Konu: | Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 93 |
Tarih: | 29.05.2025 |
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
AKP Hükûmeti "Faizle, yüksek enflasyonla, en önemlisi yolsuzlukla, yoksullukla, yasaklarla mücadele edeceğim." diye iktidar oldu. Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş AKP iktidarı için yıllar önce güzel bir benzetme yapmıştı, ne demişti? "Harun gibi geldiler, Karun kadar zengin oldular." Sayın Kurtulmuş, çok haklı çıktınız, halkını fakirleştiren iktidar ve avaneleri mücahittiler müteahhit oldular, ballı, adrese teslim ihalelerle Karun kadar zengin oldular. Keşke haklı çıkmasaydınız. "AKP Hükûmeti ekonominin rasyonel çöküşünden, yüksek faizden, yüksek döviz fiyatından, yüksek enflasyondan, yüksek vergilerden, yatırımları durdurma noktasına getirmekten, büyük şirketlerin iflasından sorumludur." Bunları ben söylemiyorum, bunları sizin arkadaşlarınız olan Yeni Şafak gazetesinin yazarları söylüyor. Son seçim üzerinden iki yıl geçti, Cumhurbaşkanı ve bakanlar halkımıza hep seçim öncesi vaatler verdi. Saraya buradan sesleniyorum: Gelin, torba çorba olmayan, halkın gerçek sorunlarını çözecek ve seçim öncesi verdiğiniz sözleri tutacak yeni bir yasa yapalım. Açlık sınırının altında maaşa mahkûm ettiğiniz emeklilerimizin maaşlarını en az asgari ücret seviyesine çıkaralım ve 2018 yılından itibaren aldıkları bayram ikramiyelerini en azından bu bayram kurban alacak kadar bir seviyeye getirelim. Bayram öncesi memur ve emekli maaşlarını on gün öncesinden ödeyelim. Dul ve yetimlerin, şehit ve gazilerimizin, engellilerimizin insanca yaşayacağı bir maaş düzenlemesi yapalım. SMA'lı, DMD'li hastalarımızın tedavisini Hükûmet karşılasın. Emeklilerimiz arasındaki maaş adaletsizliğini kaldıralım. Esnafımızın beklediği 7200 prim gün sayısını yerine getirelim. Bir günle on dokuz yıl sonra emekli olacak vatandaşlarımızın mağduriyetini giderelim. Temmuz ayında sigortalı çalışanlarımızın maaşlarına zam yapalım ve yaşanacak bir düzeye getirelim. Staj ve çıraklık mağdurlarının sorunlarını giderelim. Emekli memurlar dâhil olmak üzere tüm memurlara 3600 ek gösterge hakkını verelim. Atama bekleyen 1 milyona yakın öğretmenimizin atamasını yapalım, ücretli öğretmenliği kaldıralım. Öğrencilerimize 1 öğün yemek verelim. Üniversitede yurt sorununu çözelim. Tutuklu gençlerimizi bayram öncesi derhâl serbest bırakalım. Uzman er ve erbaşa vermiş olduğunuz kamuda kadro sözünü yerine getirelim. Emniyet teşkilatının çalışmasını düzenleyelim. Tüm kamu ihalelerini şeffaf ve açık yapalım. Perişan ettiğiniz çiftçimizin hakkı olan millî gelirden yüzde 1 pay hakkını verelim. Fahri Kur'an kursu öğreticilerine verilen kadro ve özlük hakları iyileştirilmesi sözünü yerine getirelim. Kamu harcamalarındaki israfı gerçekten önleyelim ama saraydan başlayalım. Yatırımları teşvik edecek birtakım yasal reformlar yapalım. Seçimden önce söz verdiğiniz gibi, liyakatin katili olan mülakatı kaldıralım. Verdiğiniz sözler havada kalmasın. Yarattığınız yüksek enflasyon, yüksek faiz, yarattığınız yoksulluk, bitmek bilmeyen yasaklarınız ve her geçen gün artan haksızlıklarınız, hukuksuzluklarınız artık milletin canına tak etti. Eşitsizlikleri giderecek bir çalışmayı Meclise getirin, hep birlikte geçirelim. Yeni Şafak şöyle söylüyor ve eksik söylüyor: "Bu Hükûmet hukuku ayaklar altına aldı, ekonomiyi batırdı, eğitimi bitirdi, en önemlisi de adaleti öldürdü." Bugün beni Çorum'dan arayan bir hemşehrimin sağlığın çöktüğünü anlattığı metni ben aynen kendi ismiyle size okuyacağım: "Ben Sevilay. Beş yıldır Mide CA onkoloji takipli hastayım. Üç aydır, kontrol için randevu alamıyorum. Çevremde birçok doktor olmasına rağmen, Çorum'da tek hekim olduğu için bu randevu alamıyorum ve çaresiz kaldım. Bir hafta önce, babama akciğer CA tanısı konuldu ama biz, yine, tıbbi onkolojiden randevu alamadık ve Samsun'da özel hastaneden randevu alarak orada tedavisine başlandı. Bizim maddi olarak durumumuz yok. Her gittiğimizde 4.400 TL yatak ücreti alıyorlar ve bunu bizim ödeyecek paramız yok, çaresiz kaldık, sizlerden yardım istiyoruz. Sayın vekilim, koskocaman Çorum'da tek onkoloji doktoru var. Ben de bunu defalarca söyledim, 530 bin nüfuslu Çorum'da maalesef hâlâ onkoloji doktorumuz tek. Kısacası Vekilim, ben sadece kendimiz için değil tüm onkoloji hastaları adına sizden bu sorunun çözülmesini istiyorum."
Ben de bugün Meclisten sesleniyorum: Önce Emekliler Yılı ilan ettiniz, emekliyi bitirdiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
Buyurun.
MEHMET TAHTASIZ (Devamla) - Şimdi Aile Yılı ilan ettiniz ve aileleri bölüyorsunuz. Buna bir örnek vereceğim: Kahraman yüzbaşımızın tayin yeri Balıkesir Edremit'e çıkıyor. Eşi başkomiser, tayin yeri Bitlis'e çıkıyor. 1 yaşında çocukları var. "Bakanlıklar arası protokol gereği eşimin ve benim tayin yerim Balıkesir Edremit'e çıkacaktı ama söylemelerimize rağmen maalesef bu yapılmadı." Lütfen, sizi buradan tekrar uyarıyorum AKP Hükûmeti, bu aileleri bölmeyin, aileleri bütünleştirin. Siz bu yıl Aile Yılı ilan ettiniz ama aileleri bölüyorsunuz.
Değerli milletvekilleri, aslında benim konuşacağım madde KİT'lerle alakalıydı. KİT Komisyonu üyesi olarak KİT'lerin içini nasıl boşalttığınıza, nasıl zarara uğrattığınıza dair bir tane örnek vereyim: Hepsinde eski bakanları, milletvekillerini, belediye başkanlarını ve orada, hiç alakası olmayan insanları yönetici yapmışsınız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayalım.
MEHMET TAHTASIZ (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
Bakın, Devlet Demiryolları, iktidara geldiği günden bu yana, 2002'den bu tarafa 426 milyar 607 milyon TL zarar etti. Hazine, Devlet Demiryolları hazine kefaletiyle alınan kredileri ödemeyince de yaklaşık 4 milyar borcunu sildi ve sermayesine kattı. Devlet Demiryolları ne yazık ki zarar ediyor. Sadece orası mı zarar ediyor, birçok kurum zarar ediyor. Bugünkü kurla... Devlet Demiryollarında AKP il başkan yardımcısıyla ve birçok avukatla, kendi bünyesinde avukat olmasına rağmen maalesef yandaş avukatlarla sözleşme yaptınız. Bunu Sayıştay denetledi ve diyor ki Sayıştay: "Siz burada avukat varken dışarıya avukatlık hizmeti veremezsiniz." Ama ne yapıyorlar? Bugünkü parayla 150 milyonu yandaş avukatlara maalesef aktarıyorlar.
Ben buradan iktidarı uyarıyorum: KİT'lerin içini boşalttınız, zarar ettirdiniz, bu ülkeyi uçuruma sürüklediniz, lütfen acil sandık gelsin. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)