GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:92
Tarih:28.05.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Adana) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; ben de sözlerime başlamadan önce, temiz siyasetin simgesi, liyakatli ve iş doğru yapıldığı zaman yasa dışılığın, mafyanın ve çetelerin nasıl önünün kesildiğinin ispatı şehit Gün Sazak'ı vefatının 45'inci yılında rahmet ve minnetle anıyorum. Aynı zamanda, yine can Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü'nü de tüm kalbimle kutluyorum.

Bu önerge vasıtasıyla konuşmamda dikkatleri baba vatanımız olan Doğu Türkistan'a çevirmek istiyorum. Söz konusu Doğu Türkistan olunca da öncelikle Altay Kartalı Osman Batur, bağımsızlık mücadelesi lideri Hoca Niyaz Hacı, Doğu Türkistan'ın ilk Cumhurbaşkanı Mehmet Emin Buğra, bu davanın dünyada bilinmesini sağlayan İsa Yusuf Alptekin ve ömrünü Türk davasına adamış Başbuğ Alparslan Türkeş'i rahmetle anıyor, ruhları şad olsun diyorum. Ayrıca, İlham Tohti'nin şahsında Çin tarafından hukuksuz uygulamalarla özgürlükleri elinden alınan tüm aydınlarımıza, Çin'in zulüm kamplarındaki bütün soydaşlarımıza buradan selam yolluyorum; Kaşgar'dan İstanbul'a dünyanın neresinde bu kutlu milletin bir evladı varsa onlara selam yolluyorum.

Tarihimizin başlangıç noktası, kültürümüzün ana kaynağı olan Doğu Türkistan, o topraklarda hayat mücadelesi veren 20 milyon insanımızın meselesi olduğu kadar dünya Türklüğünün de acı ama gerçek bir meselesidir. Doğu Türkistan'ın sıkıntıları, yalnız Türk milletinin değil tüm Müslüman âleminin ve de insan hakları savunucusu olduğunu iddia eden bütün devletlerin ve uluslararası kurumların da sıkıntılarıdır. Dolayısıyla bu davaya kayıtsız kalmak yalnız milliyetimize, yalnız vicdanınıza karşı bir sorumluluk değil aynı zamanda insanlık âlemine karşı da bir vebaldir. Bugün Doğu Türkistan'da insan hakları ihlal edilmektedir; bu, apaçık ortadadır. Çin yönetiminin 1949 yılında Doğu Türkistan'ı işgalinden sonra 20 milyon Doğu Türkistanlı katledilmiştir. 2017 yılından itibaren de milyonlarca Uygur Türküne yönelik geniş çaplı tutuklamalar başlamış; cezaevlerinde öldürme, işkence, zorla kaybetme, kısırlaştırma, Çinlilerle evlendirme, cinsel taciz, tecavüz, çocukları ailelerinden ayırarak asimilasyon kamplarına kapatma gibi insanlık dışı uygulamalar da sistematik hâle gelmiştir. Ayrıca, toplum önderleri toplama kamplarına kapatılarak uzun yıllar hatta ömür boyu hapis cezalarına çarptırılmıştır.

Doğu Türkistan, jeopolitik konum olarak da sahip olduğu doğal zenginlikler olarak da ve hatta gıda güvenliği açısından da çok güçlü ve çok önemli bir konuma sahiptir. Çin Hükûmeti de zaten buradaki bu gücü kendi kullanmak için, özellikle planlanan yeni İpek Yolu'nda kendi egemenliğinin içinde kalması için bu mezalime tüm gücüyle devam etmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen Sayın Türkeş.

AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ (Devamla) - Türkiye, bu durumu Doğu Türkistan'ın ve kendi lehine çevirmenin yolunu bulmalıdır, oradaki soydaşlarımıza kendi memleketlerinde özgürce yaşama hakkı sağlamak için elinden geleni yapmalıdır.

Doğu Türkistan'da olanlarla ilgili sağlıklı bilgi alabilmek adına Urumçi'de konsolosluk kurma fikrini konuşmalıyız. Türkiye'de yaşayan Uygur Türklerini Çin Büyükelçiliği aracılığıyla en azından önemli günlerde aileleriyle konuşturmalıyız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve hâlihazırda Doğu Türkistan'da kamplarda tutulanlarla ilgili Çin Hükûmetinden bilgi talep etmeliyiz ve tabii ki bize sığınmış olan soydaşlarımızın bu koşullar altında Çin'e iade edilmesini de kabul etmemeliyiz. Türkiye'de 238 bin Suriyeliye resmî vatandaşlık verilirken -ki bu Hükûmetin açıkladığı resmî rakamlardır- soydaşlarımızın bu zulmü bile bile Çin'e iade edilmesini kesinlikle kabul etmiyoruz diyor, saygıyla hepinizi selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)