Konu: | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 82 |
Tarih: | 30.04.2025 |
SADULLAH KISACIK (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yarın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, tüm emekçi kardeşlerimizin 1 Mayıs bayramını buradan kutluyorum.
Bugünkü görüştüğümüz kanun teklifinin temelini Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi oluşturuyor. Aslında "sistem" deyip geçmemek lazım, her kurulan sistemin kalitesi aynı zamanda yönetimin de kalitesini belirliyor. Şunu kabul edelim ki bu sistem Türkiye'ye uymadı, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçtiğimiz günden bugüne kadar hiçbir sosyal gelişmişlik seviyesinde ve ekonomik gelişmişlik seviyesinde ilerleme kaydedemedik, hep gerilere doğru gidiyoruz. Bazı endekslerden sizlere örnek vereyim: Türkiye olarak Demokrasi Endeksi'nde 102'nci sıradayız, Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 165'inci sıradayız, Hukuk Devleti Endeksi'nde 117'nci sıradayız, Yolsuzluk Endeksi'nde 115'inci sıradayız, Ekonomik Özgürlük Endeksi'nde 102'nci sıradayız, Sefalet Endeksi'nde 5'inci sıradayız, Organize Suç Örgütleri Endeksi'nde Avrupa'da 1'inci, dünyada 12'nci sıradayız; bakın, bu sistemin bizi getirdiği nokta bu. Şimdi, burada iki temel sorun var: Ya, sistemde hata var ya da uygulamada bir hata var ama bir yerde bir hata var çünkü endeksler bunu gösteriyor, bir yerde bir hata var.
Şimdi, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine 2018 yılında geçtik, yedi yıl oldu; bakın, hâlâ bugün düzeltmeler yapıyoruz. Bakın, Adalet Bakanlığına müsteşarlığın tekrar getirilmesini bu kanun teklifinde iktidar öneriyor. Mesela, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin en önemli organlarından, kurullarından bir tanesi politika kurullarıydı. Ben bütçe görüşmelerinde Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşülürken bu kürsüden yaptığım konuşmada dedim ki: "Bakın, politika kurulları şu anda çalışmıyor, boşalan yerlere atama yapılmadı çünkü AK PARTİ kongresi bekleniyor, ondan sonra atama yapılır." Şimdi, gerçekten de 23 Şubatta AK PARTİ kongresi yapıldı, hemen ardından 10 Nisan 2025 tarihinde politika kurullarına atama yapıldı. Şimdi, politika kurulları yarım elma gönül alma kurullarına dönüştü. Nasıl? Şimdi, "Seni milletvekili yapamadık, Genel Merkez kongresi de oldu, seni Genel Merkeze de alamadık, Yönetim Kuruluna da alamadık. Ya, sana şurada bir politika kurulunda üyelik verelim de bununla idare et."e dönüştü bakın. E, bu politika kurulu çalışır mı kardeşim? Bu politika kurulları arasına bir de bir kaç profesör, birkaç sevilen adam serpiştirdik; oldu size politika kurulları. Bunlar da politika üretemeyecek. E, yazık değil mi? Türkiye bu sistemle bir yere gelebilir mi değerli arkadaşlar?
Bakın, yine, bu kanun teklifinde bakanlara dışarıdan müşavir atama yetkisi veriliyor. Ya, biz yüz yıllık devletiz, bir cumhuriyet birikimi var. Gelin, şu "adalet" kelimesinin hakkını verelim, kamuda istisnai kadroları kaldıralım ya. Gerçekten, bakın, bu kamuda çok büyük vicdan yaralanmalarına neden oluyor. Çünkü genç çocuklar bakıyor, teşkilatlardaki çocuklar da bakıyor buna; bir bakıyor, X kişisinin oğlu, kızı, yeğeni belediye başkanının özel kaleminden müdür olmuş, sonra ilgili bilmem bakanlıkta göreve başlamış, memur olmuş. Ya, bu adalet mi, bu adalet mi? Tekrar söylüyorum, bakın, bu haksızlıklar, bu hukuksuzluklar sadece milletin vicdanını yaralamıyor, sizin teşkilatlarınızın vicdanını da yaralıyor. Gelin, bu istisnai kadroları ortadan kaldıralım. Bu millette gençler, binlerce, on binlerce genç KPSS'ye girmiş, en iyi okullardan mezun olmuş, kendini yetiştirmiş, yüksek puan almış, atama beklerken bakanlar istisnai kadroyla dışarıdan kendine müşavir atayacak veya istisnai kadrolardan memur atanacak. Eğer "adalet" kelimesinin hakkını vereceksek gelin, bu uygulamaya, istisnai kadro uygulamasına bir son verelim. Devlet kurumundaki her kademeye -çünkü burası devlet ya, milletin, kamunun malı ya, kamunun makamları bunlar- buraya hak eden hak ettiği şekilde gelsin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kısacık, lütfen tamamlayın.
SADULLAH KISACIK (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Yine bu sistemde, Cumhurbaşkanlığı sistemine müsteşarlık kalktı. Bunlar bakan yardımcılıklarıyla ikame edilmeye çalışılıyor. Değerli milletvekilleri, müsteşarlar bakanlığın hafızasıdır ve bakanlıkların hafızası toplam devletin hafızasını oluşturuyor. Bakın, bu sistemde devlet hafızası kaybolmuştur. Şimdi, bakan geliyor, 4 bakan yardımcısı var, bakan görevden ayrılınca bakan yardımcıları da görevden ayrılıyor, müsteşarlar da yok ortada. Devlet hafızası nerede kaldı? Nerede devlet hafızası? Şimdi, devlet aklından bahsediyoruz. Ya, hafızası olmayan devletin aklı olmaz; net söylüyorum, hafızası olmayan devletin aklı olmaz, ne denirse ona inanır o devlet. Onun için, gelin, şu sistemi beş-on yıl idare edecek şekilde değil de yüz yıllık, iki yüz yıllık, Türk devletine yakışır bir sistem kuralım diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)