Konu: | Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 107 |
Tarih: | 09.07.2025 |
AŞKIN GENÇ (Kayseri) - Sayın Başkan, konuşmama başlamadan önce, şehitlerimiz için ülkemiz adına bir Kayseri Milletvekili olarak üzüntülerimi ifade ederek başlamak istiyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum, ulusumuza başsağlığı diliyorum.
Dün Kayseri'deydim. Bir şehidimiz de kendi seçim bölgem Kayseri'de hem de kendi ilçem Sarız'daydı. Dün Sarız'ın bir dağ köyünde onu toprağa verdik. Onun yavrularıyla, eşiyle, ailesiyle bir aradaydım, onların acılarını paylaştık. Gerçekten çok büyük bir üzüntü yaşıyorum; bu tip şeylerle şehit vermek, bu tip eksikliklerle, ihmallerle şehit vermek gerçekten bizleri derinden yaralıyor. Bir Millî Savunma Komisyonu üyesi olarak bu olayın yakinen takipçisi olacağımı ailesine ifade ettim, buradan da sizlerin huzurunda tekrar ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz torba kanunun 2'nci maddesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kurumsal yapısını yakından ilgilendiren bir düzenlemeyi içeriyor. Bu maddeyle, general ve amirallerin rütbe bekleme süresi uzatılacak, yaş haddi ise 67'den 72'ye kadar çıkarılabilecektir. Üstelik, bu uzatma kararı Cumhurbaşkanının tek taraflı takdir yetkisine bağlanmıştır.
Değerli arkadaşlar, 15 Temmuz sonrası yaşanan yapısal tahribatlardan ders çıkarılacağına, bugün yeni bir siyasi kadrolaşma sürecine ne yazık ki zemin hazırlanıyor. Ordu gibi hiyerarşi ve disiplin temelinde işleyen bir yapıda yaş haddinin bu denli yükseltilmesi sadece kurumsal körlüğe değil emir komuta zincirinin siyasi bağımlılığa açılmasına da ne yazık ki neden olur. Bugün general ve amiral sayısı zaten 327'ye ulaşmış durumda yani kontenjanın çok üzerinde bir kadro şişkinliği var. Şimdi, bir de görev süresi dolanları sistem dışına çıkarmak yerine görevde tutmak için bu madde getiriliyor. Peki, neden? Çünkü bu düzenleme kurumsal bir ihtiyaçtan değil belli kişileri görevde tutma arzusundan doğmuştur. Adrese teslim, kişiye özel bir maddedir. Madde gerekçesinde "tecrübeli kadrolardan daha uzun süre yararlanmak" deniyor. Ancak bu açıklamayı destekleyecek tek bir istatistik yok. Hangi kuvvetlerde, hangi yaş aralığında, ne tür eksiklik var açıklanmış değil. Bilimsel bir ihtiyaç değil kişisel bir tercihin yasalaştırılmasıyla ne yazık ki karşı karşıyayız.
Ayrıca, bu düzenlemeyi Plan ve Bütçe Komisyonunda değil Millî Savunma Komisyonunda görüşmemiz gerekirdi ama belli ki amaç teknik değil siyasi. Biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinin komuta kademesinin siyasi hesaplarla değil liyakat temelli, şeffaf ve öngörülebilir bir yapıyla yönetilmesi gerektiğini ifade ediyoruz. Bu madde kurumsal yapıdan ziyade kişisel hesaplara ne yazık ki hizmet etmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; konuşmamın bu bölümünde, bir süredir yürütülen sistematik bir baskı politikasıyla karşı karşıya olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Seçimle kazanamadıkları belediyeleri şimdi yargı sopasıyla ele geçirmeye çalışıyorlar. İstanbul, Antalya, Adıyaman, Adana; bu saydığım yerlerin ortak özelliği hepsinin halktan yüksek destek almış, başarılı projelere imza atmış CHP'li belediye başkanları tarafından yönetiliyor olmasıdır. Zeydan Karalar Adana'nın çehresini değiştirmiştir. Muhittin Böcek Antalya'da halkçı belediyeciliğin en güzel örneklerini sergilemiştir. Abdurrahman Tutdere ise deprem bölgesinde halkla birlikte mücadele ederek Adıyaman halkının gönlünde taht kurmuştur. Şimdi bu isimler siyasi bir operasyonun parçası hâline getirilmek isteniyor çünkü iktidar seçimle kazanamadığı belediyeleri yargı sopasıyla ele geçirme peşinde. Bu artık bireysel değil sistematik bir uygulamadır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bunun adını koyuyoruz: "Yargı eliyle irade gasbı." Belediye başkanlarımız hakkında açılan bu soruşturmaların büyük bölümü 31 Marttan hemen sonra devreye sokuldu çünkü bu iktidar Cumhuriyet Halk Partisinin 1'inci parti olmasını içine sindiremiyor, halkın iradesini cezalandırmak istiyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Genç, lütfen tamamlayın.
AŞKIN GENÇ (Devamla) - Seçim sandığında kaybedenlerin yargı üzerinden intikam alma çabasıdır bu ama açıkça söylüyorum: Bu ülkenin belediye başkanlarını değil milletin iradesini yargılıyorsunuz.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; demokrasi sadece sandık günü oy atmak değildir, demokrasi halkın seçtiğine saygı göstermektir. Bu saygı gösterilmediği sürece Türkiye demokratik bir hukuk devleti ne yazık ki olamaz. Biz bu kumpas siyasetini de bunun arkasındaki niyeti de gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu düzeni asla kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Belediye başkanlarımız yalnız değildir, biz onların yanındayız ve halk eninde sonunda sandıkta bu adaletsizliğin hesabını bir kez daha iktidardan soracaktır diyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP, İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)