Konu: | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 85 |
Tarih: | 08.05.2025 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclise gelen bu kanun nereden döndü? Anayasa Mahkemesinden. Neden? Anayasa'ya aykırılıktan. Peki, bu kanun teklifi hazırlanırken Anayasa Komisyonuna gönderdiniz mi? Yok. Nereye gönderdiniz? Yine her zamanki gibi torba yasaların hepsinin hazırlandığı Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderdiniz. Ne alakası var? Anayasa Mahkemesi "Bunu tekrar Plan ve Bütçede görüşün." diye mi gönderdi? Diyor ki: "Bu, Anayasa'ya aykırı arkadaş. Anayasa'ya aykırı bu kanunu tekrar inceleyin, bakın, bunu Anayasa'ya uygun hâle getirin." Anayasa Komisyonunun haberi bile yok bundan.
Şimdi, ben, burada, o yüzden, bu kanun teklifiyle alakalı değil -kadük bir kanun teklifidir bu, ilgili komisyona gitmemiştir, gitmeden buraya gelmiştir- başka bir şeyden bahsedeceğim size. Türkiye'nin bekasını İstanbul'dan tehdit eden bir meseleden bahsetmek istiyorum. Fener Patrikhanesi var biliyorsunuz, Fatih Kaymakamlığına bağlı bir kurum orası; Fener Patrikhanesi'ni bilirsiniz. BOP'un eş başkanı olmakla övünen Sayın Cumhurbaşkanımızın ajandasına hiç değişmeyen bazı sayfalar daha eklenmiş, onu gördüm. Suriye'de YPG terör devletinin kurulması, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs Adası'ndan Türkiye'nin atılması, Akdeniz'de Türkiye'nin Antalya Limanı'na hapsedilmesi adım adım hayata geçirilen planlardan geçmiş olanlardı; bir tane daha geldi, Fener Rum Patrikhanesi'nin ihanet dolu bu ajandaya ayak uydurmasına sıra geldi. Patrikhanenin unuttuğu bir şey var yalnız, Lozan Anlaşması'nın 45'inci maddesi gayet açık, Fener Rum Patrikhanesi yalnızca İstanbul'da, Gökçeada'da ve Bozcaada'daki Rum vatandaşlarımızın dinî inançlarını karşılar, onun dışında hiçbir vazifesi yoktur, hiç. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Ama, arkadaş, bu uluslararası siyaset yapan, ekümenik sıfatı gibi dünyevi diplomatik ünvanları kendisine aldılar. Buradan bir ses var mı? Yok. Ekrem İmamoğlu'nun Twitter sayfasını kaldırmakla uğraşıyorlar. Ya, çocuk yapmaz bunu, vallahi yapmaz ya! Bunu anaokulundaki çocuklara göndersek... Türkiye'yi yönetenler... Fener Rum Patrikhanesi'nin başındaki adam kendini ekümenik ilan etti, bizimkiler de Ekrem İmamoğlu'nun Twitter hesabını kapatıyor; bu kadar ciddiyetsiz bir durum. Bir devlet başkanı gibi karşılanıyor, havalimanında gördünüz mü? Ben Bartholomeos'a rastladım havalimanında, VIP'den giriyor, VIP'den girdiğinde etrafında polisler, korumalar, bekleyenler; yahu, sanki Papa Franciscus gelmiş İstanbul'a. Bu ne ya! Bu adam bir kaymakamlığa bağlı kurumun başındaki adam. Adama verilen, atfedilen görev ise bütün dünyadaki Ortodoksların Patriği, ekümenik bir patrik. Bu, aslında, egemenlik haklarımızın test edilmesidir, ben size söyleyeyim. Bugün Patrikhaneye "ekümenik" denilmesine sessiz kalırsanız yarın kimler hangi ayrıcalıkları talep edecek tayin edemezsiniz siz, başkalarının eline geçmiş olur bu.
Adalet Bakanlığı, o özgürlükleri yolunda pankart açan, slogan atan gençleri cezaevine atarken ekümenik hayali kuran bu Patrik hakkında hiçbir harekete geçmiyor. Ya, bu kullanılan sıfatlar, kendini dünya üzerinde çok özel bir konuma getirmesi... Diplomatik bir notayla bile Lozan'ın bu anlaşmasını kendisine sunmadı Dışişleri Bakanlığı, "45'inci maddeye uy." diyemedi, "Sen, bu Lozan Antlaşması'na göre burada görev yapıyorsun." diyemedi. Kaymakamlık... Ya, Kaymakam zaten patrikhanenin önünden geçemez be! Öyle bir hâle geldi ki Kaymakamlığa bağlı bu patrikhaneye Kaymakam gitsin, içeri sokmazlar, polis noktasından içeri almazlar; ayrı bir devlet gibi duruyor orada. Bu, bir parti meselesi değil; bu, İYİ PARTİ'nin meselesi değil, CHP'nin değil, DEM'in değil, MHP'nin meselesi değil, sizin de değil; bu bir devlet meselesi; bu meseleye böyle yaklaşın.
Bu arada, bir şey daha söylemek istiyorum. Amed Sportif-Ankaragücü maçında Ankaragücü'nün kırmızı-beyaz koreografisi engellenmiş. Ya, ne yapmak istiyorsunuz? Hatırlıyorum, aynı şeyi -Bursaspor yönetimindeydim- Bursaspor-Azerbaycan arasındaki maçta, üstelik Azerbaycan Başbakanının geldiği maçta Azerbaycan Bayraklarını stada almadılar. Kime yaranmak istiyorsunuz siz yahu? Türk Bayrağı'nın rengi olan kırmızı-beyazlı koreografi yapmak niye rahatsız ediyor?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Türkkan, lütfen tamamlayın.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Sayın Başkan, on dakikada bitiriyorum(!)
Teşekkür ederim.
Sizi niye rahatsız eder Türk Bayrağı'nın rengi, kırmızı-beyaz? Aynı şekilde, siz, Beşiktaş'tan Barbaros'a PKK paçavralarıyla yürüyenlere bir ses çıkardınız mı? Biz ses çıkarmadık, bir tek sebebi vardı, ölüye olan saygımızdan ama buna hiç ses çıkarmayan sizler Türk Bayrağı'ndan rahatsız olur hâle gelmişsiniz. Vallahi, bir aynaya bakın, kendinizi sorgulayın, "Biz ne yapıyoruz, nereye gidiyoruz?" diye kendi kendinize bir sorun. Siz de gittiğiniz yolu anlayınca çok üzüleceksiniz.
Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)