Konu: | Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 92 |
Tarih: | 28.05.2025 |
ÖMER ÖCALAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, Değerli Genel Kurul; ekranları başında bizi izleyen tüm halkımızı en derin duygularla selamlıyorum.
Bu hafta içerisinde Meclisteki görüşmeler, Mecliste yaşanan trafik bizim açımızdan çok önemlidir. Yeni bir sürecin başladığını Meclis Başkanımız belirtiyor, sorumluluğun artık Mecliste olduğunu belirtiyor; tarihî bir söylemdir, kıymetlidir, yüz yıllık meselenin çözümü için Meclis aktif bir rol oynayacak. Tabii ki uzun süredir inisiyatifler alınmıştır, herkes bu süreçle ilgili fikirlerini beyan etmiştir, Türkmen Beyi de fikrini beyan etmiştir; barıştan, kardeşlikten, çözümden, yeni sürecin nasıl inşa edileceğinden bahsetmiştir; kıymet veriyoruz, değer biçiyoruz. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan inisiyatif almıştır, "En büyük projem bu olacaktır." demiştir, bu da bizim açımızdan kıymetlidir. Tabii ki en büyük proje büyük barıştır, yüz yıllık barıştır; bu toplumun tamamını birleştirmektir, tüm farklılıkları bir araya getirmektir. Tabii ki ana muhalefet de Sayın Özgür Özel de bu sürece destek olacağını belirtmiştir, biz buna da anlam biçiyoruz. Tabii ki bir damar da vardır, barışın karşısında direnen, "Barış olmaz." diyenler de var; onları da anlayışla karşılıyoruz, onların da hassasiyetini göz önünde bulundurmalıyız ve bu yolda yürümeye devam etmeliyiz.
Değerli halkımız, bilirsiniz, 2015'ten sonra çok ağır bir süreci yaşadık, o süreçte Taybet İnan'ın -bir anne- cenazesi yedi gün sokakta kaldı. Aile cenazenin hayvanlar tarafından tahrip olmaması için, cenazenin zarar görmemesi için yedi gün gece gündüz nöbet tuttu. Oğlu Mehmet İnan açıklama yapıyor: "Biz barışı destekliyoruz; acı çekmemize rağmen, büyük problemler yaşamamıza rağmen bu sürecin arkasında duruyoruz." Bunlar kıymetli şeylerdir, anlamlı şeylerdir.
Cemile Çağırga 10 yaşındaydı; 2015 sürecinde Cizre'de, çatışmalarda yaşamını yitirdi. Aynı annenin bir çocuğu da yaşamını yitirmişti, "Bu çocuklarım kucağımda yaşamını yitirmişti." demişti. Cemile on bir gün buzdolabında kalmıştı, sokağa çıkma yasakları vardı, cenazesi buzdolabında on bir gün muhafaza edilmişti. Cemile'nin annesi Emine ana da "Biz bu süreci destekliyoruz. Büyük acılar, büyük problemler yaşamamıza rağmen bu süreç barışla noktalanmalıdır." diyor. Bunların hepsi kıymetli şeylerdir, anlamlı şeylerdir.
Biz bu süreci örgütlüyoruz, bu süreç için çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Belirttiğimiz gibi, tehlikeli bir damar var; manipülasyon yapıyor, nobran bir dil kullanıyor, racon kesiyor, zaman zaman küfürler de ediyor. Tabii ki bunların çok da iyi karşılanacak tarafı yoktur ama bu barışın onlara da faydası var, çözümün onlara da faydası var; diyaloğun herkese faydası vardır. Kırk bir yıldır devam eden çatışma zemininin, şiddet zemininin bir tarafta tutulmasının, tasfiye edilmesinin, yerine çözümün konuşulmasının kime zararı olabilir? Fikirlerin konuşulmasının kime zararı olabilir? Demokrasinin kime zararı olabilir? Farklı dillerin, farklı inançların kime zararı olabilir? Hiç kimseye zararı yoktur. Meclis Başkanı Sayın Kurtulmuş da bahsetmişti, 2 trilyon dolar hem maddi hem manevi bu ülkeye bedeli vardır. Tabii ki zorlu bir süreçtir, anlıyoruz.
YAVUZ AYDIN (Trabzon) - Sebebi kim, sebebi? Sebebi kim?
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Yaşamını yitiren insanlar da vardır, binlerce insan yaşamını yitirmiştir; ben ayrım yapmıyorum, can candır, hepsi bu ülkenin evladıdır.
YAVUZ AYDIN (Trabzon) - Kim vurdu? Kim vurdu, kim? Açıklasana!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bu, kardeş kavgasıdır. Bu kardeş kavgasını durdurmak bu Meclisin görevidir.
YAVUZ AYDIN (Trabzon) - Utanmadan konuşuyorsun!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - İnisiyatif alınmıştır.
YAVUZ AYDIN (Trabzon) - 50 bin kişinin canını alıyorsunuz, şehit ediyorsunuz; utanmadan çıkmış konuşuyorsunuz Meclisin kürsüsünden!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bu inisiyatifin karşısında durmamak lazım, barışı savunmak lazım, çözümü savunmak lazım.
YAVUZ AYDIN (Trabzon) - Ayıptır be!
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Buradan siyaset üretilmez, buradan siyaset çıkmaz. Sizin evlatlarınız belki rahattır ama bu ülkenin evlatları yaşamını yitirdi, bu ülke bedel ödüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
Buyurun.
ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Bu ülkenin evlatları yaşamını yitiriyor. Burada siyaset mi yarıştıralım, kimin kanı daha kırmızıdır mı diyelim? Bunlar yanlış şeylerdir. Anlıyoruz, söyleyecek çok şeyiniz yok. Buradan belki bir damar oluştururuz, siyaset üretiriz deriz; bunun size de faydası yok. Bu toplumun, 85 milyon insanın bu sürece dört elle sarılması gerekiyor. Binlerce insan yaşamını yitirmiş, bir kişi daha eklenmesin bu yaşam yitirmeye. Biz bu sürecin arkasındayız, yanındayız, içindeyiz. Dört elle sarılıyoruz barışa, özgürlüğe, kardeşliğe; çözüme aşkla sarılıyoruz ve amaca ulaşması için de çalışmamızı yürüteceğiz, tüm halkımızla da bu süreci örgütlemeye devam edeceğiz.
Tekrardan ekranları başında bulunan tüm halkımızı en derin duygularla selamlıyorum.
Herkese iyi akşamlar. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)