Konu: | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 84 |
Tarih: | 07.05.2025 |
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; öncelikle, önceki gün kaybettiğimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilimiz Sırrı Süreyya Önder Başkanımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Kendisini tarafsız, nüktedan ve Meclisi çok özel yönettiği şekliyle hatırlayacağız. DEM PARTİ'ye de başsağlığı dileklerimi iletiyorum.
Değerli arkadaşlar, Antalya'da, başta turizmin başkenti olan Antalya'da ve yine turizmle ilgili faaliyette bulunan bölgelerde yaşanan sorundan bahsetmek istiyorum çünkü tam turizm sezonunun başladığı bugünlerde başta Antalya olmak üzere Antalya, Muğla ve ülkemizin turizmle ilgili birçok ilinde yaşanan çok önemli sorunlar var. Örneğin, Antalya'da Kaş bölgesi başta olmak üzere işte Kumluca, Demre hatta Fethiye tarafında adını "villa turizmi" olarak ifade ettiğimiz ve geçmiş dönemlerde de yine bu kürsüden dile getirdiğimiz, hukuki tanımlamasıyla "izinsiz yapı" niteliğinde olan, bugüne kadar yasal nedenlerle izin alamamış, villa turizmi olarak faaliyette bulunan binlerce hatta sayısı sadece Antalya'da 20 bini bulan bu işletmeler, aslında her ne kadar izinsiz olan ama bittiğinde hemen Maliye tarafından vergi kaydı yapılan, vergisi alınan bu işletmeler şu an kapalı vaziyette. Ve kapalı olması nedeniyle işte borca girip buraları yapan vatandaşlarımız başta olmak üzere, sezonda "Oralarda tatil yapacağım." diye rezervasyon yapan, ön ödemelerini gönderen tüm vatandaşlar mağdur durumda.
Geçtiğimiz yıllarda yine bu konuyu Meclis kürsüsünden dile getirdik ve en azından geçen yıllarda bir çözüm bulunmuştu. Özellikle de geçen yıl, işte seçim sürecinin de tabii bunda etkili olduğunu tahmin ediyorum. "31/12/2024 tarihine kadar bir süre verilsin, en azından o süre içerisinde bir rahatlama olur, belki sorunu olanlar çözer." dedik. Tabii, sayılı gün çabuk geldi geçti, izin alamayan çok sayıda bu vaziyetteki işletmeler -ifade ettiğim gibi- ülkemizin birçok yerinde maalesef kapandı.
Bu işletmelerde yaşanan sorunlarla birlikte, özellikle Kartalkaya yangınıyla birlikte bir başka sorun da yine meydana geldi. Öncelikle, Kartalkaya'da kaybettiğimiz 78 canımıza, vatandaşımıza ben Allah'tan rahmet diliyorum. Bu süreçte, yangın sonrasında, 2007 yılında çıkarılan Yangın Yönetmeliği'ni tüm detaylarıyla uygulamak akla geldi. 2007 yılında çıkarılan Yangın Yönetmeliği bugüne kadar gerektiği gibi uygulanmamış, aradan on sekiz sene geçmiş, şimdi yönetmelikte yazan tüm hükümler uygulanma noktasına geldi ve bunun neticesinde, yine tekrar söylüyorum, başta Antalya'da örneğin şu an sayıları 1.800 civarında olan basit konaklama turizm işletme belgeli otellerin hepsi neredeyse kapanma durumunda. Şu an bütün oteller neredeyse kapanmış, faaliyette bulunamaz duruma geldi. Şimdi, bunun nedeni ne? İşte, Yangın Yönetmeliği'ne uygunluğunun denetlenmesi. Bir kısmı da belgesini yenileyemedi, koşullardaki değişikliklere tam uyum sağlayamayanlar da o nedenle kapandı. Ancak, şimdi, bir taraftan, turizm işletme belgesi alan yan taraftaki aynı nitelikte olan otel çalışıyor ama basit belgeli olan otel kapandı. Şimdi, en önemli sorun ne? En önemli sorun arkadaşlar, otel odalarının yangına karşı duyarlı kapısının olması, bakın, kapısının olması en önemli sorun bugün ülkede. Diğer zorunlu koşulları saymıyorum, efendim, tabii ki yangın söndürme tüpleri olacak, tabii ki sprinkler çalışacak, yangına karşı alarm sistemini çalışacak; bunlar mutlaka olmalı ve bunlar vazgeçilmezdir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CAVİT ARI (Devamla) - Başkanım, bitiriyorum.
BAŞKAN - Sayın Arı, lütfen tamamlayın.
CAVİT ARI (Devamla) - Ancak aynı anda siz bütün otel oda kapılarının yangına karşı duyarlı kapı olmasını eğer zorunlu kılarsanız yüz binlerce kapının aynı anda yapılması gerekir. Bu fiziken de mümkün değil, maddi anlamda da mümkün değil. Kapı olmadı, boyansın isteniyor ama Yangın Yönetmeliği'nde zorunlu olarak sayılan, geçen boya Türkiye'de yok, hatta belki de dünyada yok ama yangına karşı duyarlı olan başka boya var, o da yönetmelikte yok. Şimdi, sonuç itibarıyla buradan iktidara sesleniyorum: Bütün yükümlülükleri belediyelerin üstüne yıkarak bu işten sıyrılamazsınız. Bu hepimizin, ülkenin genel bir sorunu, ülkenin turizmiyle ilgili çok önemli bir sorun, tam bu turizm sezonunun başladığı bugünlerde bu iki sorunu çözelim değerli arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)