Konu: | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 85 |
Tarih: | 08.05.2025 |
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen tüm Türkiye halkları ve hapishanelerdeki tutsak yoldaşlarımız; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Sizlere, Silopi ve Güçlükonak ilçelerimizdeki sağlık sistemine ilişkin iki durumu aktarmak istiyorum: İlki, Silopi'de, 150 bin nüfusa sahip Silopi ilçemizin devlet hastanesinde sadece 1 adet röntgen cihazı bulunmakta. Evet, yanlış duymadınız, sadece 1 adet röntgen cihazı bulunmakta hem teknik olarak eski hem de sık sık arızalanmakta bu röntgen cihazı. Arıza durumlarında da hastalar maalesef Silopi'den çevre ilçelere sevk edilmekte. Yetersizlikten dolayı da acil hastalar saatlerce sıra beklemek zorunda bırakılmaktadır. Bu sadece tıbbi bir yetersizlik olarak tanımlanmayacak, ayrıca, sosyal bir mağduriyettir de. Konudan dolayı yaşanan gerilimli ortam, sağlık emekçilerini ve hastaları karşı karşıya getirmekte. Tarafıma iletilen bilgilere göre de yeni bir röntgen cihazının kurulacağı oda bile hazır. Ayrıca, hem inşaata hem tadilata gerek yok ama hâlâ atılan bir adım da söz konusu değil. Yani bu, halkın sağlık hakkının yok sayılması değil de nedir?
İkincisi: Güçlükonak ilçemizde devlet hastanesi var ama işlevsiz. Yatak kapasitesi, hekim sayısı, radyoloji ve laboratuvar hizmetleri, ambulanslar ve sevk süreçleri gibi birçok alanda sorun yaşanmakta. Şimdi, bu sağlık sistemindeki problemler, Şırnak merkezde de aynı, Şırnak'ın en ücra köşesinde de benzer durumda. Yani ciddiyetle yaklaşılması ve çözülmesi gereken bir mesele aslında. Sağlık hakkının tartışılacak bir durumu yok bizim açımızdan.
Değerli milletvekilleri, Şırnak Belediyesi, kente binlerce polis ve asker getirtilerek halkın iradesi gasbedilerek ele geçirilmişti. Bu gasbın amacı açıktı aslında; yolsuzlukların ortaya çıkmasını engellemek, kamu kaynaklarını denetimsizce kullanmak ve kurulan rant düzenini sürdürmekti. Bugün, gelinen noktada bu rant ve yolsuzluk düzeninin parçaları birer birer ortaya dökülüyor. Naylon faturalar, saadet zincirleri, kayıp milyonlar ve yüzsüzce sürdürülen bir soygun politikası. Şimdi Şırnak Belediyesine bağlı bazı birimlerde şirketlerden şişirilmiş faturalarla ürün alımı yapılmış, belediye kasasından yüksek ödemeler gerçekleştirilmiş ve bu paraların "saadet zinciri" adı altında vatandaşlardan toplanan paraları karşılamak için kullanıldığı iddia edilmekte. Bu kirli para akışının yalnızca birkaç belediye memuruyla sınırlı olmadığı, belediye yönetimi iktidar partisine yakın çevreler tarafından organize edildiği yönünde kuvvetli şüpheler söz konusu. Vergi dairesinin de bu usulsüz işlemlerle ilgili belediyede inceleme başlattığı bilgisi kamuoyuna da yansımıştı. Belediyeden yapılan açıklama ise tüm bu süreci örtbas etmeye yönelik; önce her şey reddedildi, ardından olayın kişisel bir mesele olduğu öne sürülmüştü. Ancak en dikkat çekici nokta yolsuzluk iddialarına adı karışan ilgili personelin görevden uzaklaştırıldığının ve hakkında soruşturma başlatıldığının kabul edilmesidir.
Bir diğer önemli nokta ise Sayıştayın Şırnak Belediyesini 2019'dan bu yana unutmuş olmasıdır. Sayıştayın Şırnak Belediyesine dair kamuoyuna yansıyan son denetimi 2019 yılına aittir. Oysa 2010 yılı da 2012 yılı da dâhil olmak üzere 2019'a kadar Şırnak Belediyesi her yıl düzenli olarak denetlenmiş ancak belediye hileyle AKP'ye geçince denetimler bir anda durmuş. Altı yıldır denetlenmeyen bir belediyeden bahsediyoruz. Daha önce DEM PARTİ geleneğinden gelen partiler tarafından yönetilirken her yıl düzenli olarak denetlenen belediyeye şimdi âdeta dokunulmamaktadır. Bu açıkça bir çifte standarttır. Bir denetim eksikliği değil siyasi bir koruma söz konusudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın İrmez, lütfen tamamlayın.
MEHMET ZEKİ İRMEZ (Devamla) - Halkın kürsüsünden açık bir şekilde soruyoruz: Naylon fatura usulsüzlüklerinin aslı nedir? Şırnak Belediyesi hesapları incelemeye alınmış mıdır? Bu iddialar karşısında İçişleri Bakanlığı adli ve idari soruşturma başlatacak mıdır? Bu saadet zincirine kimler karışmıştır? Kamudan hangi isimler söz konusudur? İvedilikle Şırnak Belediyesi incelenmeli, İçişleri Bakanlığı ve Sayıştay tarafından kapsamlı bir denetime tabi tutulmalıdır. Ortaya atılan tüm iddialar açığa kavuşturulmalıdır. Halkın iradesiyle değil hileyle gasbedilen bu belediyedeki her usulsüzlüğün elbette ki hesabını sormaya devam edeceğiz diyerek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)