GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:107
Tarih:09.07.2025

İRFAN KARATUTLU (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi YENİ YOL Grubu ve DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.

Yine, 12 şehidimiz için Allah'tan rahmet, Türk milletine de başsağlığı diliyorum.

Gecenin bu yarısında 10'uncu madde ne getiriyor? Bildiğiniz üzere, mevsimsel yoğunluk nedeniyle turizm bölgelerinde çalışan işçi kardeşlerimize toplam haftalık kırk beş saat çalışma yerine yani altı gün, 6+1, yirmi dört saat dinlenme yapma yerine bunu 10+1'e çıkarma şeklinde bir fıkra eklenmesi.

Şimdi Anayasa 50'de dinlenme hakkından bahsediliyor. Aynı şekilde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 63'üncü maddesinde "Haftada kırk beş saat çalışılır." diyor. Yine, 46'da bu değişilen maddenin fıkrasında da "Yedi günlük bir zaman diliminde kesintisiz yirmi dört saat dinlenme verilir." diyor. Hep haftadan bahsediliyor, hep haftanın yedi gününden bahsediliyor ama nedense iktidar bu on günlük kesintisiz bir süreyi 11'inci gün dinlenme şeklinde yapmaya çalışıyor. Kurtarmaya çalıştığı, bir "Üç günlük, dört günlük, işçiye mesai vermeden fazla nasıl çalıştırırım?" kafası, sadece bunu yapmaya çalışıyor. Yani şunu düşünmüyor: "Ya, bir de öbür işçinin gözünden bakayım. Mesaide ne yapılıyordu? 2 katı veriliyordu, 'Patron 3 katı versin.' diye bir yasa getireyim." şeklinde bir yaklaşımları yok. "Ne kadar çok çalışanı ezebiliriz, ondan daha çok sömürebiliriz, ona ne kadar daha çok mesai vermeyiz?" kafasında bir fıkra değişimi. Şimdi ne bizim Anayasa'mıza uygun ne İş Kanunu'na uygun, hiçbir şekilde uygunluğu olmayan, yine Kültür Bakanlığının bir değişimi.

Kültür Bakanı bu sıralarda biliyorsunuz yatlarıyla meşhur, Yunanistan'da yat gezisinde, zaten biliyoruz Bolu'daki yaptıklarını, kamuoyunda da çok da tasvip edilen bir arkadaşımız değil. Bugün yine güzel bir haber geldi; kamuoyunda çok tasvip edilmeyen bir arkadaşımız, İletişim Başkanı görevinden alınmış, sosyal medyanın çok rahatladığını hissettik. İnşallah bu bakanlık değişimi bir an önce gelir, Kültür Bakanlığı da aynı rahatlamayı kamuoyunda sağlar diye düşünüyorum. Zira, işçinin hakkına, çalışanın hakkına kadar mevsimsel yoğunluk şeklindeki bir yaklaşımla "on gün çalış, bir gün dinlenme" şeklindeki bir yaklaşımla mesai vermeme... Bakın, mesai vermemek için...

MEHMET EMİN EKMEN (Mersin) - Bütçesi ve rantı olan bakanlıklar kolay değişmez Sayın Vekilim.

İRFAN KARATUTLU (Devamla) - Bilemiyorum artık, ben iktidardaki arkadaşlarımıza ve tabii ki Kültür ve Turizm Bakanına öneriyorum.

ILO raporlarına atıf yapılıyor, ILO raporları "Mevsimsel işler olağanüstü durum değildir, dinlenme hakkını asla ertelemez." diyor. Tabii ki bu turizm işçileri 7'inci gün dinlenemeyecekler, fazla mesai alamayacaklar dolayısıyla da Anayasa'ya uygun olmayan ve de İş Yasası'na uygun olmayan bu kanunun bence bu saatte getirilip bir de turizm işçilerine -zaten emekliye, asgari ücretliye yapılanlar yeterince belli- bu tür bir yük bindirilmesini çok da fazla önermiyoruz. Bana göre geri çekilmesi gerekenlerden biriydi ama iktidar ısrar etti, kendilerini işçilerle baş başa bırakıyoruz.

Kalan bir dakikamda da her zaman olduğu gibi memleketim Kahramanmaraş'ın 2 sorununu belirtmek isterim. Hafta sonu Kanuni Mahallesi'ndeydim. Arkadaşlar, Kahramanmaraş ve deprem bölgesi ruhsatsız iş yeri ve bina yapımının merkezi oldu. Ne iktidarın bakanlıkları ne de belediyeler -dağa, taşa, ruhsatsız ve izinsiz iş yerleri açıldı, konutlar açıldı- bunlara bir türlü cezai yaptırım yapmıyorlar. Kanuni Mahallesi'ne gittim, gözlerimle gördüm. Bir mahallenin içerisinde PVC atölyeleri, kuyumcu atölyeleri, hayvan besleme yerleri yani burada, bir mahallede nasıl yaşarlar; gerçekten şehrin içerisinde böyle yerler oluşmuş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Karatutlu, lütfen tamamlayın.

İRFAN KARATUTLU (Devamla) - Özellikle, bakanlıkların ve belediyelerin bu pasifliğini iktidar uyarmalı bu 4 deprem bölgesinde. Yine, Kanuni Mahallesi'nde sağlık ocağının ve okulun da olmadığını söylerim. Aynı şekilde, Berit Dağı'na çıktım yine hafta sonu, rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun şehit olduğu yerlerde, Sarıgüzel köylüleriyle yaylada buluştum; çok güzel suları var, kaynak suyu, "Ayranpınar" deniyor beyaz aktığı için, köylülerin ufacık bir isteği var: Bir gölet yapılsa şu sudan 10 köy yararlanacak sulama ve içme şeklinde. Gerçekten, Hükûmetin temsilcileri, DSİ temsilcileri oraya gidebilseler bu 10 köyün sulama ve içme suyunun çözüleceğini görebilecekler. Uğradım, benden söylemesi.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)