| Konu: | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 30.04.2025 |
ÖMER FARUK HÜLAKÜ (Bingöl) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen kıymetli haklarımız; yine bir torba yasa, yine siyasi bir kurnazlık.
Şu anda görüştüğümüz torba yasada yürütme ve yürürlük hariç 30 madde bulunmaktadır. Bu 30 maddenin 28'i Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararlarını aklamak için yapılan düzenlemelere ilişkindir. Evet, bir yasa kurnazlığıyla karşı karşıyayız. Hani o çok güvendiğiniz İçişleri Bakanlığından mesaj geliyor ya cep telefonlarınıza "Kendilerini hâkim ve savcı olarak tanıtanlara itibar etmeyiniz." diye, biz de buradan sesleniyoruz: Kendilerini "milletvekili" diye tanıtanlar yasama kurnazlığı yapıyor, onlara güvenmeyin, Türkiye halklarının vekâletini kendi siyasi çıkarları lehine kullanmaktan çekinmiyorlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi hiçbir dönemde bu kadar aşağılanmamıştı, hiçbir dönemde yasama yetkisiyle bu kadar dalga geçilmemişti. Bu torba yasayla iktidar açıkça diyor ki Meclisin hiçbir hükmü yoktur. Ben KHK'lerle, Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle istediğim düzenlemeleri yapıyorum. Anayasa Mahkemesi iptal edene kadar zaten amaç hasıl oluyor. Peki, şimdi bu siyaset tarzına "dolandırıcılık" demeyelim de ne diyelim? Hatırlayın, bu ülkenin İçişleri Bakanı "Siz yıkın, hukuk arkanızdan gelir." demişti, işte bu garabet açıklamayı yapmıştı. O cümlenin yasama pratiğini biz şu an burada yaşıyoruz; önce işimizi görelim, sonra yasalaştırıyoruz.
Değerli gençler, kadınlar, emekçiler; burada halkın ihtiyaç ve taleplerine göre kanun yapılmıyor; burada sizlerin isteklerine, dertlerine, sıkıntılarına çözüm bulmak için mesai harcanmıyor. Peki, ne yapılıyor burada? Çoğunlukçu bir anlayışla muhalefet yok sayılıyor, torba yasalarla yasama faaliyetleri itibarsızlaştırıyor. O yüzden, burada emekliye bin lira ikramiye zammı kararı alınıyor, emekçilerin sendikal örgütlenme hakkı gasbediliyor; çiftçiye "destek" adı altında üç kuruş verilmesi, asgari ücretli milyonlarca emeklinin açlık sınırı altında yaşaması için mesai harcanıyor; yandaş sendikalar büyüsün, köklensin diye eller sürekli havaya kalkıyor; hakkını arayan öğretmenler, işçiler, kamu emekçileri, gençler, polis şiddetine maruz kalsınlar diye konuşmalar yapılıyor, sermayeye ısmarlama kanunlar ışık hızıyla bu Meclisten geçiriliyor. Bu listeyi saymaya ne yazık ki vaktimiz yetmez ama kısaca ifade etmek gerekirse Türkiye Büyük Millet Meclisi hâli, vaziyeti budur. Maalesef, bu vaziyete "demokrasi" diyen, "Egemenlik milletin." diyen bir yığınla karşı karşıyayız.
Değerli milletvekilleri, Türkiye'nin demokratikleşmesi, demokratik toplumun inşasının ne kadar acil ve önemli olduğunu anlamak için sadece bu torba yasa görüşmelerine bakmak yeterlidir. Müzakerenin, tartışma kültürünün, diyalogun olmadığı bir Meclise noter bile diyemeyiz. Bu tarzı siyasete mecbur değiliz. Türkiye'nin demokratikleşmesi için yapılması gerekenler bellidir, toplumun tüm kesimlerinin karar alıcı rolde olduğu bir anayasa yapmak zorundayız. Demokratik toplum inşası için bütün kurumların demokratikleşmesi, torpilin, mülakatın kaldırılması, siyaset atamalarına son verilmesi zaruridir. Tekçi, merkeziyetçi yönetim anlayışının ortadan kaldırılması şarttır. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi sağlanmalıdır. Kayyum anlayışıyla halkın iradesinin gasbına son verilmelidir. Kısacası, Türkiye'nin ihtiyacı olan reçete demokrasidir. Barışın, demokratik müzakere yönetiminin önü sonuna kadar açılmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu sürecin merkezinde olacak en önemli kurum hüviyetini taşımaktadır. Bu kürsüden yükselecek her cümlenin barışa ilişkin olması, barışın da emek, özgürlük, demokratik toplumla mümkün olacağının bilinciyle hareket edilmesi unutulmamalıdır.
Bu vesileyle, emeğin, özgürlüğün ve demokratik toplum şiarıyla kutlayacağımız her yerde alanlarda olacağımız bütün emekçilerin 1 Mayıs Dünya Emekçiler Günü'nü kutluyorum. "..."(*) (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)