GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:88
Tarih:15.05.2025

ADNAN ŞEFİK ÇİRKİN (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; üzerinde konuşacağımız madde TRT'yle ilgili. Tabii, önce, buradan hem bir siyasi hem de bir vatandaş olarak TRT hakkındaki şikâyetlerimizi de dile getirme vesilesi elde etmiş oluyoruz. TRT, gelirlerinin önemli bir bölümünü kamu bütçesinden, kalanını da biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından aldığı katkı paylarıyla yani bizim ödediğimiz vergilerle temin eden bir kurum, devletin kurumu. Dolayısıyla devletin kurumu olarak, devletin yayın organı olarak adil olması gereken bir kurum. Yani herkese eşit anlamda, her siyasi partiye, her görüşe, her ideolojik görüşe eşit anlamda, devletçi bir anlayışla, devletin kırmızı çizgilerine de dikkat eden bir anlayışla yayın yapması gereken bir kurum. Yani bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, özel kanalların "yandaş" "candaş" diye adlandırıldığı bir ortamda, evinde akşam ekranların karşısına geçerken "En doğru haberi buradan alırım, burası devlet kanalı." demesi gereken, uygulamalarıyla bunu da dedirtmesi gereken bir kurum. Ancak bunun TRT'nin uygulamalarında esamesinin dahi olmadığını görüyoruz. Hatta zaman zaman Hükûmete, Hükûmetin bazı icraatlarına muhalefet eden ve kendi dizileri içerisinde oynayan sanatçıları dahi cezalandırdığı vuku bulan hadiseler içinde. Bunları işinden ediyor, ederken de yine Kurum içinden birisi, bazı yetkililer işte, efendim "Yaşam tarzıyla -dikkat ediniz, yaşam tarzıyla- aslında TRT'de bir dizide oynamaya dahi müsait olmayan birisi." diyor. Aman ya Rabbi yani TRT kendini Diyanetin yerine mi koyuyor, milletin yaşam tarzına da mı karışıyor? Vazgeçtik iktidar yanlısı yayınlardan, TRT milletin yaşamına nizam vermeye, yön vermeye kalkan bir kurum hâline geliyor.

Sayın milletvekilleri, özellikle iktidarın kıymetli milletvekillerine sesleniyorum: Bunların bir siyasi partiye, bir iktidara yararı olmaz. AK PARTİ'nin iktidara geldiği günleri düşünelim yani 2002 seçimleri, neredeyse basının tamamı AK PARTİ'nin aleyhinde miydi? Aleyhindeydi. Hatta bazı gazeteler Sayın Erdoğan için "Muhtar bile olamaz." manşetleri atıyordu. Ne oldu Sayın Erdoğan? Bugün Cumhurbaşkanı, daha evvel Başbakan olarak da seçildi, en önce de milletvekili olarak seçildi. O zamanki Sayın Erdoğan aleyhine ve Hükûmet lehine yapılan yayınların Sayın Erdoğan'a faydası, bir başka anlamda düşünecek olursak, bu amacı güdenlerin de zararı oldu. Şimdi aynı şey iktidarın başına gelebilir, buna hazırlıklı olmanızı tavsiye ederim. İktidarlar doğrularıyla anılmalı, iktidarlar eleştirilmekten korkmamalı ve iktidarlar millete güvenmeli. Bu millet bugüne kadar herhâlde icraatını beğendi ki AK PARTİ'yi iktidarda tuttu ama bunun basın yayınla olduğu kanaatine kapılırsanız yanılırsınız ve yanıldığınızı da göreceğiniz günler yakındır diye düşünüyorum.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)