Konu: | Diyanetin ve Diyanet Vakfının bazı harcamalarıyla ilgili 210 sıra sayılı Kanun Teklifi'nde yapılan düzenlemeye ve AK PARTİ'nin Washington'da satın aldığı binalara ilişkin açıklaması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 93 |
Tarih: | 29.05.2025 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün görüştüğümüz ve görüşeceğimiz torba yasanın içerisinde Diyanetin ve Diyanet Vakfının bazı harcamalarının denetim dışı kalmasıyla ilgili kaygılarımızı paylaşmak istiyorum ve buna dair elimizdeki birtakım bilgileri kamuoyuyla paylaşmak istiyorum.
Bakın, bundan bir süre önce Sayın Cevdet Yılmaz'a bir soru önergesi verdim ve verdiğim soru önergesinde Diyanet Vakfının Washington'da yaptırmış olduğu müştemilatla ilgili birtakım detayları sordum. Bu müştemilat aslında son derece önemli bir müştemilat, içerisinde çok sayıda villa var, Türk hamamı var, oteller var, havuzlar var. Şu gördükleriniz villalar, Diyanet İşleri Başkanlığının yaptırmış olduğu. Bunlar villalar ve oteller. Yine aynı yerde Türk hamamı yapılmış efendim, gördüğünüz gibi, Diyanet İşleri Başkanlığı Washington'da hamam hizmeti veriyor. Gördüğünüz gibi, Türk hamamı hizmeti veriliyor Washington'da. Yüzme havuzu hizmeti var Diyanet İşleri Başkanlığımızın yine Washington'da, yüzme havuzu hizmetleri var. Yine, otel yapılmış, son derece büyük bir otel yapılmış. Araştırdım bunu kaça mal etmişler diye, tam 90 milyon dolara mal etmişler; bir daha söylüyorum, 90 milyon dolar. Peki, böylesine mükemmel bir işletme, 90 milyon yatırım yapılmış bir işletme kim tarafından yapılmış? Bilmiyoruz. İhale yapılmış mı? Bilmiyoruz. Müteahhidi kim? Bilmiyoruz. Denetim var mı? Yok. İyi de bu kadar büyük yatırım yapılmış, bu kadar ciddi para harcanmış bir yerde hiç olmazsa para kazanmak gerekmiyor mu? Baktım raporlarına, maalesef bir yılda 2,5 milyon dolar zarar etmiş. Bir daha söylüyorum, 2,5 milyon dolar burası zarar etmiş. Peki, personel gideri... Mesela, bir yılda 700 bin dolar personel gideri harcanmış. Kimdir bu personel, hangi görevdedir, hangi partilinin yakınıdır, ne şekilde işe alınmıştır? Hiçbir şekilde denetimi yok. Ben bu soru önergesini verdiğim zaman Sayın Başkana, gelen cevap son derece ilginç. Diyor ki "Gidin, 'web' sitesine bakın, oradan cevabı alırsınız." Hâlbuki Diyanetin ve Vakfın "web" sitesinde hiçbir bilgi yok, hiçbir detay, açıklama yok ve ben bütün bu az önce size bahsettiğim verileri Amerika'nın sisteminden çıkardım ve bugün paylaşıyorum.
Şimdi, biz bunu denetleyemezsek Türkiye'de insanların açlık ve sefalette yaşadığı, her 4 çocuktan 1'inin yatağa aç girdiği, sefaletin diz boyu olduğu, emeklilerin çarşı pazarda akşam beşten, altıdan sonra ezilmiş, çürümüş ürünleri poşetlerine alıp evine götürdüğü, annelerin tencerelerinin boş kaldığı, annelerin buzdolaplarının boş kaldığı bir Türkiye'de biz bunun hesabını soramayacak mıyız? Bu parayı nereden buldunuz? Bu parayı hangi amaçla kullandınız, geri dönüşümü nasıl olmuştur, katkısı nasıl olmuştur? Bütün buna dair hiçbir hesap soramayacağız ve bu artık yasal bir hâle gelecek.
Öte yandan, bir başka konu daha, bakın, geçen sene yine Diyanetin resmî rakamlarından aldığıma göre, 83.430 kişi hacca gitmiş, 83.430 kişi; 6.500 dolar ortalama, baktığımız zaman tam 21 milyar lira para ediyor, bir daha söylüyorum, 21 milyar lira para. Peki, Avrupa'dan giderseniz ne olacak? 3.500 dolar civarında. Gidin İngiltere'den, Almanya'dan, 3.000-3.500 dolara gidiyorsunuz. Yani, arada 10 milyarlık fark var. Şimdi, Diyanet artık turizm şirketi hâline dönüşmüş ve biz buradan, Meclisten çıkaracağımız bir yasayla Diyanete diyeceğiz ki bu milyarlarca, milyarlarca liralık parayı istediğin gibi harca, biz artık bunun hiçbir şekilde denetimini yapmıyoruz, sana tam yetki veriyoruz. Bütçesi görüşülürken Diyanetin bütçesinde yüzde 45'lik bir artış var. Sağlığın bütçesi yüzde 22 artırılmışken Diyanetin bütçesi yüzde 45 artırıldı ve Dışişleri Bakanlığının bütçesinin 3 katı kadar bütçesi var. Bütün bu anlattıklarım da Diyanet Vakfının harcamaları ve bütün bunları denetim dışına çıkarıyoruz.
Peki, bu paralar nereden geliyor? İmam-hatip lisesini 1'incilikle bitirmiş biri olarak söylüyorum: Camilerin önlerinde "Ne verirsen elinle, o gider seninle." diye milletten kuruş kuruş toplanan paralar. Şimdi, biz bunların hesabını sormayacağız, aman herkes istediği gibi bu parayı harcasın, burası layüsel olsun denilecek ve biz bunun için Meclisten bir yasa geçireceğiz. Bizim millete karşı bir sorumluluğumuz var, Parlamentonun millete karşı bir vebali var. Onun için diyorum ki bu anlattığım bilgi ve belge dahi Diyanetin harcamalarının denetim altına alınmasının ne kadar önemli olduğunu son derece net, son derece ciddi bir şekilde ortaya koyuyor.
Tabii, konu Washington'dan açılmışken bir başka konuya daha değineceğim Sayın Başkan. Burada direkt muhatabı AKP'nin, AK PARTİ'nin saygıdeğer Grup Başkan Vekilidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın.
Buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitireceğim Başkanım.
Tam bir yıl önce, geçen sene 28 Mayısta şu kürsüde bir konuşma yaptım ve yaptığım konuşmada -o zaman Sayın Akbaşoğlu nöbetçiydi- dedim ki: Sayın Akbaşoğlu, Washington'da Adalet ve Kalkınma Partisi adına binalar almışsınız. Bu binalardan bir tanesine 4 milyon 55 bin dolar vermişsiniz, bir diğerine de 6 milyon 94 bin 650 dolar para harcamışsınız ve çıkarttım binaları, bunlardan bir tanesi son derece eski, güzel bir bina, bunu almışsınız önce, ciddi bir para vermişsiniz; bu yetmemiş, Birinci Dünya Savaşı'nda Fransız Büyükelçiliği olarak kullanılmış, son derece tarihî bir binayı da almışsınız Washington'dan, bugünün parasıyla -ki restorasyonu geçtiğimiz günlerde bitti- hesap ettim, 15 milyon dolar para harcamışsınız buraya.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Bitireceğim Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Çok ciddi bir para harcanmış buraya. Şimdi, hakikaten Washington'da bir siyasi faaliyet yapmanız gerekiyor mu, çok önemli ciddi bir alan mı var, oradan oy mu toplayacaksınız diye baktım, en son seçimlerde 697 oy almışsınız Washington'dan. 697 oy aldığınız bir yere, Beyaz Saray'ın dibine bir tane yetmemiş, bir ikincisini daha almışsınız. Milyarlarca lirayı, milyonlarca doları niye harcıyorsunuz? Bu bir, birinci sorum bu, gerekçesi ne?
İkincisi, bu parayı nasıl transfer ettiniz? Bu para Türkiye'den mi gitti, yoksa Amerika'daki bir iş adamı mı ödedi bu parayı? Çünkü resmî kayıtlara baktım, AK PARTİ'nin adına tescilli bu binalar. Bu para nereden gitti? Çünkü siyasi partilerin parası aynı zamanda milletin parasıdır. Bu para Ankara'dan, Genel Merkezden mi transfer edildi, yoksa Amerika'da iş adamları mı verdi? İkinci sorum bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkanım, bitireceğim, bir dakika daha rica ediyorum.
BAŞKAN - Buyurun.
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Üçüncü sorum: Geçen sene bu binanın vergilerini geç ödediniz ve bundan dolayı da yüzde 10 faiz ödediniz. Niye işinizi düzgün yapmadınız? Yine milletin parası; kendi binalarınıza ödemeniz gereken Amerika'daki vergiyi ödemediniz, yine milletin parası. Bütün bunlara tek tek cevap bekliyorum Sayın Başkanım.
Son olarak şunu söyleyeceğim: Ben de geçen 28 Mayısta Sayın Akbaşoğlu'nun Mecliste yapmış olduğu konuşmanın tutanağı var. "Efendim, ilk aldığımız bina çok küçüktü, onun için ikinciye aldık, ilkini de satışa çıkardık." dedi. Tek tek takip ediyorum -kamuoyu beni bilir, elimde bilgi, belge olmadan asla konuşmam- ne satışa çıkmış ne de binalar satılmış. Dolayısıyla milletin açlık ve sefalet içerisinde yaşadığı bir dönemde Diyanet bu kadar parayı Washington'a gömüyor, o yetmediği gibi siz de dünya kadar parayı Washington'a gömüyorsunuz ki milletin parasıdır bu. Bu para Amerika'ya nasıl gitti, hangi yolla gitti? Siz ödemediyseniz hangi iş adamına ödettiniz? Bu kadar milyonlarca doları niye Amerika'ya boca ediyorsunuz? Bunların cevabını bekliyoruz.
Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)