| Konu: | 28'inci Dönemin ilk iki yılına, infaz düzenlemesine, açıklanan hububat alım fiyatına, memleketin içinde bulunduğu tabloya, Cumhuriyet Halk Partisine ve Cumhuriyet Halk Partili belediyelerdeki ücrete ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 94 |
| Tarih: | 03.06.2025 |
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkürler Başkan.
Değerli milletvekili arkadaşlarım, evet, 28'inci Dönemin ilk iki yılını tamamladık ve bugün Meclis Başkanı seçimlerini yapacağız. Geriye dönüp baktığımızda yasama yıllarını nasıl geride bıraktık diye bir değerlendirme yapmalıyız, yapmak zorundayız. Şunu açıkça söyleyeyim: Adalet ve Kalkınma Partisi bu iki yıl içerisinde 44 kanun teklifi getirmiş ve bunların tamamı kanunlaşmış. Buna karşılık, Cumhuriyet Halk Partisi 774 kanun teklifi getirmiş ve biri bile kanunlaşmamış; 1.226 araştırma önergesi getirmiş, biri bile olumlu görülmemiş, 124'ü Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kuruluna indirilmiş ve bir tanesinden bile bir komisyon kurulmamış. O hâlde burada bir ortak akıldan, bir müzakere ikliminden, buna yönelik bir anlayıştan söz etmek abesle iştigaldir. Diğer partilerin istatistikleri de var elimde, onlar kendileri açıklarlar ama orta yerde, Cumhur İttifakı'nın bile değil, AKP'nin çalıp oynadığı bir Meclis iktidarı olduğunu söylemek zorundayız.
Peki, biz hangi kanunları, hangi araştırma tekliflerini getirmişiz? Mesela "19 Mart darbesinin Türkiye'de yarattığı siyasi, ekonomik, sosyal kırılmaları araştıralım." demişiz, reddetmişler; "İsrail'in Gazze'deki katliamlarını araştıralım." dedik, reddetmişler; Tarım sektörünü, KDV, ÖTV artışlarının önlenemez yükselişini, kayyum atanan belediyeleri, emeklilerin yaşadığı sorunları getirmişiz; Cumhur İttifakı çoğunluğuyla bunlar reddedilmiş. Peki, biz Anayasa Mahkemesine neleri götürmüşüz? Dönem içerisinde toplam 68 kanunu Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesine götürmüşüz ve bunlardan 50'si hâlen karar bekliyor. Böyle bir yasama döneminin herhâlde kalitesinden kimse söz edemez.
Bugün, değerli arkadaşlar, bir infaz düzenlemesini görüşeceğiz. İnfaz düzenlenmesi deyince, biraz hükümlü ve tutuklu meselesine bakmamız lazım. 2002'de yani AKP iktidara geldiğinde bu memleketin nüfusu 67 milyondu, 74 bin cezaevi kapasitesi vardı ve 60 bin tutuklu vardı. Başka bir deyişle, 15 bin cezaevi kapasitesi hükümlü ve tutuklu sayısından fazlaydı. Aradan yirmi iki yıl geçmiş, bugün Türkiye'nin nüfusu 85 milyon olmuş, cezaevi kapasitesi kabaca 300 bin, cezaevlerinde 415 bin hükümlü ve tutuklu var. Siz bir memleket düşünün ki hükümlü ya da tutuklu yaptığınız insana yatacak yer gösteremiyorsunuz. 115 bin insan cezaevlerinde yatacak yatak bulamıyor ve biz burada oturup sohbet etmeye, konuşmaya devam ediyoruz. Böyle düzene lanet olsun! Açıkça söylüyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bir infaz düzenlemesi geliyor, içerdeki insanlara bir umut verdiniz, üç gün sonra bayramı addedeceğiz ve ne oluyor? Âdeta dağ fare doğurmuş, hiç kimsenin sorununa bir çözüm getirmeyen, âdeta havanda su döven bir düzenleme. Defalarca konuştuk, Covid tutukluları var değil mi? Yani haksız bir şekilde içeride tutulan insanlar var, aslında adil yargılanmadığı için içeride tutulan insanlar var, siyasi tutuklular var, "adi suçlu" dediğimiz insanlar var. Bu infaz paketi bunlardan hangisine bir çözüm getiriyor? Hiçbirine bir çözüm getirmiyor. Aylarca çalıştınız, kapalı kapılar ardında bize göstermeden bir düzenleme getirdiniz ve getirdiğiniz düzenleme hiçbir derde çare bulmuyor ve bize diyorsunuz ki: Bu gece bunu geçirmek zorundasınız. Memleketin yararına ne varsa sabaha kadar çalışır geçiririz ama havanda su dövülen işlerin ortağı bugüne kadar olmadık, bundan sonra da olmayacağız. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, yirmi iki yıl sonra ekonomiyi getirdiğiniz yere bakalım: Dünyanın 20'nci büyük ekonomisi. Bununla Türkiye övünebilir ancak dünyada büyüme oranları itibarıyla en gerilere düşmüşüz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Tarımdaki büyüme eksi yüzde 2. Bugün hububat fiyatı açıklıyorsunuz; bakın, şu Mecliste konusu bile edilmiyor. Bugün milyonlarca üreticinin buğday, arpa fiyatlarını açıkladınız; tarımı azıcık bilen insan der ki makarnalık buğday fiyatı ile ekmeklik buğday fiyatını farklılaştırmalısınız. Eskiden öyleydi çünkü eskiden Toprak Mahsulleri Ofisini, Tarım Bakanlığını işi bilen insanlar yönetirdi. Şimdi, makarnalık buğday fiyatı da aynı, ekmeklik buğday fiyatı da aynı; ikisi de 13,5 lira. Peki, maliyet ne? Kuru alanda 18 lira 80 kuruş, sulu alanda 17 lira 25 kuruş. Yani siz maliyetin 5-6 lira altına ekmeklik, makarnalık buğday fiyatı açıklıyorsunuz. DAP'ın tonu 27 bin liraya çıkmış, ürenin tonu 19.500 liraya çıkmış. Neden burada oturmaya devam edersiniz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bu sizi niye ilgilendirmiyor biliyor musunuz? Çünkü siz çiftçinin yanına zaten gidemiyorsunuz; gitseniz bunların hepsini yüzünüze vuracaklar, şakır şakır bunları anlatacaklar ama Meclisten çıkamadığınız için bunları size anlatan yok.
Aynı zamanda milyonlarca asgari ücretliye bir ara zam vermeden, milyonlarca emekliyi asgari ücretin ve açlık sınırının altına mahkûm ederek bir bayram öncesi tabloyu memlekete yaşatıyorsunuz. Peki, bununla mı kalıyorsunuz? Bugün haksız bir şekilde tutukladığımız arkadaşları, âdeta esir kamplarında olduğu gibi iki koluna birden polis girerek yandaş medyada şakır şakır aklınız sıra itibar suikastı yaparak Türkiye'ye servis ediyorsunuz. Bu sadece sizin ayıbınız olabilir, başka bir şey olmaz. O arkadaşların onuru bizim onurumuzdur; lanetliyoruz, kınıyoruz hepinizi. (CHP sıralarından alkışlar) Bunu açıkça ifade edelim.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Günaydın, son kez uzatıyorum, lütfen tamamlayın.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Farkında olmadığınız bir şey var, söyleyelim: Cumhur İttifakı'nı oluşturan AKP, MHP, HÜDA PAR ve DSP; toplamınızın oyu ancak Cumhuriyet Halk Partisi kadar ediyor. Cumhuriyet Halk Partisi bu memleketin 1'inci partisidir, ülkenin en büyük partisidir. Erken seçim isteyenlerin oranı yüzde 68'dir. O sandık mutlaka önümüze gelecek ve siz gideceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Son olarak şunu söyleyeyim: Cumhuriyet Halk Partisinin belediyeleri hiçbir zaman asgari ücretle falan uğraşmadılar. CHP Belediyelerinde asgari ücretin 3 katı fiyat var, işçilerimiz ona göre çalışıyorlar. Hiçbir belediye başkanımız, hiçbir sendikanın grev hakkının aleyhine bir tek laf etmemiştir. Elbette grev bir anayasal haktır ve elbette arkadaşlarımız haklarını arayacaklardır. Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden daha fazla ücret veren bir tek belediye varsa çıksın söylesin. Bu rakamları bana açıklatmayın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Günaydın, teşekkür için açıyorum, lütfen tamamlayın.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Bitiriyorum.
Ama şunu bilin: Oralarda çöp yığınları dağlaşacak ve biz bunlara kayıtsız kalacağız... O dönemler geçti, gerekirse o çöpleri biz toplarız, işçi anayasal hakkını kullanır; kimse bunun üzerinden Cumhuriyet Halk Partisini aşağıya çekmeye çalışamaz. Herkesin söylemlerine dikkat etmesi gerekir. O söylemler üzerinden ideolojimizi ortaya koyuyoruz, yaşama bakışımızı ortaya koyuyoruz. Emek en yüce değerdir. Vatandaşın alacağı hizmeti de hiç kimse engelleyemez.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)