GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/2058) esas numaralı Ev Emekçileri İle Ev İşleri İle İstihdam İlişkisi İçinde Çalışan Kişiler Hakkında Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/107) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:17.06.2025

KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; ben sözlerime geçtiğimiz hafta Antep'te çalışırken 7'nci kattan düşerek hayatını kaybeden Eylem Sefi'yi anarak başlamak istiyorum; yakınlarına başsağlığı diliyorum ve acılarını paylaştığımı ifade etmek istiyorum.

Eylem Sefi, ülkemizde işçi olarak dahi görülmeyen 1 milyon ev işçisinden birisiydi ve maalesef yaşarken, çalışırken görülmeme hâli hayatını kaybettikten sonra da ortadaydı. Ölüm haberi bir grup emekçi dostu basın dışında yer almadı. İşte, bizim kanun teklifimiz de 1 milyon Eylem Sefi işçi olarak kabul edilsin, hakları tanınsın, gerekli önlemler alınsın ve iş cinayetlerinde hayatlarını kaybetmesin diye sunuldu.

Dün, 16 Haziran Dünya Ev İşçileri Günü'ydü. Ev işçileri temizlik yapıyor, çocuklara, yaşlılara bakıyor, engellilere bakıyor ve insanların hayatını kolaylaştırıyor, hayatı yeniden üretiyor. Dünyada 70 milyondan, Türkiye'de 1 milyondan fazla ev işçisi var ancak ev işçileri hâlâ işçi olarak dahi görülmüyor, yasal hakları tanınmıyor, kötü çalışma koşullarıyla karşı karşıyalar ve iş cinayetlerinde hayatlarını kaybediyorlar.

Bundan on dört yıl önce Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) Yüzüncü Oturumunda ev işinin iş, ev işçisinin işçi olduğu ilan edildi ve C189 Sözleşmesi kabul edildi. 16 Haziran 2011'de yasal güvenceden yoksun bırakılan ev içi emek gün ışığına çıkmış oldu ve bu, ev işçileri için ciddi bir kazanım oldu. Aradan on dört yıl geçmesine rağmen ILO C189 no.lu Sözleşme bugün sadece 40 ülke tarafından imzalandı ve bu imzacı ülkelerden biri Türkiye değil maalesef, bunu da Türkiye'nin utancı olarak not edelim bir kenara.

Dünyada 70 milyona yakın ev işçisinin ortak sloganının söylediği gibi "Ev işi iş, ev işçisi işçidir." Bu kanun teklifi hem sizlerin "ev kadını" dediği ev emekçisi kadınların hem de istihdam içerisinde çalışan ev işçilerinin sigorta ve emeklilik haklarını güvence altına almak üzere sunulmuştur.

Ev işçileri 4857 sayılı İş Kanunu ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında değildir. Bu ayrımcılık yıllar içinde çözülmemiş, tam tersine katlanarak devam etmiştir. Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı 1/4/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'la yapılan düzenlemeyle 5550 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na eklenen 9'uncu maddeyle tekrar düzenlenmiştir. Ancak bu düzenlemede çok ciddi bir eksiklik vardır, bizim kanun teklifimiz de bu eksikliği gidermek üzerinedir. Burada, bu düzenlemede bir ayda on gün çalışma şartı getirilmiştir, on günden az çalışanlar için genel sağlık sigortası, uzun vadeli sigortalar kapsam dışı bırakılmıştır. Aynı zamanda, kısa vadeli sigortalardan olan hastalık, analık ve işsizlik sigortalarından da bir ayda on günün altında çalışan ev işçileri faydalanamamaktadır.

Diğer taraftan 5550 sayılı Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında sigortalı sayılanlar yani bir iş sözleşmesiyle çalışanlar iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından yararlanırken ek bir şart aranmazken yine ev işçileri için bu bir ayda on gün meselesi karşılarına çıkmaktadır ve kurumdan yardım alabilmeleri için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olması gibi pek çok şart aranmaktadır ve bu şartlar ev işçilerinin koşullarını zorlaştırmaktadır.

Bütün bu açıklamalardan anlayacağımız üzere, bir ay içinde on günden az çalışan kişilerle ilgili olarak etkin ve yeterli bir korumanın sağlanması gerekmektedir ve bu etkin korumanın sağlanması talebimiz Anayasa’nın kanun önünde herkes için eşit olması gerektiği ilkesine ve uluslararası sözleşmelere dayanarak yapılmaktadır.

Ayrıca, yeniden üretim sürecindeki işleri yapan, bakım emeğini üstlenen ve "ev kadını" denilen, pek çoğunuzun belki annesi için "ev kadını" tabiri kullanılır, bizim "ev emekçisi" dediğimiz emekçiler de mutlaka ve mutlaka sigortalı emeklilik kapsamı altına alınmalıdır. Bunun için de kanun teklifimizi sunmuş bulunmaktayız çünkü "ev kadını" denilen ev emekçileri erkeğe ve yardımlar üzerinden devlete bağımlı bir yaşam sürmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

KEZBAN KONUKÇU (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Lütfen.

KEZBAN KONUKÇU (Devamla) - Neoliberal politikalar yüzünden de bu hizmetler her geçen gün kadınların sırtına yüklenmektedir ve ağır bir yük olarak hiçbir karşılık almadan, emeklilik güvencesi olmadan, yaşlandığında ne yapacağını bilmeden bu hizmetler kapitalizmin ve erkeklerin hizmetine yeniden yeniden sunulmaktadır.

Bu kanun teklifiyle on günden az ve on günden fazla çalışma ayrımının kaldırılması, sigorta primlerinin bütçeden karşılanarak tüm ev işçilerinin bir gün çalışsalar dahi sigorta kapsamına alınması, ayrıca, yeniden üretim sürecini hiçbir karşılık almadan üstlenen "ev kadını" diye nitelenen ev emekçilerinin emeklilik hakkını almaları amaçlanmaktadır.

Bu kanun teklifine bütün partilerden destek bekliyoruz. Ev işi iş, ev işçisi işçidir diyoruz ve tekrar teşekkür ediyoruz ve kanun teklifine desteğinizi bekliyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)