GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2 büyükşehir belediye başkanının tutuklanmasına, 1 il belediye başkanına ev hapsi verilmesine; demokratik tepkilerine destek verenlere ve vermeyenlere, tutuklu Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık'a, Cumhuriyet Halk Partisine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:107
Tarih:09.07.2025

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Efendim, dün, Türkiye demokrasisi açısından gerçekten unutulmayacak tarihî bir utanç günü yaşadık. Ekimin ortasından bu yana, Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerine ve kadrolarına yönelik devam eden operasyonlar 2 Büyükşehir Belediye Başkanımız ve 1 il Belediye Başkanımızın gözaltına alınmasıyla sürdü ve nihayetinde 1 arkadaşımız ev hapsiyle, adli kontrolle serbest bırakıldı; 2 Büyükşehir Belediye Başkanımız ise tutuklandı.

Dün burada demokratik dayanışma gösteren ve Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun haklı demokratik tepkisine destek veren YENİ YOL Grubuna ve bu grup içerisindeki Saadet Partisine, DEVA Partisine ve Gelecek Partisine; İYİ Parti'ye ve DEM PARTİ'ye teşekkür ederim. Elbette, grupları olmamasına rağmen gönüllerinin bizde olduğunu bildiğim Demokrat Partiye, EMEP'e, İşçi Partisine, Yeniden Refah Partisine ve Demokratik Bölgeler Partisine de teşekkür ederim.

Şimdi, burada, dün bize destek vermeyen gruplar vardı; AKP Grubu destek vermedi, MHP Grubu destek vermedi ve bunlarla beraber çalışanlar da destek vermediler. Şimdi, burada, meseleyi anlatan heyecanlı konuşmaları çok yaptık; ben bugün bu arkadaşlara seslenmek istiyorum. Belli ki karar süreçleri sizin dışınızda şekilleniyor ve siz de bu karar süreçlerini televizyonlardan izliyorsunuz, size tavsiyem şudur: Bugün AKP, MHP milletvekilleri gidip Antalya'da Adana'da dolaşsınlar.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Niye dolaşalım?

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - "Muhittin Böcek'in tutuklanması, Zeydan Karalar'ın tutuklanması demokrasi adına iyi olmuştur, bize de olumlu yansıyor." diyor ise vatandaş, elbette siz belki de haklı olduğunuzu düşünebilirsiniz ama ben sürekli sokaklarda olan bir insan olarak şunu görüyorum: Yaptığınız hiçbir işin hukukla ve vicdanla bağlantısı olmadığı için kendi seçmeniniz de sizden kopuyor. Ben ezberlere, size söylenilenlere inanmayıp ifadeleri okumanızı dilerim; olan bitenleri birazcık eleştirel gözle, açık bir akılla ve açık bir vicdanla izlemenizi öneririm.

Arkadaşlar, aynı adam kamuya 15 milyarlık iş yapıyor; bunun 13 milyarı AKP'li belediyelere, 2 milyarı CHP'li belediyelere. CHP'li belediyelerde kimlerle iş yapıyorsa onlar tutuklanıyor ama AKP'li, MHP'li belediyelerle ilgili en ufak bir durum olmuyor. Bu sizin vicdanınızda "Haklıdır ve uygundur." diye bir karşılık buluyor mu? Sizin bulsa vatandaşta buluyor mu? Dolayısıyla, ifadeleri okuyun, yandaş medyadan size anlatılanlarla sınırlı kalmayın. Siz milletvekilisiniz ve gerçeklerin altını çizmeye çalışın.

Bakın, Mehmet Murat Çalık diye bir kardeşimiz var -şahsen tanırım- dünyanın en nahif, en düzgün adamlarından biridir. Bu insanı hiçbir gerekçe yokken haksız bir şekilde tutukladınız. Geçmişte hem lenfoma hem lösemi geçirmiş bir arkadaşımız ve bu arkadaşımız son üç ayda 18 kilogram verdi, 18 kilo kaybetti. Doktor olmaya gerek yok -grubumuzda doktorlar var, sizlerin gruplarınızda da doktorlar var- bir insan üç ayda 18 kilo kaybediyor ise bu tek başına bir işarettir; kaldı ki boynundaki bir beze nedeniyle, lenfomanın nüksetmesi nedeniyle ameliyat oldu, iki gün sonra siz bu insanı Buca'ya cezaevine geri gönderdiniz. Yine, burada doktor olmaya gerek yok; herhâlde, lenfoma ameliyatı olan bir insanın, en azından o yarasının iyileşmesi için, enfeksiyona açık olmaması için hastanede tutulması ve cezaevine gönderilmemesi lazım; yaptınız. Peki, bu fotoğraflar basın aracılığıyla millete yansıyınca "Helal olsun!" diyen bir AKP'li, vicdanı olan bir AKP'li var mıdır acaba? Siz, bu sokağın sesini duymuyor musunuz ve siz, bu sokağın sesini karar vericilere iletmiyor musunuz? Bu süreç böyle devam edemez. Bu haksızlıklar, sadece demokrasiyi değil sizi de bitiriyor.

Bakın, aldığı oyla övünenlerden değiliz. Biz 1'inci parti çıktık, 1'inci parti çıktığımız gece atıp tutmadık, dedik ki: Bu oylar bizim için bize teslim edilmiş oylardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Günaydın, lütfen tamamlayın.

GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Hangi partiden gelirse gelsin, bugün bize verilen bu oyların emanetini taşıyacağız. Bu emaneti öyle bir taşıyoruz ki şu anda Cumhur İttifakı'nın toplamı kadar oy alıyor Cumhuriyet Halk Partisi. Bu, yalnızca bizim başarımız değil aynı zamanda sizin de kötü yönetiminizdir; bunu anlayın.

Şunu da söyleyeyim: Cumhuriyet Halk Partisi; zorla bir yere getirilebilecek, tehdit edilerek arkadaşlarını satacak, Genel Başkanını ve milletvekilini yolda size teslim edecek, belediye başkanını unutacak, Ankara'ya dönüp salon siyaseti yapacak, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanma hedefinden vazgeçecek bir parti değildir. (CHP sıralarından alkışlar) Zulmünüz, yalnızca elinizde daha fazla sorun olmasına neden olur. Ben hem partinizin hem de Meclis grubunun memleketin sorunlarına odaklanmasını ve her gün açıkça hukuka aykırı operasyonlarla memleketi daha fazla oyalamaktan vazgeçmesini tavsiye ediyorum.

Niye ben bugüne kadar yaptığım gibi çok yüksek bir konuşma yapmak yerine daha düşük tonlu bir konuşma yapmayı denedim? Çünkü bu Mecliste beraber çalışıyoruz; ezberle ve kendisine dayatılanla yürümeyen, aklını ve vicdanını teslim etmemiş milletvekillerinin varlığına inanıyorum ve o milletvekillerinin varlığının demokrasi ve adalete katkı vermesi gereken günlerde olduğunu ifade ediyorum. Hepimiz sınanıyoruz, gelin bu sınavda sınıfta kalmayın.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)