Konu: | Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 90 |
Tarih: | 21.05.2025 |
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, memlekette yoksulluk, işsizlik almış başını gidiyor, her kesimi etkiliyor; emekli 14.469 lira gibi parayla geçimini sağlamaya çalışıyor, asgari ücretli 22 bin TL alıyor ama ne konuşuyoruz? Ne konuşuyoruz? Çiftlik konuşuyoruz, çiftlik. Maalesef memleket âdeta bir çiftlik hâline gelmiş durumda. Bakın, değerli arkadaşlar, ömründe bankaya para yatırıp çekme dışında bankanın önünden geçmeyen eski vekiller banka yönetim kurulu üyeliğine atanıyor. Telefon açıp kapatma dışında TELEKOM'la ilişkisi olmayan milletvekilleri TELEKOM'un, Turkcell'in yönetim kuruluna atanıyor. Demiri görse bakır sanan eski bakan, eski belediye başkanı KARDEMİR'in yönetim kuruluna atanıyor, KARDEMİR'in.
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Sizinkilerle karıştırdınız herhâlde.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Değerli arkadaşlar, tam bir çiftlik. Bakın, geçtiğimiz dönemde Tarım Kredi Kooperatifi vardı; tam bir çiftlik. Devletin kurumlarını, hükmettiğiniz bütün kurumları maalesef babanızın malı gibi, babanızın çiftliği gibi yönetiyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Banka, KİT, eğer orada yer kalmadıysa başka bir yer var, sarayda danışman oluyor. Acaba merak ediyorum ne danışıyor bu kadar vekillere, ne danışıyor? Çok başarılıydı vekiller, devam ettirseydin; başarısızdı, ne danışıyorsun?
Arkadaşlar, çiftlikten öte... Bakın, biraz önce arkadaşımız söyledi, Türkiye'de 4 milyon 700 bin tane ev genci var. Bu deyim size ait, bunun patenti size ait; 4 milyon 700 bin ev genci yani ne eğitimde ne işte çalışamıyor. Bu insanlar bırakın kamunun önünde geçmeyi, hayal bile edemiyor; sizin eski vekillerden vazgeçtik, eski vekillerin çocukları, akrabalarınız, yeğenleriniz devleti âdeta işgal etmiş durumda. Devletin kurumları sadece AK PARTİ'lilere ait; yanlış anlamayın, AK PARTİ'ye oy veren fakir fukara da geçemiyor, ya Ankara'da dayısı olacak ya da emmisi olacak. Devlet âdeta bir çiftlik durumunda.
Değerli arkadaşlar, ya, o gençleri hiç düşünmüyor musunuz, kapınıza gelen gençleri görünce, yüzüne bakınca yüzünüz hiç kızarmıyor mu, hiç utanmıyor musunuz? Ya, 90 yaşındaki adamın banka yönetim kurulunda ne işi var? 90 yaşında eski Belediye Başkanı seçimi kaybetmiş, ne yapıyorsunuz? Olur mu, olur mu... Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapıyor, Büyükçekmece'de aday oluyor, seçim kaybediyor, ne yapıyorsunuz? Banka yönetim kurulu üyesi; eski Bakan, banka yönetim kurulu üyesi; eski milletvekili, banka yönetim kurulu üyesi. Arkadaşlar, bir daha soruyorum: O gençler kapınıza geldiği zaman hiç yüzünüz kızarıp utanmıyor musunuz ya? Ve çocuklar da öyle... Bir ayrıcalıklı sınıf yaratıldı, ayrıcalıklı bir sınıf; döneminizde imtiyazlı, ayrıcalıklı bir sınıf yaratıldı değerli arkadaşlar. Memlekette dert çok, sorun çok.
Değerli arkadaşlar, bir başka konu; Türkiye'nin birçok ilinde don vurdu ama bizim Malatya'daki don Malatya'da meyve ağaçları dışındaki ağaçları da yerle bir etti, yaktı. Bir ayı aşkın bir süre geçti, hâlâ çiftçiler bekliyor "Ne verilecek?" diye; hâlâ büyük bir belirsizlik devam ediyor değerli arkadaşlar. Burada bu donun hasarlarının giderilmesini bekliyoruz.
Bir başka mesele, aylardır söylüyoruz, yıllardır söylüyoruz; değerli arkadaşlar, Malatya'da bir çevre felaketi yaşanıyor gözümüzün önünde, organize sanayiden akan kirli sular âdeta Malatya'nın meyve ambarını, tarım ambarını yok etmiş. Şahnahan, Bindal, Topraktepe, Suluköy, Sütlüce, Tepeköy, Topsöğüt, Dilek, Duranlar Mahalleleri maalesef o akan sular neticesinde, Şahnahan Deresi'ne verilmesi neticesinde artık bostan ekemiyorlar, domates ekemiyorlar, artık millet manavdan, köylü manavdan alışveriş yapıyor; bunu da gündeminize getirmek istiyorum.
Değerli arkadaşlar, bir başka önemli mesele şu: Depremin vurduğu Malatya'da, maalesef, yerinde dönüşümler kağnı hızıyla ilerliyor; ilerlemiyor 2 sebepten. Birinci sebep; maalesef, Bakanlığın, Çevre Bakanlığının yeteri kadar personeli olmadığı için inceleyemiyorlar. Bakın, değerli arkadaşlar, 1,5 milyon lira para verilecekti iki yıl önce, iki yıldır bu insanlar para verilmesini bekliyorlar. Ya, enflasyon almış başını gidiyor; beton fiyatları, demir fiyatları, işçilik fiyatları neredeyse 2 katına çıkmış ama bürokratik engellemeler ve belediyelerin beceriksizliği yüzünden yerinde dönüşüm maalesef ilerlemiyor değerli arkadaşlar. Bakın, o günün parasıyla belki 1,5 milyon lira bir şeye yarardı ama 100 metrekarelik bir evin maliyeti 3 milyonu, 3 milyon 300 bini aşmış durumda. Maalesef, devlet taahhüt ettiği ödemelerini zamanında yapmadığı için memleket mağdur olmaya devam ediyor.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu deprem meselesi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Ağbaba, buyurun.
VELİ AĞBABA (Devamla) - Hemen Başkanım.
Bu deprem meselesi önemli. Bakın, sadece TOKİ ve Emlak Konutun yaptığı işler var, onun dışında, maalesef, Malatya'da yerinde dönüşüm bir adım ileri gidebilmiş değil; ruhsat verilmiyor, ruhsat verilince bürokratik işlemler, kırtasiye işlemleri almış başını gidiyor ve buna karışan, müdahale eden kimse de yok, âdeta Malatya bu anlamda büyük bir çaresizliği yaşamaya devam ediyor değerli arkadaşlar. Birçok mesele var, birçok sorun var ama maalesef burada, yerel yönetim de bir inisiyatif alarak bu sorunları çözme noktasına gitmiyor.
Örneğin, geçtiğimiz günlerde Malatya'nın, Bostanbaşı ve Barguzu Mahallesi'ni ziyaret ettim, orada insanlar 2 evini satarak almış olduğu konutları yerinde dönüşüm yapmak için uğraşıyorlar; maalesef, para alamıyorlar, bürokrasiden kurtulamıyorlar. Bu konuyu gündemde tutmak istiyoruz, mutlaka bu konunun çözülmesi lazım.
Bu duyguyla hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)