GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:93
Tarih:29.05.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA SEVİLAY ÇELENK (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, sevgili yurttaşlar; İYİ Parti önergesi üzerine partim adına söz almış bulunuyorum.

En başından bu önergeyi elbette desteklediğimizi, yurttaşlarımızın haysiyetle, güvenle ve seyahat özgürlüğüyle diledikleri her yere gitmelerini desteklediğimizi ve bu konuda çok sorunlarla karşı karşıya olduğumuza da katıldığımızı belirterek başlamak istiyorum. Ama birçok diğer konuda yaptığımız gibi burada da temel bir sorun var. Meselelerimizi genellikle hızla teşhis etmekte üzerimize yok, her zaman bunu çok iyi yapıyoruz ama bunun kaynaklarını da aynı netlikle ortaya koymaya sıra geldiğinde burada genellikle bir teğet geçme durumu söz konusu oluyor, burada da maalesef böyle bir durum var ve de sorunun kaynağı neredeyse yoğun bir biçimde sığınmacı meselesiyle ilişkilendirilmiş gibi görünüyor. Örneğin -benden önceki değerli konuşmacının söylediği gibi- Türkiye'ye Avrupa Birliği üyesi ülkeler sınırlarını açsa ülke nüfusunun yarısı eğer dışarıya gidiyorsa bizim bu sorunu önce içerideki demokratik uzamla ilişkili olarak değerlendirmemiz gerekiyor, demokrasinin durumuyla ilişkili olarak, özgürlüklerin durumuyla ilişkili olarak değerlendirmemiz gerekiyor. Neden herkes dışarıya gitmek istiyor? Neden herkes göç yolunda? Başvurular neden bu kadar artmış? Schengen başvurularında Çin'den sonra neden 2'nci ülkeyiz ve sadece 2023 yılında 1 milyonu aşkın kişi bu başvuruyu yapmış? Schengen başvurularında neden ret oranı 6 puan artarak 21,7'ye yükselmiş? Bizi böyle göç eden bir ülke pozisyonuna düşüren nedir? Ancak bundan sonra sığınmacılara gelebiliriz ve orada da yine sorulacak sorular var. Bu sığınmacıları bizim sınırlarımıza, bizim kıyılarımıza sürükleyen politikaları sorgulamadan vize sorunu sorgulanabilir mi? Ya da işte sığınmacı sorununun bir dış politika sorunu olarak Avrupa Birliğiyle ele alınışındaki problemleri, bunun bir pazarlık kartına dönüşmesini sorgulamadan vize sorunları çözülebilir mi? Brecht'in ünlü bir şiiri var: "Okumuş Bir İşçi Soruyor" "İşte bir sürü olay sana/Ve bir sürü soru" Bunlar olmaksızın bu meseleyi de anlamak gerçekten kolay değil. Akademisyenler gitmek istiyor, öğrenciler gitmek istiyor, LGBT+'lar gitmek istiyor, barış savunucuları gitmek istiyor. Sadece artık ekonomik nedenlerle değil ya da işte, çatışmalı bir ortamdan kurtulmak için değil, geleceği öngöremedikleri için gitmek istiyorlar, bu ülkede bir gelecek görmedikleri için gitmek istiyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

Buyurun.

SEVİLAY ÇELENK (Devamla) - Türkiye'de gençlerin gitme arzusu tarihin hiçbir döneminde bu kadar yoğun olmamıştı ve biz bunu Türkiye'deki sığınmacı vesilesiyle çelişkili bir biçimde ilişkilendiremeyiz. Burada da ilişkiyi çelişkili kuruyoruz, ya sığınmacılara öncelik verildiğini söylüyoruz ya da diyoruz ki: Suriyeliler gidecek diye bizi de engelliyorlar. Bunlar da birbiriyle çelişkili durumda ifade edilen şeyler. Oysaki konunun kendi dinamiklerimizle son derece ilişkili bir boyutu var. Hukukun üstünlüğüne dayalı, demokrasiye saygılı, barışı amaçlayan ve beka sorununu barışta ve demokraside gören bir ülke olmadığımız sürece vize sorununu çözmemiz de mümkün olmayacak.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)