur: İşçilerin hakları için, ücretleri için yaptıkları eylem ve etkinlikler var. Ücretlerini alamadıkları için fabrikaların önüne çıktıkları her gün işçilerin karşısına askerlerden barikat kuruyorsunuz, polislerden barikat kuruyorsunuz. Bugüne kadar haklarını arayan işçilerin tek bir defa yanında durdunuz mu? AKP iktidarı döneminde, yirmi üç yılda ücretini alamadığı için, sosyal haklarını alamadığı için, toplu sözleşme imzalayamadığı için iş yerinin önünde, fabrikanın önünde direnen işçilerin yanında tek bir kez oldunuz mu? Tek bir kez tek bir tane milletvekiliniz o işçilerin mücadelesinin yanında durdu mu? Durmadı. Ama her seferinde haklarını arayan o işçilerin karşısına polisleri diktiniz, askerleri diktiniz, barikatlar kurdunuz ve haklarına karşı çıktınız.
Sadece bununla yetinmediniz, bakın, bu yirmi iki, yirmi üç yıllık süre içerisinde neredeyse büyük grevlerin tamamını yasakladınız. İki tane gerekçe bulmuşsunuz, yasa sözde bir olanak veriyor "kamu güvenliği" diyorsunuz, "genel sağlık" diyorsunuz ve grevleri yasaklıyorsunuz. Ben 2002'den bu yana yasakladığınız grevleri size hatırlatayım: 2003 Şişecam grevi, 2004 LASTİK-İŞ grevi, 2005 MADEN-İŞ grevi, 2014 Şişecam grevi, 2014 kömür grevi, 2015 BİRLEŞİK METAL-İŞ'in grevi, 22 fabrikada 15 bin işçinin karar aldığı grev. Bunlar OHAL öncesi yasaklama kararlarınız. Aynı yasaklamaları OHAL döneminde de sürdürdünüz; 2017 Asil Çelik grevi, 2017 EMİS grevi, böyle devam edip gidiyor. Şişecamın grevini 3 kez yasaklamışsınız, PETROL-İŞ'in grev kararlarını defalarca yasaklamışsınız. OHAL rejimi uygulamışsınız "İki ay erteliyoruz." demişsiniz, ikişer ay uzatmışsınız ve işçilerin hakları için grev hakkını kullanmasını bile engellemişsiniz.
Bakın, işçi sınıfının örgütlülük durumunu ortaya koyan bir tane istatistik, çoğunuz biliyorsunuzdur, 2025 yılı Ocak ayı istatistikleri: Türkiye'de 16 milyon 864 bin 733 kayıtlı işçi varmış, 16 milyon küsur. Bunlardan sadece 2 milyon 524 bini sendikalı yani örgütlü olan işçi sayısı yüzde 16 ve bu örgütlü olan yüzde 16'lık işçilerin de haklarını kullanmasını, grev hakkı başta olmak üzere, toplu sözleşme hakkı başta olmak üzere haklarını kullanmalarını engelliyorsunuz. Bunu nasıl yapıyorsunuz? Ülke barajıyla yapıyorsunuz, bunu iş yeri barajıyla yapıyorsunuz. Sizden önce de yasaklamalar vardı, sizden önce de Türkiye'de işçi sınıfının hakları çok da üst düzeyde değildi ama sizin döneminizde işçilerin yasal güvence altındaki hakları da kullanılamaz hâle geldi; sadece işçilerin değil, emekçilerin bir bütün olarak durumu bundan farklı değil. Bakın, bir yasa, sizden önce, sizin iktidara gelmenizden sadece bir yıl önce kamu görevlilerine sendikal bir hak tanındı, 4688 sayılı Yasa.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tiryaki, lütfen tamamlayın.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Bu yasa sözde kamu çalışanlarına bir örgütlenme hakkı tanıyordu fakat toplu sözleşme hakkı tanımıyordu. Sizin döneminizde güya emekçilere toplu sözleşme hakkı tanındı fakat bu toplu sözleşme hakkı da sadece iktidarın iki dudağı arasına bırakıldı ve eğer iktidar kabul etmezse hiçbir şekilde toplu sözleşme yapamaz hâle getirildi.
Dolayısıyla işçi sınıfının haklarını kullanmasının önündeki engelleri kaldırın. İşçi sınıfı, bu ülkenin düşmanı değil her gün hayatı yeniden yaratan insanlar. İşçi düşmanı politikalarınızdan vazgeçin diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)