GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:84
Tarih:07.05.2025

EVRİM KARAKOZ (Aydın) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; Genel Kurulu ve bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Meclis Başkan Vekilimiz Sırrı Süreyya Önder'i rahmetle anıyorum, sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.

Öte yandan, Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel'e yapılan alçak saldırıyı bir kez daha lanetliyorum. Hiçbir saldırının bizi hukuk, demokrasi ve adalet mücadelemizden vazgeçiremeyeceğinin bir kez daha altını çizmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, torba yasa artık bir istisna değil kural hâline gelmiş, yürütmenin yasama üzerindeki tahakkümü her geçen gün artmış ve kaliteli ve doğru bir yasama faaliyeti yapılamaz hâle gelmiştir. Komisyonlarda ve Genel Kurulda tartışılmadan, muhalefetin uyarıları dikkate alınmadan ve hatta Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu kararlara uyulmadan çıkartılan yasalar sonrasında yine iptal edilmekte ve tekrar tekrar aynı içerikte konular görüşülmekte, bir anlamda sürekli aynı yere gelinmektedir. "Sayısal çoğunluk bende, dolayısıyla her istediğimi yapma hakkım var ve bu yolda ne yasa tanırım ne Anayasa tanırım." diyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu çerçevede, örneğin, daha geçenlerde Resmî Gazete'de bir Cumhurbaşkanlığı kararı yayımlandı. İki ay süresince 1 milyon ton mısır yüzde 130 yerine sıfır vergiyle, sıfır gümrükle ithal edilecek. Bir gecede "Ben yaptım." anlayışıyla gümrük vergileri sıfırlanıyor, yandaş yine kazanıyor ve yine vatandaş kaybediyor. Oysa "İthalat yerine çiftçimize destek versek, üret desek, çiftçimiz üretse, çiftçimiz kazansa, paramız cebimizde kalsa." diyen bir anlayış maalesef göremiyoruz. Girdi maliyetleri çok yüksek, çiftçilerimiz, hayvancılarımız sürekli olarak zarar ediyorlar, üstüne üstlük bu sene ciddi bir kuraklık var ve zirai donla da karşı karşıyalar. Çiftçilerimiz, hayvancılarımız bankalara, kooperatiflere olan borçlarını ödeyemez duruma geldiler. Zarar inanılmaz boyutlara ulaştı ancak çiftçimizin, hayvancımızın sesini duyan yok; çiftçimizin, hayvancımızın sesini duyan yok.

Şimdi, bu ülkede çiftçilik ve hayvancılık bitme noktasına geldi. Yirmi üç yıldan beri AKP bu ülkeyi yönetiyor. "Bu iş niye böyle oldu?" desek, "Bu çiftçilik, hayvancılık nasıl bitme noktasına geldi?" desek iktidar bize şunu söyleyecek kendini aklama cümleleriyle: "Vay efendim, dış güçler var. Vay efendim, dolar lobisi var, faiz lobisi var, soğan lobisi var." Oysa bu ülkede ne var, biliyor musunuz? Bu ülkede tarımda ithalat lobisi var. Bu ülkede hayvancılıkta ithalat lobisi var. Bu ülkede tarım ve hayvancılıkta ithalatla milyonlarca dolar kazananlar var, milyonlarca dolar kazandırılanlar var.

Ey iktidar partisi milletvekilleri, bilmiyorum farkında mısınız; bu ülkede zarar etmesine rağmen üretmeye devam etmek isteyen çiftçiler var, hayvancılar var ve tarımdan anlamayan Tarım Bakanına seslenmek istiyorum: Sayın Tarım Bakanı, sen milletten yana mısın, ithalatçılardan yana mısın? Sen çiftçiden, hayvancıdan yana mısın yoksa ithalat lobisinden yana mısın? Gel, milletten yana ol ve bir an önce istifa et. Geldiğimiz noktada yirmi üç yıldan beri ülkeyi AKP yönetiyor. Diğer taraftan, bu ülkede yokluk var, yoksulluk var, hukuksuzluk var, adaletsizlik var ama bir şey yok, AKP iktidarına göre kendisinde hiç kusur yok ama hep söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz, yokluğun, yoksulluğun, yolsuzluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun var bir çaresi, o da Cumhuriyet Halk Partisi.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP, İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)