| Konu: | TBMM Başkan Vekili DEM PARTİ İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in vefatına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 84 |
| Tarih: | 07.05.2025 |
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum ve Sırrı Süreyya Önder Başkanımıza AK PARTİ Grubumuz adına Allah'tan rahmet diliyorum. Ailesine, yakınlarına, sevenlerine, DEM PARTİ Grubuna, Meclisimize ve milletimize başsağlığı diliyorum.
Tabii, Sırrı Süreyya Önder Bey bir çalışma arkadaşımız, Meclis Başkan Vekilimiz olarak büyük bir hatırayı, güzel bir anı yumağını her birimizin gönlünde, zihninde hatıra olarak bıraktı. Gerçekten zaman zaman Meclis Başkan Vekillerimizin odasında yaptığımız o entelektüel birikiminin gerçekten kuşatıcı, kucaklayıcı, kapsayıcı ve diyaloğa açık, her kesimin hak ve hukukunu özellikle terörsüz Türkiye bağlamında bir ideale dönüştürerek ahir zamanında bu konunun üzerinde de gerçekten yoğun bir çabayla Türkiye'nin birlik ve beraberliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine ve terörsüz Türkiye hedefine ulaşması yönündeki samimi çabalarıyla bize en büyük mirası bırakmış ve hep birlikte ortak sorumluluk paydası içerisinde bu mirasa sahip çıkma mesuliyetini bizlere hatırlatmıştır. Hepimizin ortak paydası, bu ortak mirasa ve ortak geleceğe Sırrı Süreyya Önder Bey'in de ruhunu rahatlatacak şekilde sahip çıkmamız gerektiğidir.
Ben bu çerçevede, kamuoyuna da yansıdığı şekliyle, merhum Sırrı Süreyya Önder Bey'in "Cenazemin arkasından Şeyh Galip'in naatının okunmasını arzu ederim, isterim." şeklindeki talebine mebni olarak müsaadenizle hatıralarını canlandırmak, bu vasiyetini yerine getirmek ve Meclisin tutanaklarında da bu güzelliğin, bu vasiyetin yer almasını sağlamak üzere, Meclisimiz adına bu vasiyeti yerine getirmek istiyorum.
"Sultan-ı rûsül şâh-ı mümeccedsin efendim
Bî-çârelere devlet-i sermedsin efendim
Divân-ı ilâhîde ser-âmedsin efendim
Menşûr-ı 'le 'amrük'le mü'eyyedsin efendim.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin efendim
Hak'dan bize sultân-ı mü'eyyedsin efendim.
Tâbişgeh-i ervâh-ı mücerred güherindir
Mâlişgeh-i ruhsâr-ı melek hâk-i derindir
Âyîne-i dîdâr-ı tecellî nazarındır
Bû Bekr ü Ömer Osman ü Ali yârlerindir.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin efendim
Hak'dan bize Sultân-ı mü'eyyedsin efendim.
Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda
Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-ı cezâda
Gül-bang-ı kudûmün çekilir arş-ı Hüdâ’da
Esmâ-ı şerifin anılır arz ü semâda.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin efendim
Hak'dan bize Sultân-ı mü'eyyedsin efendim.
Ol dem ki velilerle nebîler kala hayrân
Nefsi deyü dehşetle kopa cümleden efgân
Ye’s ile usâtın ola ahvâli perîşân
Destur-ı şefâatla senindir yine meydân.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin efendim
Hak'dan bize Sultân-ı mü'eyyedsin efendim.
Bir gün ki dalup bahr-ı gam-a fikrete gittim
İlden yitürüp kendümi bî-hodlığa yitdim
Isyânım anıp âkıbetimden hazer etdim
Bu matlaı yâd eyledi bir seyyîd işittim.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin efendim
Hak'dan bize Sultân-ı mü'eyyedsin efendim.
Ümmideyiz ye's ile âh eylemeyiz biz
Sermaye-i îmanı tebâh eylemeyiz biz
Babın koyup ağyâre penâh eylemeyiz biz
Bir kimseye sâyende nigâh eylemeyiz biz.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin efendim
Hak'dan bize Sultân-ı mü'eyyedsin efendim.
Bîçâredir ümmetlerin isyânına bakma
Dest-i red urup hasret ile dûzaha yakma
Rahm eyle aman âteş-i hicrânına yakma
Ezcümle kulun Gâlib-i pür-cürmü bırakma.
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed'sin efendim
Hak'dan bize Sultân-ı mü'eyyedsin efendim."
Evet, Şeyh Galib'in âlemlere rahmet olarak gönderilen ve kendisinde en güzel örnekler bulunan Efendimiz (AS)'in şahsı manevisine yazmış olduğu bu güzel naatta dediği gibi, biz de şöyle bitiriyoruz sözlerimizi: Ezcümle, kulun Sırrı'yı pür-cürmü bırakma.
Ruhu için El-Fatiha.