Konu: | YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 98 |
Tarih: | 18.06.2025 |
YENİ YOL GRUBU ADINA SELÇUK ÖZDAĞ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekonomik kriz ile ticaret ve sanayi sektöründe yaşanan daralma hakkındaki grup önerimiz üzerine söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Araştırma önergemiz hakkında söz almışken mayıs ayında açıklanan açlık ve yoksulluk sınırı konusunda bazı rakamları hatırlatmak istiyorum. Mayıs ayında 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 25 bin, yoksulluk sınırı 81.734 TL, aylık gıda harcaması 25 bin TL; bekar çalışan bir bireyin yaşam maliyeti ise 32.463 TL oldu. Kaynak: TÜRK-İŞ. Peki asgari ücret ne kadar? 22.104 lira. En düşük emekli aylığı ne kadar? 14.469 TL. Peki mayıs ayının işsizlik oranları nasıl? Geniş tanımlı işsizlik oranı Nisan 2025'te yüzde 32,2. DİSK-AR'a göre geniş tanımlı işsiz sayısı 13 milyon, yıllık artış 2,3 milyon. Türkiye'de şimdiye kadar hesaplanan en yüksek işsizlik oranı ve işsizlik sayısı, kurtarıcı -ben ona "zam bakanı ve vergi toplama bakanı" diyorum- Mehmet Şimşek ve tırnak içinde "ülkeye kimsenin efelenemeyeceği" müjdesini veren Sayın Cumhurbaşkanının iktidarında oluyor. Böylesi bir durum pandemi döneminde bile yaşanmamıştı.
Enflasyon meselesine girmiyorum bile, zira bu iktidar sayesinde enflasyon ve hayat pahalılığı bu ülkenin kaderi yapıldı. TÜİK rakamlarına göre yıllık yüzde 35,41, ENAG'a göre yüzde 71,23. Zam ve vergi bakanı, kurtarıcı Mehmet Şimşek geçen ay vergi gelirlerini artırmak için "Bütün OSB'lerin -yani organize sanayi başkanlıklarının- giriş çıkışlarına, bütün hallerin giriş çıkışlarına vergi memurları koyacağız." dedi. "Bütün büyükşehirlerin giriş ve çıkışlarına, ana arterlerine maliyecileri koyacağız." dedi. Böyle bir açıklama da yapmıştı. Zatıalileri doğan her bebeğin başına bir vergi memuru diksin ve "Niye doğdun?" vergisiyle işe başlasın, gerisi zaten kendiliğinden gelir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye bu iktidar zihniyeti yüzünden her alanda ciddi bir çöküş yaşamaktadır. Sabah erken kalkanın darbe yaptığı üçüncü dünya ülkeleri gibi aklına fikir gelenin yeni ve absürt vergiler koyduğu bir üçüncü dünya ülkesi konumuna düçar edilen bir ülke hâline getirildik.
Kontrollü ve bilinçli bir yoksullaştırma siyaseti uygulayan iktidar, ülkemizi ve halkımızı büyük bir çıkmaza mecbur bırakmış ve bunun olumsuz etkilerinin her alana sirayet ettiği bir kara döneme itilmiştir. Bu cenderenin altında ezilen geniş halk kesimlerinin üzerindeki baskı ve maruz kaldıkları adaletsizlik duygusu ciddi travmalar meydana getirmektedir.
Ülkenin üretimi ve dolayısıyla refaha açılan kapısı ticaret, sanayi ve katma değeri yüksek yeni teknolojik gelişmelerdir. Son yıllarda özellikle sanayi sektöründeki daralma ve bunun sebep olduğu ekonomik istikrar sorunları ülkemiz ekonomisini ciddi bir varoluş sorunuyla karşı karşıya bırakmıştır. Pandemi süreciyle başlayan yüksek enflasyon ve son yıllardaki yanlış ekonomik politikalar ve yüksek faiz oranları ile kur korumalı mevduat, "carry trade" gibi akla ziyan icraatlar ülke ekonomisine batan geminin malları muamelesi yapılmasına neden olmaktadır. Enflasyon, tüketici fiyatlarındaki fiyat artışları, fahiş artışlar, yüksek faizler firmaların doğal olarak kredi kullanımını zorlaştırmış, ekonomik büyümeyi de frenlemiştir. 2025'in ilk çeyreğindeki yüzde 2'lik büyüme gerçekleşmiş olsa da bu oran son beş yılın en düşük çeyreklik performanslarından maalesef biridir. Bu tablo halkın alım gücünün düşmesinin ve ekonomik büyümedeki zayıflama eğiliminin maalesef açık göstergesidir. Sanayideki daralma, artan maliyetler, döviz kuru dalgalanmaları ve yüksek faiz oranları nedeniyle kâr marjlarının daralmasıyla birleşmektedir. Bu olumsuz koşullar yatırım kararlarını olumsuz etkileyerek firmaların yatırımlarından vazgeçmelerine yol açmaktadır.
Tekstil sektörü Türkiye sanayisinin kırılganlığının en somut örneklerinden biridir. Türkiye ekonomisinin istihdam ve ihracat lokomotiflerinden biri olan tekstil sektöründe 2022'nin sonundan bu yana 7.096 firma kaybı ve 298 bin iş gücü kaybı yaşanmıştır. 2023 yılı itibarıyla tekstil sektörünün 276 konkordato başvurusuyla en riskli ikinci sektör olarak öne çıkması da sektördeki riskin büyüklüğünü ortaya koymaktadır. 2025'in ilk dört ayında hazır giyim ve konfeksiyon sektörü ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6 azalarak 5,41 milyar dolara gerilemiş, tekstil sektörü ihracatı ise yüzde 8 düşüşle 3,86 milyar dolara inmiştir.
Ekonomide yaşanan bu kırılma ve çöküşün temelinde yatan sebebin ise siyasi istikrarsızlık ve art niyetli yönetim anlayışı olduğu su götürmez bir gerçektir. Bunun en can alıcı örneği 19 Marttan itibaren yaşanan gelişmelerdir. Bu tarihte siyasi olduğu kesin olan saiklerle başlatılan operasyonların birkaç aylık dönemde ülkeye maliyeti 2 trilyon lirayı geçmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - Yine, fazladan ödenmek zorunda kalınan faiz yükü yıllık 550 milyar TL olmuş, dış borca eklenen 500 milyar TL ve reel büyümede yaşanan 600 milyar TL kayıp, dolardaki artışla birlikte kamu-özel-iş birliği projeleri için ödenecek 150 milyar TL de bonusu olsa gerek.
Geçtiğimiz Kurban Bayramı'nda Türkiye'de ilk defa enerji üretiminde fazlalık yaşanması ise bir başka yakıcı sorunla karşı karşıya olduğumuz gerçeğini gözler önüne sermiştir. Bir başka ifadeyle, üretilen enerji tüketilen enerjiyi geçmiştir. TEİAŞ'ın yenilenebilir enerji dâhil üretim kapatma talimatı verdiğini de hatırlatmak isterim.
Ezcümle, umutsuzluk üreten ve ülkeye aidiyet duygularını örseleyen bu nevi yanlış siyasi ve ekonomik politikaları ile adaletsiz vergi düzenlemeleri başta olmak üzere, reel sektörü ve dolayısıyla halkımızın tamamını buhrana sokan söz konusu ekonomi politikalarının irdelenmesi, reel sektörde daralmaya ve hatta bitmesine neden olan nedenlerin araştırılması...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELÇUK ÖZDAĞ (Devamla) - ...çözüm yollarının ortaya konulması ve yapılması gereken çalışmaların belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması talebinde bulunuyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum, teşekkürler. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)