GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ANKARA-İSTANBUL YÜKSEK HIZLI TREN PROJESİ KAPSAMINDA KÖSEKÖY-GEBZE HATTININ TREN ULAŞIMINA KAPATILMASINA İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:64
Tarih:09.02.2012

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi ve tutuklu tüm milletvekillerini saygıyla selamlıyorum.

Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi kapsamında Adapazarı-Haydarpaşa hattı 1 Şubat 2012 tarihinden itibaren yetkililerce durduruldu. Yol yenileme, modernizasyon çalışmaları nedeniyle Köseköy-Gebze güzergâhı kapatıldı. Sözü edilen bölge çift yönlüdür. Bu bölgedeki yol çalışmaları hat kapatılmadan tek yol üzerinden yapılacağı gibi, Ankara-Arifiye arasında olduğu gibi eski yola paralel olarak yeni bir güzergâhın yapılması mümkündür ancak yetkililer, coğrafi şartlar, istimlak zorlukları ve şehirde çalışma güvensizliği gerekçesiyle bu hattı durdurdu.

Soruyorum size: Ümraniye'de, Fikirtepe'de, Sulukule'de, Mamak'ta kentsel dönüşüm projeleri yaparken, İstanbul'un ormanlarını "Mega Proje" adı altında rantiyecilere sunarken, istimlak etmekte zorluk çekmiyorsunuz ama hızlı tren güzergâhında istimlak alanlarında zorluk çektiğinizi söylüyorsunuz. Buna kimsenin inanmasını beklemeyin. Neden burada zorluk çekildiğini ben size söyleyeyim. Yukarıda bahsi geçen yerlerde büyük rant var ama burada rant yok. Bu nedenle keyfî bir uygulamayla Türkiye'nin en işlek demir yolu hattını iki buçuk üç yıl süreyle kapatıyorsunuz. Köseköy-Gebze hattında yaklaşık olarak yılda 5 milyon, günde 15 bin yolcu taşındığı düşünüldüğünde ne kadar sorumsuz davranıldığı ortadadır. Çoğunun öğrenci, işçi, günübirlik çalışan kadınlar, okul parasını biriktirmeye çalışan ayakkabı boyacıları olduğunu düşünürseniz belki vicdanınız biraz sızlar diye düşünüyorum. Bu hatta gişe, temizlik ve güvenlik gibi hizmetlerde çalışan yaklaşık 150 kişinin sözleşmeli personelinin durumunun ne olacağı hâlâ belirsizdir. Böyle bir hattı kapatırken bu kentte yaşayan insanların istemlerini, sorunlarını, günlük faaliyetlerini sürdürme olanağını üç yıl süreyle bir alternatif göstermeden nasıl ortadan kaldırma hakkını kendinizde buluyorsunuz anlayamıyorum. Tren yoluyla taşınmanın hem ucuz hem de zaman kullanma açısından önemli olduğu bir noktada üç yıl süreyle bunu kara yollarına nakletmek hem zaman kaybına hem de insanların 3 kat maliyetle yolculuk yapmasına külfet getirmiş oluyorsunuz. Bu, ne vicdana ne de mantığa sığar. Bu nasıl bir anlayış? Kaldı ki zaten bu konuda sabıkalısınız. 2004 yılında adını "hızlı tren" koyduğunuz eski teknoloji ve raylarla yürütmeye çalıştığınız tırnak içerisinde "hızlandırılmış trenin" Pamukova'da devrilerek 44 yurttaşımızın yaşamını yitirdiği kazada siz sorumluluğu 2 makiniste yüklediniz. Bilirkişi raporlarına göre bu raylarda hızlı trenin işlemeyeceğini bilmenize rağmen ve kaza sonrası yine bilirkişi raporuna göre sekizde 4 oranında demir yolunun hatalı  olduğunu bilmenize rağmen siz yine bildiğinizi okudunuz ve mahkemeyi oyalamalarla zamanaşımına uğrattınız. 44 yurttaşımızın acısını bizler unutmadık, siz bunu unutmuş olabilirsiniz. Hukuken de zamanaşımına uğratmış olabilirsiniz ama toplum vicdanında aklanmadığınızı bilmenizi istiyorum.

İktidar partisinin bu anlayışı öteden beri var ve ne yazık ki hâlâ devam ediyor. Bir işi yaparken insanların istemlerini ve mağduriyetlerini göz önünde bulundurmamakta ısrar ediyor. Her alanda  olduğu gibi "Ben bildiğimi okurum" tavrından asla vazgeçmiyor. Dün Mecliste yaşanan benzer olaylara burada şahit olduk. Bu davranışınız size bir şey kazandırmaz, Türkiye'ye de bir şey kazandırmaz. İçinde bulunduğumuz kritik süreçte, kanımca, tam bunun tersine davranmak gerekiyor. Hoşgörünün, uzlaşı kültürünün hâkim olduğu, birlikte hareket etme ve ortak üretme anlayışının sağlandığı, iktidarıyla muhalefetiyle beraber olma sürecinin olduğuna inanıyorum. Sizi böyle sorumlu davranmaya davet ediyorum.

Kaldı ki Marmaray Projesi doğrultusunda, Gebze-Haydarpaşa hattı da önümüzdeki süreçte kullanıma kapatılacaktır.

Amacınız, Kasım 2001 tarihinde İstanbul Büyükşehir Meclis üyelerinin aldığı kararla Haydarpaşa'yı yeni rantiyecilere, ticari alanlara dönüştürmekse bundan vazgeçmenizi öneriyorum.

Hepinize saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Kaplan.