GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İklim Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:103
Tarih:01.07.2025

SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, sevgili arkadaşlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aslında ben de bir başka felaketten bahsedeceğim. Bölgede bulunduğum süre içerisinde, özellikle Muş ve Ağrı'da -Sayın Başkanımızın da kenti- madde bağımlılarıyla ilgili çok ciddi şeylerle karşılaştım ve orada bizim tahminlerimize göre -Ağrı'da da Muş'ta da- 10 binin üzerinde genç çocuğun madde bağımlılığına ve böyle bir tuzağa düştüklerini gördüm. Hatta, Ağrı Milletvekilimiz Nejla Vekilimizle birlikte dolaşırken bir baba geldi yanımıza, elinde bir poşet, bir de bastonu vardı, sonra poşetteki kutuları yere döktü, döndü, dedi ki: "Ben bunlarla geçiniyorum. Oğlum madde bağımlısı, oğlum gece eve gelir. Hatta bizim kapımız demirdendi, vallahi oğlum geldi, o demir kapıyı söktü, alıp götürdü, sattı ve buradaki bütün yetkililerin haberi var." İkinci gün -partili arkadaşlarımızla dolaşıyoruz- bir anne, onlar geldi, anneler "Kardeşlerim, bize sahip çıkın, çocuklarımız gidiyor." dediler. O baba bana şunu söyledi: "Gidip oğlumu ihbar ediyorum, oğlumu alıp götürüyorlar, birkaç saat sonra tekrar geliyor. Ben, annesi ve kardeşleri hepimiz birlikte dua ediyoruz 'Ya Rab, şu çocuğumu öldür hem o eziyetten kurtulsun hem biz kurtulalım.' diye ama ölmüyor da devlet de sahip çıkmıyor ve biz çok perişanız." Aynı duyguları paylaşan bir anne bize "Ben çocuğumun ölmesini istiyorum. Bu devlet bize sahip çıkmıyor, sokakta aldığımız nefesi bile kontrol eden bu devletten çocuklarımız uyuşturucu bataklığındayken ses seda çıkmıyor." dedi. İlin valisini, ilin Emniyet müdürünü onlarca kez aradım ne yapabiliriz diye ama hiçbiri telefonlara çıkmıyor ve oradaki yetkililer, birimler orada bir düşman hukuku uyguluyorlar ve bizim de kafamızda soru işaretleri oluşuyor. Ne yapmak istiyorsunuz? Kürt çocukları çekip gitsin ölsünler, dağa gitsin ölsünler, yurt dışına gidip ölsünler, kalanlar da böyle bir bataklığın içerisine mi düşsünler? Ağrı'dan 55 bin insan Amerika'ya, Kanada'ya gitmiş kaçak yollardan. Bu devletin haberi olmaz mı? Ama "İsterse gitsin yollarda ölsün, ister gidip denizlerde boğulsunlar." diyorlar. Şimdi, bu bataklıkta oradaki yetkililerin emin olun payı çok büyük. Bakın, Cumhur İttifakı'nın bir parçası olan Milliyetçi Hareket Partisi, orada ne söyleniyor biliyor musunuz? "Oradaki yetkililer sizin kontenjanınızdan dolayı Ağrı'da bulunuyorlar ve düşmanlık yapıyorlar." Eğer onlar sizden dolayı oradalarsa size çok büyük hakaret, çok büyük haksızlık yapıyorlar. Hele önemli bir süreçten geçiyoruz. Bu süreçte herkesin birbirine kenetlenmesi gerekirken tam tersi telefonlara çıkmıyorlar. Ya, siz kimsiniz ya? Allah aşkına, niye çıkmazsınız, niye vekillerimizin sorularına cevap oluşturmazsanız? O kentteki hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için biz sizi arıyoruz ve aileler çok perişan. Bakın, Bingöl'de, daha bir yıl önce, böyle bir madde bağımlısı sokağa indi, elinde bıçak, 9 kişiyi birden bıçakladı ve 4 kişi öldü. Ben Muş'tayken, Muş'ta yakın kapı komşumuz; evlat, anneyi paramparça etti. İstanbul'da aynı şeyler oldu. Şimdi, bu Parlamento ne yapar? Bizim bu konuda sessiz sedasız durmaya hakkımız var mı? Vallahi, acilen, bu Parlamento derhâl bir komisyon oluşturmalıdır. Geçen hafta bununla ilgili önemli konuşmalar... Biz sadece bu Mecliste konuşarak değil... Sorunlara çözüm bulmalıyız. Meclis sorunlara çözüm bulma yeridir, onun için geliyoruz. Bu gençler, bu nesil eğer böyle tarumar olacaksa vallahi burada hepimizin vebali çok büyük.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Teşekkür ediyorum Başkan.

Biz yetkililerden bu konuda bilgi almıyoruz, biz bire bir sokakta görüyoruz, söylediklerimiz gerçekten vahim ve Türkiye'yi, bu ülkeyi bekleyen çok ağır bir sorunla karşı karşıyayız. Bu sorunlara derhâl Parlamentonun bir çözüm bulması lazım. Oradaki yetkililer de bir an önce seçilmişlerle diyalog kurmalılar, belediyelerle diyalog kurmalılar ama Ağrı'da öyle bir vali var, öyle bir Emniyet müdürü var, seçilmiş herkese düşman, belediye başkanına düşman, il genel meclisine düşman, milletvekiline düşman. Sen bu gücü nereden alıyorsun kardeşim? O kentteysen seçilmişlere saygı duyacaksınız, bunu bir kere bilmelisiniz. Orası sizin babanızın çiftliği değil, siz seçilmiş halk temsilcilerine saygı duymalısınız.

Teşekkür ediyorum Başkanım.

Saygılar. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)