| Konu: | ANKARA MİLLETVEKİLİ AYLİN NAZLIAKA?NIN, PARTİSİNE SATAŞMASI NEDENİYLE |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 09.12.2011 |
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aslında sataşmalardan ziyade çok ağır, çok haksız suçlamaları burada dinlemek zorunda kalıyoruz her seferinde.
Ben bir defa sizlere sormak istiyorum: Değerli arkadaşlar, Türkiye'nin tek gündemi Deniz Feneri mi, tutuklu vekiller mi? Türkiye'nin başka hiçbir meselesi yok mu, hiçbir gündemi yok mu? (CHP sıralarından "Evet" sesleri, gürültüler)
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Mesele değil mi?
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Demokrasi, demokrasi?
AHMET AYDIN (Devamla) - En önemli konuda, en büyük sıkıntılarda dahi gelip her konuyla ilgili konuştuğunuzda Deniz Feneri, tutuklu vekiller?
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Türkiye'nin en büyük meselesi demokrasi meselesi. Yok ettiniz demokrasiyi.
AHMET AYDIN (Devamla) - Deniz Feneri yargıda, yargı ne gerekiyorsa yapar. Ne sizin ne bizim yargıya talimat verme yetkimiz, gücümüz, lüksümüz var. (CHP sıralarından gürültüler)
SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Anayasa suçu işliyorlar, Anayasa suçu.
AHMET AYDIN (Devamla) - Yargı bağımsızdır, yargı gereğini yapacak. Her seferinde AK PARTİ'yi Deniz Feneriyle ilintilendirmeye? Kamuoyu zaten inanmıyor, güvenmiyor, siz de enerjinizi boşuna harcamayın.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Demokrasiyi bitiriyorsunuz, bitiriyorsunuz.
AHMET AYDIN (Devamla) - Biraz, bu ülkenin başka meseleleri de var, başka sorunları da var, onları dile getirin.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Orada insanlar aç, susuz, yoksul.
AHMET AYDIN (Devamla) - Kaldı ki vekillerin hiçbiri tutuklu değildi, siz tutukluları vekil yaparak salıvermeye çalışıyorsunuz. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)
HALUK EYİDOĞAN (İstanbul) - Millet yaptı, millet, millî irade yaptı.
AHMET AYDIN (Devamla) - Niye bunu düşünmüyorsunuz? Hangi vekil tutuklandı? Hiçbir vekil tutuklanmadı.
AYLİN NAZLIAKA (Ankara) - Yakında bu yalana inanacaksınız.
AHMET AYDIN (Devamla) - Siz tutukluları vekil adayı yaptığınızda, Sayın Genel Başkanınıza sorduklarında "Yargının takdirine saygı duyarız?" Hani nerede saygınız kaldı? Dünden beri yargıya ha bire hakaret ediyorsunuz. Yazık be, yazık, yazık!
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Bağımsız yargıdan bahsediyor Genel Başkan.
AHMET AYDIN (Devamla) - Yargıya bu kadar hakaret etmenize hiçbir şekilde müsaade etmeyiz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Gerçek yargıdan, bağımsız yargıdan bahsediyor; Genel Başkan taraf olan yargıdan değil, bağımsız yargıdan bahsediyor.
AHMET AYDIN (Devamla) - Yargı tam bağımsızdır, yargı işini yapacaktır. Aynı şekilde o bağımsız vekilleriniz aday edildiğinde?
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Yandaş yargıyı yarattınız, şimdi ona dayanıyorsunuz.
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Sizin oluşturduğunuz yargıdan bahsetmiyor.
AHMET AYDIN (Devamla) - ?daha doğrusu tutuklu vekilleriniz aday edildiğinde sizin değerli hukukçularınız da "Bunlar milletvekili olduğunda salıverilmeyebilir bu mevzuata göre." demişti. O gün öyle dediniz, bugün niye hakaret ediyorsunuz yargıya? Yargıçlara niye bu kadar saldırıyorsunuz, anlayamadık gitti. (CHP sıralarından gürültüler)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Ahmet Bey, Yüksek Seçim Kurulu ne işe yarıyor?
AHMET AYDIN (Devamla) - Yine, değerli arkadaşlar, vakıflar ilk kez bu dönemde gerçek hüviyetine kavuştu. Vakıflar vakıf malı bilinciyle bu halka hizmet sunmaya başladı. Bakın, 1933'te Konya'da Sahip Ata Külliyesi? Atatürk'ün İsmet Paşa'ya talimatıdır?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Aydın?
SÜLEYMAN ÇELEBİ (İstanbul) - Süre bitti Sayın Başkan, süre bitti; bir dakika dediniz, beş dakika konuştu.
AHMET AYDIN (Devamla) - ? "Bunu, vakfı onarın." dedi, onu onarmak da AK PARTİ'ye nasip oldu. Teşekkür edin biraz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Aydın, çok teşekkür ederim, sağ olun.