GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:88
Tarih:15.05.2025

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 208 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım; yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Evet sayın milletvekilleri, Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayan bu maddeyi kabul etmiyoruz. 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname öncesi şartlar geri getirilmelidir. Kurul üyeleri alanında yetkin, tarafsız ve tecrübeli kişiler olmalıdır yoksa BTK Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu değil biat teknolojileri ve kadrolaşma kurumu oluyor. Bu milletin vergileriyle dönen kurumları bir partinin arka bahçesi hâline getirmeye çalışan bu anlayışı reddediyoruz.

Sayın milletvekilleri ve aziz Türk milleti, milletimizin birliğini, devletimizin bütünlüğünü ve cumhuriyetimizin temel ilkelerini savunmak için sözlerime devam etmek istiyorum. Zira artık herkesin dikkatini çekmesi gereken, ince hesaplarla sahaya sürülen yeni bir dil var "Ortak vatan" "eşit yurttaşlık", teröriste "gerilla" demek gibi. Masum gibi görünen bu ifadeler aslında üniter devlet yapımızı ve ulus modelimizi hedef alan ideolojik mayınlardır. Sayın milletvekilleri, bugün "ortak vatan" diyenlerin kastettiği şey, tek vatan değildir. Bugün "eşit yurttaşlık" diyenlerin kastettiği durum, bireylerin hukuk önünde eşitliği de değildir. Bilin ki burada kastedilen çok uluslu bir devlet, çok dilli bir idare, federatif bir yapı yani Türkiye'nin siyasi coğrafyasını parçalayacak yeni bir zemin arayışıdır. PKK'nin yayın organlarına, DEM PARTİ'nin söylemlerine baktığımızda "demokratik özerklik" "demokratik konfederalizm" gibi kavramlar, hepsi görünüşte anayasal gibi olsa da gerçekte parçalı bir Türkiye hayalinin ürünleridir. "Ortak vatan" derken tek milletin değil, birden fazla halkın eşit siyasi özne olarak yaşadığı coğrafya kastediliyor. "Eşit yurttaşlık" derken bireylerin değil kolektif kimliklerin pazarlığını yapıyorlar. Peki, biz kimiz? Türkiye Cumhuriyeti kimin üzerine kuruldu sayın milletvekilleri? "Türk milleti" diyoruz çünkü "Türk milleti" dediğimizde Türk'üyle Kürt'üyle, Laz'ıyla Çerkez'iyle ve başkalarıyla aynı tarihe, aynı mücadeleye, aynı kurtuluşa ve aynı cumhuriyete imza attı. Bakınız, 17 Şubat 1920 tarihli Misakımillî'nin 1'inci maddesinde ne deniyor? Dince, ırkça ve asılca birlik olan Osmanlı Müslüman çoğunluğu oturduğu topraklarda hiçbir nedenle ayrılamaz bir bütündür. Bu cümledeki birlik tanımı bugün bile hiçbir anayasal metinde bu kadar net ve güçlü ifade edilmemiştir. Burada Türk de var, Kürt de var; burada milletin ortak kaderi, ortak iradesi var.

Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 1921 Anayasası'nı da öne sürüyor bazıları. Sözde orada 2 kurucu unsur varmış, oysa ne 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda ne de daha sonra anayasalarda etnik temelli bir kurucu unsur ayrımı yapılmamıştır, sadece idari muhtariyet tanınmıştır, o da bütün vilayetlere yönelik olarak. Bizim devlet modelimiz nettir; üniter yapıdır, egemenlik Ankara'dır, vatan tektir, bayrak tektir, dil tektir, millet tektir ve devlet tektir. Bu ülkede kimse asimile de edilmedi sayın milletvekilleri. Aziz milletimizi atomlarına ayırmanıza da asla müsaade etmeyiz.

Sayın milletvekilleri, buradan haykırıyoruz: Bu vatan hepimizindir, böldürtmeyiz; bu milletin her bireyi eşittir, taviz vermeyiz; bu devlet tektir ve ebedîdir, asla yıktırmayız.

Herkesi bu kavram oyunlarına karşı uyanık olmaya, cumhuriyetimizin temellerine sadakat göstermeye davet ediyor, Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)