| Konu: | SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN VE ANAYASANIN 89 UNCU VE 104 ÜNCÜ MADDELERİ GEREĞİNCE CUMHURBAŞKANINCA BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE GERİ GÖNDERME TEZKERESİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 09.12.2011 |
AK PARTİ GRUBU ADINA MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Saat beşe çeyrek var, biraz sonra, inşallah bu yasayı da onayladıktan sonra evimize gideceğiz ve bugün saat on birde tekrar?
MUHARREM VARLI (Adana) - Gitmesek ne olur ki? Devam edelim.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - ?Türkiye Büyük Millet Meclisinde bütçenin dördüncü turunu görüşmek üzere devam edeceğiz.
Değerli milletvekilleri, kamuoyunda çok tartışılan ve gerçekten tartışılırken de Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin yaptığı icraatları, açıkçası haksız bir şekilde eleştirildiğine inandığım bu yasa teklifiyle birlikte? Açıkçası, eleştirilerin asıl kaynaklarından birisi bir 2011 yılında Nisan ayının 7'sinde veya 8'inde Türkiye Büyük Millet Meclisinin kapanma sürecinin son gününde yine siyasi parti gruplarının? O dönemde aynı siyasi partiler vardı, Barış ve Demokrasi Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve AK PARTİ vardı. O gün, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kapanmak üzere olduğu gün dört siyasi parti grubunun anlaştığı bir tasarı yarım saat içerisinde yasalaştı.
Yasaları yapıyoruz, yasaları yaptıktan sonra bazı yan etkilerini, uygulama anındaki farklılıklarını ve cezayla suç arasındaki orantısızlığı değerlendirdiğimiz zaman o yasalarda düzenleme imkânını görüyoruz. Nitekim, burada yasaları görüşürken verdiğimiz bir madde üzerindeki önerge, arkasından önerge, arkasından tekriri müzakere yaptığımız günlerle de karşı karşıya kalıyoruz. Şu andaki yaptığımız iş de aynı şekilde. Bakın biraz önce, burada ifade eden arkadaşımızın söylediği çok doğruydu. Şu anda görüşülen iddianamede konuştuğumuz 6222 sayılı Yasa'yla ilgili kısım çok az. Genellikle Türk Ceza Kanunu'nun 220'nci maddesini ve ona bağlı fıkraları ve sonraki maddelerini ilgilendiren durumlar, düzenlemeler mevcut ama her ne hikmetse kamuoyu farklı şekilde yönlendirilip biz şikeyle ilgili iddianamede, bir tutanak çerçevesinde iddianame içerisindeki adı geçen şahısları sanki burada kurtarıyormuş gibi bir his ortaya çıkarıldı. Kesinlikle bu yanıltıcıdır, farklı kişilerin, farklı odakların, farklı maksatlarla Türkiye Büyük Millet Meclisini itibarsızlaştırmak için yaptıkları bir propaganda olarak görüyorum.
Değerli arkadaşlar, bu kanun teklifinin yani 6250 sayılı Kanun Teklifi'nin Türkiye Büyük Millet Meclisine gelme süreci iki aydır, üç aydır devam ediyor. Yeni Parlamento oluştuğu günden bu tarafa Kulüpler Birliği bu konuyu yeniden düzenleme adına tüm siyasi partileri, önce genel merkezlerini ziyaret ettiler, arkasından siyasi parti gruplarını ziyaret ettiler. Siyasi parti gruplarını ziyaret ederken biraz önce Sayın Grup Başkan Vekilimizin ve Sayın Bakanın ifade ettiği gibi, siyasi parti grupları bunda mutabık kaldılar ve hepsi de altına imza attılar fakat ne hikmetse komisyon aşamasında "Ben imzamı geri çektim." dediler.
Değerli arkadaşlar, siyasi parti tüzel kişiliği bir konuyla ilgili imzasını attığı anda muhakkak ki o konuyla ilgili araştırmasını sonuna kadar yapmıştır. Araştırmasını yapmadan "Ben bunu yanlış değerlendiririm, imzamı çekiyorum." demek siyasi partinin her konuda veya o konuyla ilgili ilgisiz davrandığının göstergesi olabilir. Bakınız, siyasi partimizin temsilcilerinden birisi "Biz Türkiye Büyük Millet Meclisinin şike yapmasını onaylamıyoruz." derken biraz önceki hassasiyetlere uygun bir şekilde, tanımladığım ölçülerde, Türkiye Büyük Millet Meclisinin değerli üyelerini itibarsızlaştırmaya çalışanların değirmenine su taşımaktadır, onların ekmeğine yağ sürmektedir. Eğer biz parlamenter demokratik sistemi tercih ettiysek, bu sistemde devam etmeyi kabul ettiysek parlamenter demokratik sistemin itibarını sarsacak bütün engellere birlikte karşı durmak mecburiyetindeyiz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sayın Elitaş, biraz sona gel, sona.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Sayın Aslanoğlu, hep ben kürsüde konuşurken bana laf atıyorsun. Sayın İnce dokuz buçuk dakika konuştu, Sayın Şandır sekiz buçuk dakika konuştu, Sayın Aslan on dakika konuştu?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (İstanbul) - Sen az konuş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ben az konuşacağım, bir dakika kaldı.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Aslan değil, Kaplan.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Kaplan mı dedim? Ne dedim?
MUHARREM İNCE (Yalova) - Kaplan'a Aslan dedin.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Ne ise Aslan da fark etmez, Kaplan da fark etmez.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, bir de şu: AK PARTİ Grubuna haksızlık yapılıyor. "Niye gecenin bu saatine kadar çalışıyoruz? ILO sözleşmelerine aykırı." diyorlar. ILO sözleşmelerine aykırı bir hareketin eylemi içerisinde bulunan sizlersiniz.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Elitaş, bir espriyi bile anlayamamışsın, oradan bile siyaset üretiyorsun ya.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Mesela bugün Sayın Barış ve Demokrasi Partisi Grup Başkan Vekili dedi ki: "Siz hiç olmayan bir geleneği buraya koydunuz." dedi. Değerli Milletvekilim, daha önceki dönemde de biz bunu yaptık, daha önceki dönemlerde de biz bunu yaptık.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Tüzükte böyle bir hüküm yok Sayın Elitaş.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bütçe sonrasındaki yapılan işlerde grup önergesiyle birlikte bunların yapılacağını da gördük.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Tabii, son maddeye gelince konuşuyorsun. Niye bir madde önce konuşmadın? Bak, işte bu da Kayserili uyanıklığı.
MUSTAFA ELİTAŞ (Devamla) - Bütçe kanunundan önce de? Ben şunu tavsiye ediyorum: Değerli arkadaşlar, bütçe görüşmelerine yarın saat 11.00'den sonra devam edeceğiz. Umuyorum ve diliyorum ki değerli milletvekili arkadaşlarımızın, siyasi parti gruplarının, bu çerçevede, yarın bütçe görüşmelerine İç Tüzük'ün yazdığı çerçevede devam edeceklerini ümit ediyorum.
Yasanın hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)