Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 90 |
Tarih: | 21.05.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada sadece bir şirketi değil yıllardır kıyılarımıza, ormanlarımıza, kamuya ait ne varsa göz dikmiş bir düzeni konuşacağız. Resmî adı Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma AŞ, eski adı MUÇEV ama halk arasında artık "kamapeç" olarak güncellenecek. Nedir kamapeç? Kamu malını el altından yandaşlara peşkeş çekme şirketi! Şimdi, "şirket" diyoruz; neden "şirket" diyoruz? Çünkü bir ticari işletmeden çok bir iktidarın arkabahçesi olmuş durumda. Ege'den Akdeniz'e kadar, halkın nefes aldığı koylar, plajlar hiçbir ihaleye bile gerek duyulmadan bu şirketlere veriliyor ve şirket de bunları bir alt şirkete kiralıyor. Peki, bu alt kiracılar kim? Elbette yine bilindik isimler, yandaş işletmeler, Hükûmete yakın sermaye çevreleri. Şeffaflık yok, hesap soran yok. Kamu İhale Kanunu bunlara işliyor mu? Bunlara da işlemiyor çünkü eğer iktidardansanız asla ve asla yasalar size işlemez ve sadece bu da değil. Bakın, yıllardır aynı senaryoyu sergiliyorlar; ormanlar yanıyor, yetkililer çıkıp açıklama yapıyor, "Bu yanan alanlar asla ve asla imara açılmayacak." diyor. Hatırlayalım hep birlikte: 2007'de Bodrum Güvercinlik'te ormanlar cayır cayır yandı. O dönemin Orman Bölge Müdürü -ki belki birazdan konuşacaktır- AKP milletvekili oldu. Ne dedi? "Bu alanları kesinlikle imara açmayacağız." dedi. Bakın, ne oldu? Hatırlayın; 2012'de La Island açıldı, 2016'da Titanic Deluxe Bodrum açıldı, 2018'de Luca Otel yine dikildi aynı şekilde yangının çıktığı "Açılmayacak." dediğiniz yerlere. Hani imara açılmayacaktı diye soruyoruz size. Aynı şekilde, Muğla Milas'ta 400 hektarlık alan yanan ormanlara dâhil bir şekilde bir gecede "kültür ve turizm koruma bölgesi" olarak ilan edildi yani "koruma" adı altında ranta açıldı. Bunlar münferit örnekler değil bir sistemin parçası. Yangınlar artık sadece doğa felaketi değil rant projelerinin ön hazırlığına dönüşmüş durumda yani "yak-temizle-imara aç" mantığıyla sürdürmeye devam ediyorsunuz.
"Doğayı katleden; ekosisteme, çevreye, burada yaşayan binlerce canlı türüne zarar veren; memleketin ciğerlerini zehirleyen, bir yandan ranta açılırken diğer yandan üstünü örtenler kim?" diye soruyoruz. Bu otellerin ortakları kim? İhaleleri kimlere, hangi yöntemlerle veriyorsunuz? Halk plajlara inemezken VIP plajlarla kime hizmet ediliyor diye soruyoruz buradan size. Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma AŞ, işte, bu düzenin merkezinde. Halkın olanı halktan çalıyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
DİLAN KUNT AYAN (Devamla) - Ormanı da kıyıyı da şirketleştiriyor, sonra da halka "Sen girme." diyorlar. Bu halk o kıyıların gerçek sahibi, bu topraklar sizin yazlık sermaye gruplarınıza ait değiller. Mesele yalnızca ağaç, kıyı, deniz meselesi de değil; bu, bir insanlık meselesidir, yaşam meselesidir, gelecek meselesidir. Binlerce yıldır bu topraklarda var olan kıyıları, ormanları, dereleri bir avuç insanın yirmi otuz yıllık kâr hırsına kurban edemeyiz. Yanan her ormanı, gasbedilen her kıyıyı, özelleştirilen her doğal varlığı korumak adına sunulan önergeyi destekliyoruz.
Teşekkürler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)