Konu: | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 84 |
Tarih: | 07.05.2025 |
EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Zonguldak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu kürsü milletin kürsüsüdür ve milletin gerçek gündeminden kaçanlara, perde arkasına sığınanlara inat, biz burada gerçekleri söylemeye devam edeceğiz. Ülkenin yığınla çözümsüz kalan dağlar kadar sorunları varken Anayasa'ya aykırı olduğunu bile bile çıkarttığınız kanunlarla toplumu da Meclisi de boş yere meşgul ediyorsunuz. Bugün geldiğimiz noktada, pazara çıkan vatandaş fileyi değil umudu boş getirip götürüyor. Emekliler torunlarına harçlık verememenin mahcubiyetini yaşıyorlar. Üniversite mezunları diplomalarını duvara değil umutsuzluğa asıyorlar, o da eğer diplomaları iptal edilmezse. Gençlerimiz bu topraklarda değil başka ülkelerde bir hayat kurmanın hayallerini kuruyorlar. Ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek şöyle diyor: "Benden mucize bekleyenler olabilir ama gerçek hayatta mucize yok." Sayın Bakan, zaten kimsenin sizden mucize filan beklediği yoktu ama açıkçası bu kadar büyük bir başarısızlığa imza atacağınızı da düşünmemiştik. Uyguladığınız yerli ve millî IMF programı çoktan iflas etti. Yarattığınız ekonomik krizi çözmek için dış dünyadan kaynak arıyorsunuz ama altüst ettiğiniz demokrasi, yok saydığınız hukuk ve etik dışı yürüttüğünüz siyasetiniz ayağınıza dolaştı, artık kaynak da bulamıyorsunuz. Bakan Şimşek her fırsatta "Tasarruf paketi uyguluyoruz." diyor ama iki yılda elle tutulur bir tedbir gören de maalesef olmadı. İktidar yine vergi, ceza peşine düştü. "Bütün organize sanayi bölgelerinin giriş ve çıkışlarına, bütün hallerin giriş ve çıkışlarına vergi memurları koyacağız." diyor, "Bütün büyük şehirlerin giriş ve çıkışlarına kalıcı maliyeciler koyacağız." diyor. Herhâlde, Deli Dumrul gibi vergi salan bir ekonomi yönetiminin bir sonraki hamlesi her hanenin kapısına bir maliyeci yerleştirmek olacak.
Sayın milletvekilleri, bu iktidar yirmi üç yıl önce "Yolsuzlukla, yasaklarla ve yoksullukla mücadele edeceğiz." diyerek yola çıktı ve iktidar oldu. Peki ne oldu? Bugün, ülkemiz, işte, tam bu üç başlık altında âdeta eziliyor. Yoksulluk diz boyu. Siz millete "Türkiye Yüzyılı", "Emekli Yılı", "Aile Yılı" diye masallar okuyadurun, bu tarafta millet yatağa aç giriyor, çocukların bir bölümü okullara aç gitmek zorunda kalıyor. Yolsuzluk deseniz Türkiye'yi kara para cennetine çevirenler sırıtarak pişkinlikle ortalıkta dolaşmaya devam ediyorlar. Yasak deseniz; düşünmek yasak, konuşmak yasak, muhalefet siyaseti yasak, Cumhurbaşkanının karşısına aday olmak yasak. İktidar sıkıştıkça geçmişe sarılıyor ama geçmişten ders almayan bir yönetim anlayışıyla maalesef karşı karşıyayız.
Değerli milletvekilleri, Osmanlı'nın son dönemlerinde de halk ekmeğe ulaşamazken sarayda balolar düzenleniyordu, şimdi de vatandaş kredi kartıyla ekmek alabilirken saray bütçeleri maalesef milyarlarla ölçülüyor. Tarih tekerrür etmesin diye vardır ama ders alınılmadığında da maalesef kaçınılmaz olur ve iktidarın ibret almadığını da hep beraber görüyoruz; Kıbrıs'ta açtığınız yavru külliyeyle, bu açılışa götürdüğünüz vatandaşlarla iç politikaya malzeme şovuna dönüştürdüğünüz açılışta bunu maalesef gördük. Vatandaş yoksulluktan kırılırken milletin cebinden çıkan parayla Kıbrıs'ta saray yapmanın, üstelik onu da bir propaganda şenliğini çevirmenin hiçbir meşruiyeti yoktur, olamaz. Ekonomi çöktü ama saraylar büyümeye devam ediyor. Yandaş müteahhitlere verilen milyarlarca lira çiftçiye, esnafa, emekçiye verilmedi. Sadece 5 müteahhit gurubuna verilen kamu ihale bedellerine bir bakın, cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir kamu kaynağı transferi yaşandı ve bu düzen maalesef hâlâ sürüyor.
Sayın milletvekilleri, markette üç kalem ürün alan vatandaş kasaya geldiğinde ayın sonunu nasıl getireceğini düşünüyor. Neden? Çünkü sizin TÜİK'inizin fiyat listeleri özgün eser, devlet sırrı ve sizin bu özgün eserinize göre 4 kişilik bir ailenin aylık ortalama yaşam maliyeti 90.032 lira. Söyler misiniz Allah aşkına, kaç ailenin böyle bir bütçesi var?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ertuğrul, lütfen tamamlayın.
EYLEM ERTUĞ ERTUĞRUL (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Yalnızca ekonomi değil adalet sistemi de büyük bir çöküş içerisinde. Hatırlayın, 2010 referandumunda "Yetmez ama evet." denilerek yargı bağımsızlığı yok edildi ve bugün toplumumuzda adalet sistemine güven oranı yüzde 20'lere kadar geriledi.
Sayın milletvekilleri, bugün AKP iktidarı millet iradesini değil kendi iradesini esas alan bir anlayışla ülkeyi yönetiyor. Geçmişte ileri demokrasi vaadiyle yola çıkanlar, bugün seçimle gelen belediye başkanlarını görevden alıyor, kayyum atıyor, Meclis iradesini yok sayıyor. Meclis bir formalite hâline gelmiş durumda. Oysa, bu çatı Gazi Meclistir ve halkın iradesiyle şekillenmelidir. Unutmayalım ki tarih yapılan her hatayı kaydeder ve sayın milletvekilleri, bu halk, günü geldiğinde sandıkta bunun hesabını mutlaka ve mutlaka sizden soracaktır diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)