| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 103 |
| Tarih: | 01.07.2025 |
AK PARTİ GRUBU ADINA YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (İstanbul) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; İYİ Parti grup önerisi üzerinde konuşacağım.
Sanıyorum, geçen sene buradan, bu kürsüden muasır medeniyetler seviyesi, medeniyetin burada değil yani yukarıda ama hep orada, bizim dışımızda oluşuna ilişkin yüz yıllık yanlış anlayışla ilgili yine bir şeyler konuşmuştum ve demiştim ki: Muasır benim, muasır biziz; ayrım yok.
Türk aydınlanmasının maalesef programlı bir şekilde kendimizden nefret üzerine kurulu olduğunu bu kez zeytin üzerinden anlatmaya çalışayım. Nasıl mı? Bir türkü üzerinden: "Zeytinyağlı yiyemem aman/Basma da fistan giyemem." Zeytinyağlıyı yedirtmediler millete, basma da fistan giydirtmediler çünkü margarin yenmeli, etek giyilmeliydi. Amerikan margarini yedik uzun süre, kısacık eteklerle İngiliz, Fransız hanımlarına benzemeye çalıştı bizim kadınlarımız.
RIDVAN UZ (Çanakkale) - Şimdi aynısını siz yapıyorsunuz.
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (Devamla) - Annemize benzeyen, babamıza, dedemize benzeyen her şey gericilikti çünkü. Ama sonra "Siz annenizin margarinini mi kullanıyorsunuz?" diye reklam sloganları da yapıldı, onları da çabucak unuttuk. Anneniz gibi giyinmek, görünmek gericilikti zira.
Bakın, kendimizden nefretin simgesi bir başka türkü; bir Tokat Niksar türküsünden şöyle şeyler söyleyeyim: "Öğretmene varamadım/Naylon çorap giyemedim/Muradıma eremedim/Abum abum, kız abum/Sebebim sensin/Bir çobana verdiniz/On bin lira yediniz." falan devam ediyor türkü; meraklısı bakar. Bu zihniyet başından beri böyle ama Türkler ilk kez Türkiye Yüzyılı'yla ayağa kalkacak inşallah. Karşımızda yine aynı terane: "İstemezük." Enerjiye, madene ihtiyaç var ama "zeytin ağaçları..." Hani zeytin de zeytinyağı yemek de ekmeği banmak da gericilikti?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Kim diyor?
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Kim diyor onu?
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Ne alakası var?
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (Devamla) - AK PARTİ iktidara geldiğinde kayıtlı tarım yapılan ya da "tarihî" diye adlandırılan zeytin ağacı sayısı 1 milyon civarındaydı. AK PARTİ bunu 2 katına, tam 2 milyona çıkarmış biliyor musunuz?
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Sayın Arzen, önergeyi okudunuz mu acaba? Bir cümle de önerge hakkında konuşun, Mersin hakkında konuşun.
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (Devamla) - Dalga mı geçiyorsunuz; arkadaşlar, 2 milyon! Bahsi geçen zeytin ağaçları sökülecek; ilmin, bilimin, üniversitedeki ziraat profesörlerinin, Tarım Bakanlığındaki mühendislerin gözetiminde başka bir yere taşınacak. (CHP, DEM PARTİ ve YENİ YOL sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Olmaz, olmaz; bu tarımın işi, tarımın!
TALAT DİNÇER (Mersin) - Olmaz, olmaz. Hayatında zeytin görmemişsin, ağaç görmemişsin ki! Kâğıt üzerinde yazmaya benzemiyor bu.
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bu, önerge sahibine saygısızlık, Mersin'e saygısızlık!
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (Devamla) - Şöyle: Hem ekmek bütün kalsın hem karnım doysun olmaz. Hem "SİHA" diyeceksiniz hem enerjiden bahsedeceksiniz hem de... Olmaz o.
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Enerjiye karşı değiliz.
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (Devamla) - Zeytin bizim zeytinimiz; yağı da bizim, tanesi de. Basma bizim basmamız; fistan da yaparız, çorap da. Bizi bu saatten sonra artık kimse tutamaz.
MEHMET TAHTASIZ (Çorum) - Tutmuyoruz zaten; uçuyoruz, uçuyoruz(!)
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (Devamla) - SİHA da bizim, uzay da bizim; türkü de bizim, senfoni de bizim.
MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bir kelime de Mersin için söyleyin.
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (Devamla) - Uçuyoruz, güzel olan her şey bizim zira; siz kafanızı yormayın.
İBRAHİM AKIN (İzmir) - Maval okuyor, maval!
YÜCEL ARZEN HACIOĞULLARI (Devamla) - Efendim, saygıyla selamlıyorum, hoşça kalın. (AK Parti sıralarından alkışlar)