GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:07.05.2025

YÜKSEL ARSLAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 4688 sayılı Kanun'un 29'uncu maddesinin ikinci fıkrasında yapılmak istenen değişiklik hakkında söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Söz konusu değişiklik, özü itibarıyla 703 sayılı Kanun'un 197'nci maddesinin (e) bendiyle gerçekleştirilen düzenlemenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi sonrası gündeme gelmişti. Yapılan değişiklikle “Kamu İşveren Heyeti, Cumhurbaşkanının görevlendireceği Cumhurbaşkanı Yardımcısı veya bakanın başkanlığında, Cumhurbaşkanınca belirlenen bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşur.” denilmektedir. Düzenlemeye göre Kamu İşveren Heyeti bütünüyle Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı kamu görevlileri toplu sözleşme görüşmelerinde dilediği bakanlıklara ve dilediği bakana temsilcilik yetkisi vermektedir.

Değerli milletvekilleri, yetki konusu yıllardır toplu sözleşme görüşmelerinde yaşanan en büyük sorunlardan biridir. Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilmiş olan bürokratlar, yetkilerini aştığı gerekçesiyle toplu sözleşme görüşmelerinde kamu işvereni adına karar almaktan kaçınmaktadırlar. Kamu personelinden bu görüşmelerde yıllardır en çok duyduğumuz söz "Yetkimiz yok." olmuştur. Toplu sözleşme düzenine geçilmiş olmasına rağmen, getirilen sistem 2012 öncesindeki toplu görüşme düzenini bile geride bıraktı, öyle görülüyor. 4688 sayılı Kanun değiştirilmeden önce 29'uncu maddesi "taraflar" başlığıyla toplu görüşmelere katılacak Kamu İşveren Kurulu üyelerini belirlemişti. Kamu İşveren Kurulu Başbakan tarafından görevlendirilir, Devlet Bakanının başkanlığında Başbakanlık Müsteşarı, Maliye Bakanlığı Müsteşarı, Hazine Müsteşarı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanı, Devlet Personel Başkanlığı Başkanı, Maliye Bakanlığı Bütçe Mali Kontrol Genel Müdürü, kamu işveren sendikasından oluşuyordu. Toplu görüşme düzeninde kamu işveren kurulu üyeleri idarenin müdahalesinden uzak bir biçimde kanunla tek tek belirlenmiş ve ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla oluşturulmuştu. Şimdi ise kamu işveren heyeti üyelerinin hangi bakanlıkları veya hangi düzeyde idarecileri kapsayacağı belli değildir. Heyet üyelerinin teşekkülü tamamen Cumhurbaşkanının keyfiyetine bırakılmıştır. Bu keyfiyet nelere sebep oluyor? Toplu sözleşme görüşmelerinin etkinliği yok oluyor, pazarlık imkânı ortadan kalkıyor, toplu sözleşme görüşmeleri toplu görüşme sisteminin bile gerisinde görülüyor.

Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifi Uluslararası Çalışma Örgütünün 98 sayılı Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi hükümlerine de aykırıdır. "Toplu sözleşmeyi imzalamaya kamu idaresi adına kamu işveren heyeti başkanı, kamu görevlileri adına sözleşmenin kamu görevlilerinin geneline yönelik bölümü için kamu görevlileri sendikaları heyeti başkanı ve hizmet kollarına yönelik bölümü için de ilgili sendika temsilcisi yetkilileri" denmektedir. Bu hüküm sendikal örgütlenme ve toplu pazarlık hakkını önemli ölçüde kısıtlıyor. 4688 sayılı Kanun'a göre gerek genel gerekse hizmet kolu toplu sözleşmelerin sendikalı, sendikasız bütün kamu görevlilerini etkileyen bir hukuki metin olma konumundadır. Bu nedenle, üye sayısı itibarıyla diğer konfederasyonlardan daha fazla üyeye sahip olan bir konfederasyona bütün kamu görevlileri adına bağlayıcı karar alma yetkisinin verilmesi toplu pazarlık görüşmelerinin mantığına ve demokratik ilkelere aykırıdır. 2002'den önce 50 bin üyesi olan, iktidarınızın döneminde siyasi destek ve kollamayla büyütülüp 1 milyon üye sayısına ulaştırdığınız sendika görünümlü AK PARTİ irtibat bürosunun kamu personeli adına pazarlık yaptığına kim inanacak? Bu nedenle, kanunda "yetkili sendika" olarak tanımlanmasalar da tüm sendikaların görüşmelerde olması ve üyelerinin hakkını savunması sağlanmalıdır. Cumhurbaşkanı tarafından belirlenen Kamu İşveren Heyeti ile iktidarın yandaş ve arkabahçesi bir sendika pazarlık yapacaklar, bunun adı "Dostlar bizi alışverişte görsünler."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Arslan, lütfen tamamlayın.

YÜKSEL ARSLAN (Devamla) - Devlet hukukla, yasayla, mevzuatla, ilkelerle, ortak akılla yönetilir; kararnamelerle "Ben öyle uygun gördüm." diyerek yönetilemez, yönetilirse bugün yaşadığımız sıkıntılar her zaman karşımıza çıkacaktır. Her şey tek bir kişinin kararına bırakılamaz, koskoca devlet tek kişinin sözüyle idare edilemez. Devlet; kurumları, kuralları, düzeni ve işleyişiyle devlettir. Parti tüzüğü yazar gibi kanun yapmayı, il-ilçe başkanı atar gibi tayin ve atama yapmayı, memuru, işçiyi tehdit edip kontrol altında tutmayı, hâkimleri, kaymakamları, valileri partinizin temsilcisi gibi görmeyi bırakın. Türk devletinin binlerce yıllık mazisi ve köklü gelenekleri vardır. Bu gelenekleri ortadan kaldırdınız. Sizi "başkanlık sistemi" denilen ucube anlayışın devletin ciddiyet ve vakarını ortadan kaldırdığını idrak etmeye davet ediyorum.

Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)