Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 97 |
Tarih: | 17.06.2025 |
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 6'ncı maddeyle ilgili bütün itirazlarımızı Komisyon aşamasında dile getirdik. Bugün de gün boyunca AK PARTİ Grup Başkanlığıyla bu maddenin hiç olmazsa çerçeve bir metinle düzenlenmesi gerektiğini ifade ettik ancak bu ısrarımıza bir cevap, yanıt alamadık maalesef. Bu, Anayasa Mahkemesinin içerik olarak da denetlediği bir maddeydi. Biz, Anayasa Mahkemesinin içerik olarak denetlediği bir maddeyi aynen geçirmek suretiyle mahkemeyi de işlevsizleştirmiş oluyoruz.
Önergemiz okundu, mademki burada yeteri kadar oy çokluğu var ve bu madde aynen geçecek, bizim de konuşmamızın bir faydası olmayacak. Ben, en iyisi, konuşmamı faydalı olabileceğini zannettiğim bir alana kaydırayım dedim.
Biz, bir süredir, Genel Başkanımızla, Genel Başkan Yardımcılarımızla il il geziyoruz. Bu hafta Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan İstanbul ve Eskişehir'deydi, yarın grup toplantısında izlenimlerini anlatacak. Ben de bayramdan önce Batman'daydım, geçtiğimiz hafta sonu da Genel Başkan Vekilimiz Sayın İbrahim Çanakçı'yla birlikte Mardin ve Diyarbakır'da incelemelerde bulunduk. Heyetimizde Sayın Çanakçı olunca doğal olarak bütün görüşmelerimizin odağında ekonomi vardı. Ben de buradaki bazı sorunları hızlıca size hatırlatmak istiyorum, olur ki AK PARTİ'li milletvekillerimiz bundan faydalanarak bazı sorunların çözümünü Kabinenin gündemine taşır.
Öncelikle şunu söyleyeyim, 1 Ekime ilişkin olarak destek gibi inanç da giderek artıyor ve bu inanç da aynı zamanda bir sorumluluk yüklüyor. Taraflardan herhangi birinin bu sürecin bozulmasına dair bir sorumluluğu üstlenemeyeceğine inanıyoruz. O yüzden, başta Meclisimizde komisyon kurulması olmak üzere bu konuda atılması gereken adımları vatandaşımız yakından takip ediyor.
Batman, Mardin, Diyarbakır deyince ilk önce aklımıza çiftçilerimiz geliyor. Çiftçilerimiz maalesef ürün bedelinden memnun değil, buğdayı maliyetinin altında satmak zorunda olduklarını söylüyorlar, destekleme bedellerini zamanında alamadıklarını söylüyorlar ve en önemlisi, sulama projelerinin atıl kalmasının en büyük tartışmalardan birinin sebebini oluşturduğunu söylüyorlar. Kaçak elektrik tartışmalarının Diyarbakır'da, Urfa'da sona erdirmek istiyorsak sulama projelerini tamamlamalıyız ve sulama projeleriyle ilgili olarak yapacağımız her kuruş yatırımın katbekat yüksek bir şekilde hem gıda enflasyonuna hem ülke ekonomisine geri döneceğinden emin olabiliriz.
Benzer bir şekilde, geçmişte kuvvetli bir şekilde sürdürülen hayvancılığın da bugün âdeta ölümle karşı karşıya olduğunu tespit etmek gerekiyor. Tüccarlarımız Maliyenin ceza kesmek üzere iş yeri denetlemelerinden muzdaripler, özellikle esnafımız.
Trafik cezaları; eskiden sadece tebeşir bahanesiyle trafik cezası kesilirdi, bu aşamaya gelmiş durumda. Bir otobüse bir zarf bulundu diye "Sen kargoculuk faaliyeti yürütüyorsun." diye 8 bin lira ceza kesilmiş.
Faizler yüzde 60, bu faizle de para bulunamıyor. KGF açıklanıyor, Diyarbakır'ın ya da Mardin'in payına, Batman'ın payına 100 milyon KGF düştüyse, her nasıl oluyorsa o gece o 100 milyonun hangi iş adamları tarafından alınacağı belli, sabahında hangi şubeye gitseniz "Limitimiz yok." deniliyor. Zaten ciddi bir sorun var, bir de bir gayrimenkul gösteriyorsunuz, değerinin dörtte 1'ine kadar düşük oranda değerleniyor. Bu konuda Sayın Maliye Bakanının da daha önce dikkati çekilmişti. Biz de tekrar buradan KGF'nin adil bir şekilde dağıtılmasını ve gayrimenkul değerlemesinin gerçeğe uygun yapılması talebini hatırlatalım.
Tekstil artık Batman ve Diyarbakır'da bile karın doyurmuyor, Mısır'a göç ediyor. Yani oradaki göreceli ucuz yaşam koşullarında bile uygun bir işçi bulunamıyor ve tekstilin Türkiye'den göçünün maliyeti istihdam yoğun, emek yoğun bir sektör olduğu için işsizlik rakamlarında çok kolay gözlemlenebiliyor.
Yine bölgemize ait temel bir sorun pahalı uçuş. Sebebi, yetersiz uçuş sayısı. Uçuş sayısı yetersiz olunca -aynı hafta- örneğin Trabzon'a aynı gün bileti 900 liraya, 1.000 liraya alırken Diyarbakır'a 4.500 liraya, Batman'a 4.200 liraya almak zorunda kalıyorsunuz. Hem yurt içi uçuşlarda hem Kıbrıs uçuşlarında bu pahalılık çok net olarak ortada. İptal edilen Diyarbakır-Erbil uçuşları ile hiçbir zaman konulmayan ama konulmasında fayda olan Diyarbakır-Süleymaniye uçuşlarını da iş adamlarımız talep ediyor.
Diyarbakır, Batman ne demek? Hububat demek. Hububat ne demek? Taşıma maliyeti demek ama bu illerimizin hiçbirinin bir limana doğrudan tren hattıyla bağlı olmadığını ifade etmek gerekiyor. Ne Batman ne Diyarbakır ne de Mardin hiçbir limana doğrudan tren hattıyla bağlı değil. Bu da navlun ücretlerinde büyük bir maliyet meydana getiriyor. Eğer biz bu alanda da rekabetçi bir piyasa yaratmak istiyorsak birincil yapılması gereken işlerin başında tren hatlarını düzenlemek geliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
MEHMET EMİN EKMEN (Devamla) - Yine Mardinlilerin Nusaybin Sınır Kapısı'nın açılmasına dair talebi var, sürecin ruhunun da bunu gerektirdiğini söylüyorlar.
Mardin un üreticilerinin büyük bir problemi, Irak'ta yüksek vergilendirme var ama mütekabiliyet ilkesiyle biz bununla aynı şekilde mücadele etmiyoruz. Iraklı bir fabrika sahibi geliyor, Türkiye'den buğdayı alıyor, kendi fabrikasında üretiyor, biz ona normal fiyattan satıyoruz ama bizim unumuz orada yüksek vergiyle vergilendirildiği için bizim un üreticilerimiz maalesef orada rekabet edemiyor.
Uyuşturucuyla mücadele ve sadece şehirler arası ulaşım değil, şehir içi ulaşım noktasında da Diyarbakırlıların şikâyetini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Teşekkür ediyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)