Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 109 |
Tarih: | 16.07.2025 |
TURAN YALDIR (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün görüşmekte olduğumuz maden kanunu teklifi, ne çevrecinin ne çiftçinin ne de madencinin derdine kulak vermemiştir. Zeytinlikler, tarım alanları ve ormanlar sadece üretim sahası değil bu milletin yaşam alanıdır, geleceğin mirasıdır. Bu kanun teklifi, üreticimize ve çiftçimize açık bir tehdittir. Türkiye tarımsal üretimde giderek dışa bağımlı hâle gelirken çiftçiye destek vermek yerine toprağına göz dikiyorsunuz. Çiftçisini topraktan koparan bir ülke ayakta kalabilir mi? Çiftçisini, üreticisini ve madencisini hiçe sayan bir düzenlemeden kim kazançlı çıkar? Biz üretimden ve çevreden yanayız. Memleketimizdeki kaynakların milletimizin yararına kullanılmasını istiyoruz. Madencilik enerjiden sanayiye, inşaattan ihracata kadar pek çok alanda ülkemizin bel kemiğidir. Doğru desteklendiğinde hem üretim sağlar hem istihdam yaratır hem de dışa bağımlılığı azaltır ancak bu teklifle üreticinin zeytinlikleri, tarım alanları ve üretimin geleceği, madencinin ise ruhsat güvencesi ve izin süreçleri güvence altına alınmamıştır. Bu sebeple teklif geri çekilmeli; doğaya, çiftçiye ve madene ilişkin hassasiyetler gözetilerek yeniden hazırlanmalıdır.
Sayın milletvekilleri, Türkiye'de ceza infaz sisteminde ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gerçekten kader mahkûmu diyebileceğimiz insanlar cezaevlerinde kapasitenin en az 2 katı fazla insanla üst üste cezalarını çekiyor. Bu kötü koşullar nedeniyle salgın hastalık riski artmakta; temizlik, beslenme ve sağlık hizmetlerine erişim ciddi şekilde yetersiz kalmaktadır. Diğer yanda hırsızlık, gasp, uyuşturucu, tehdit, taciz ve tecavüz ve cinayet gibi suçlara defalarca bulaşan ve ıslah olmayan suç makineleri sokaklarımızda kol geziyor. İnsana karşı suç işleyenler için caydırıcılık neredeyse sıfıra indi. İşte, tam bu noktada radikal çözümleri artık konuşmak zorundayız, önümüzdeki El Salvador örneğini iyi anlamalıyız. El Salvador daha önce cinayetin başkenti, uyuşturucu baronlarının ve suç örgütlerinin hâkim olduğu bir ülkeydi; üç yıl süren kararlı bir mücadele ülkeyi huzurlu ve güvenli bir hâle getirdi. Biz de sokaklarımızda sayısı her geçen gün artan suç makinelerine karşı aynı kararlılığı göstermeliyiz. Türkiye nasıl Afganistan ve Suriye'den gelen göçmenlere kapısını açtıysa şimdi de bu ülkelerle anlaşarak oralarda yeni cezaevleri inşa etmelidir. Eli kanlı terör suçluları başta olmak üzere defalarca suça bulaşmış ama ıslah olmamış failler inşa edilen bu cezaevlerinde cezalarını yatmalıdır. Türkiye'nin inşa ettiği ve yönettiği bu cezaevlerine gönderilen bir suç makinesi de inanıyorum ki hapisten çıktıktan sonra tekrar suça bulaşmaya dahi cesaret edemeyecektir. Böylelikle kadınlar, çocuklar ve masum insanlar sokaklarımızda can güvenliği tereddüdü olmadan gönül rahatlığıyla yaşayabilecektir.
Sayın milletvekilleri, Cumhur İttifakı bileşenleri arasına İsrail'in maşası DEM'in katılmasına bizler elbette şaşırmadık. Asıl şaşırtıcı olan, daha birkaç yıl önce İYİ Partiye "Bu alçaklarla iş birliği yapıyorsunuz." diyerek iftira atan ve bugün derin bir sessizliğe gömülen ya da "Yapıyorlarsa bir bildikleri vardır." diyen kifayetsizlerin hâlidir. Her türlü baskıya, iftiraya, oyun ve kumpasa rağmen çizgisinden sapmayan, dün ne demişse bugün de aynısını söyleyen bir siyasi irade varsa o da İYİ Parti'dir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
TURAN YALDIR (Devamla) - Kardeşlerimizin kanını döken alçaklarla yakınlaşılmasına tepki gösterip partisini istifa yağmuruyla darmadağın edecek bir kitleye sahip Meclisteki tek siyasi parti olmanın haklı gururu da İYİ Parti'nin payına düşen bir şeref payesidir diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)