| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 107 |
| Tarih: | 09.07.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA CELAL FIRAT (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Demokrasi ve toplumsal barışı en çok konuştuğumuz bugünlerde maalesef tam da bu değerlere zarar veren uygulamalara tanıklık ediyoruz. Oysa ülkemizin ihtiyacı olarak ayrıştıran değil birleştiren bir siyaset, kutuplaştıran değil ortak değerleri buluşturan bir siyaset güdülmelidir. Toplumsal barışı kalıcı kılmak siyaset kurumunun asli sorumluluğundadır. Bunun yolu da diyalog ve uzlaşı kültüründen, hukukun üstünlüğünden geçmektedir.
"Anayasa ve yasalar bu ülkenin tüm yurttaşları için eşit biçimde uygulanmaktadır. Hukukun temel ilkeleri kişilere, partilere ya da bölgelere göre değiştirilemez." deniliyor. Her ne kadar ciddi adaletsizlikler, eşitsizlikler barındırsa da ülkemizde seçimler belli aralıklarla yapılmakta, halk iradesini sandıkta ortaya koymaktadır. Ancak üzülerek belirtmek isterim ki halkın iradesi çoğu zaman yok sayılmakta, seçilmiş belediye başkanları, meclis üyeleri, milletvekilleri hukuki temeli tartışmalı gerekçelerle görevden alınmakta, tutuklanmaktadırlar. Özellikle geçmiş dönemlerde birçok belediyemize kayyum atanmış, halkın oyuyla göreve gelen eş başkanlarımız tutuklanmış, yerel yönetimler görevden uzaklaştırılmış, milletvekillerimizin dokunulmazlıkları kaldırılarak cezaevine konulmuşlardır; seçim üstüne seçim iptal edilmiş, halkın tercihleri göz ardı edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, özellikle Kürt illerinde yaşanan bu uygulamalar, âdeta seçimsizliğin kalıcı hâle geldiği bir rejimi doğurmuştur. Bu tabloya yıllarca sessiz kalınmıştır. Oysa demokrasi herkes için gereklidir, sadece belirli kesimler için değildir.
Bugün benzer bir sürecin içinde yeniden yaşıyoruz. 31 Mart 2004 yerel seçimlerinde halk tercihini açıkça ortaya koymuş, muhalefet birçok yerde iktidar partisini geride bırakarak önemli bir başarı elde etmiştir. Bu başarı, halkın demokratik iradesinin bir yansımasıdır, hepimiz için saygı duyulması gereken bir olgudur. Ancak bu belediyelere yönelik yetki kısıtlamaları, medya üzerindeki itibarsızlaştırma kampanyaları, iktidarın yargı eliyle gerçekleştirdiği tutuklamalar açık bir siyasi operasyonun göstergesidir. Bugüne kadar 14 belediye başkanı, çok sayıda meclis üyesi, belediye bürokratları, çalışanlar tutuklanmıştır. Bu tutuklamaların hukuki temelden yoksun olması, kamuoyunun adalete olan güvenini de ciddi bir şekilde sarsmaktadır.
Öte yandan, yolsuzluk, usulsüzlük iddialarının yalnızca muhalefet belediyeleri söz konusu olduğunda gündeme getirilmesi çifte standart algısını güçlendirmektedir. Yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları hangi partiden olursa olsun tüm belediyeler için eşit, adil bir şekilde yürütülmeli, çifte standart algısı ortadan kaldırılmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Fırat, lütfen tamamlayın.
CELAL FIRAT (Devamla) - Esenyurt, İstanbul Belediyesi üzerinde başlatılan bu süreç, muhalefete yönelik sistematik bir baskı politikasına dönüşmüştür; bunu kabul etmiyoruz. Oysa gerçekten yolsuzlukla mücadele edilmek isteniyorsa geçmişte kayyum atanan belediyelerin mali tablosuna, kamu kaynaklarını nasıl kullandığına bakılmalıdır. Kayyum yönetimlerinin neden olduğu zararlara dair toplumda güçlü bir hafıza oluşmaktadır. Unutulmamalıdır ki belediyelere dönük bu müdahaleler yalnızca seçilmişleri değil, onlara oy veren milyonlarca insanı etkilemektedir.
Bizler demokrasiyi savunuyoruz, bizler halkın iradesine saygı gösteriyoruz. Çağrımız açıktır; halkın tercihine saygı duyun. Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerine yapılan bu operasyonları kabul etmiyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ, CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)