| Konu: | Kadın ve erkek memurlara tanınan doğum veya evlat edinme sonrası yarı zamanlı çalışma hakkına, filoya katılan 2 yeni nesil derin deniz sondaj gemisine, “terörsüz Türkiye” sürecine, İsrail’in saldırılarına devam ettiğine, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, Türkiye’nin dış politikasına ve Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın yaptığı açıklamasındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 18.07.2025 |
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Bütün milletvekillerimizi hürmetle selamlıyorum.
Ekranları başında bizleri izleyen aziz ve asil milletimin bütün mensuplarına da hürmetlerimi arz ediyorum.
Şunu öncelikli olarak ifade edeyim ki malumunuz, 2025 yılı "Aile Yılı" olarak Sayın Cumhurbaşkanımız ve Aile Bakanlığımız tarafından ilan edilmişti. Bu kapsamda, Sayın Cumhurbaşkanımız çok önemli bir müjdeyi dün paylaştı, bugün de ona dair yönetmelik yayımlandı. Aile Yılı kapsamında, bu sene aile kurumunu destekleyici adımlar atıyoruz. Kadın ve erkek memurlara tanınan doğum veya evlat edinme sonrası yarı zamanlı çalışma hakkını elhamdülillah hayata geçiriyoruz. Bugün yayımlanan yönetmelikle memurlarımız, doğumdan itibaren ilköğretim çağına başlayana kadar yarı zamanlı çalışabilecek. Haftalık yirmi saatlik çalışma esasına dayalı bu düzenleme, ebeveynlerin çocuklarının gelişimine daha fazla zaman ayırmalarına ve aile içi bağlarının güçlendirilmesine doğrudan katkı sağlayacak; hayırlı ve uğurlu olsun efendim.
Tabii, bir taraftan da mavi vatandaki gücümüzü pekiştiriyoruz, artırıyoruz; filomuzu büyütüyoruz ve ikiz özelliklere sahip, yüksek teknolojiyle çalışan, donatılmış 2 yeni nesil derin deniz sondaj gemisini daha enerji bağımsızlığımız tam manasıyla bu ülkenin hak ve menfaatlerini mavi vatanda aramak üzere filomuza katıyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Şimdiye kadar ne çıktığını bir öğrenelim Sayın Başkan.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Enerjide tam bağımsız Türkiye hedefine çıktığımız bu yolda kararlılıkla ilerliyoruz; milletimize, ülkemize bu yeni gelişmelerin hayırlı olmasını diliyorum.
CAVİT ARI (Antalya) -
Akdeniz'deki sondajdan bugüne kadar ne çıktı Sayın Başkan, onun da bilgisini verirseniz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Milletimizin sorunlarına ve sıkıntılarına çözüm üretme irademiz ilk günkü gibi diridir.
CAVİT ARI (Antalya) - Milyon dolarlar harcandı, 1 litre petrol çıkmadı Akdeniz'den.
BAŞKAN - Sayın Milletvekili...
Sayın Akbaşoğlu, bir saniye lütfen.
CAVİT ARI (Antalya) - O milyon dolarların hesabını verin Sayın Başkan öncelikle.
BAŞKAN - Sayın Milletvekili... Sayın Milletvekili, lütfen...
CAVİT ARI (Antalya) - Akdeniz'de milyon dolarlar harcandı o sondajlardan.
BAŞKAN - Grup Başkan Vekili konuşuyor, dinleyelim.
CAVİT ARI (Antalya) - Kaç litre çıktı, bilgi verin Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Milletvekili, ama lütfen... Grup Başkan Vekillerini dinliyoruz, lütfen...
CAVİT ARI (Antalya) - Ama tam konuyla alakalı bilgi öğrenmek için Sayın Başkanım, tam yeri olduğu için sordum.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; milletimizin sorunlarına ve sıkıntılarına çözüm üretme irademiz ilk günkü gibi diridir, canlıdır ve güçlüdür.
CAVİT ARI (Antalya) - Milyon dolarlar harcadılar Akdeniz'de, 1 litre petrol çıkmadı; hesabını verin bunun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Türkiye'nin itibarını artırmak, Türkiye'yi kardeşlikle büyütmek, Türkiye Yüzyılı'nı menziline suhuletle ulaştırmak, bölücü terör gibi ülkemizi yarım asırlık prangalarından kurtarmak için çok boyutlu bir çaba içerisindeyiz. Bunun için riske girilmesi gerekiyorsa giriyoruz, mücadele edilmesi gerekiyorsa ediyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Görev zararı var orada, milyon dolarlar harcandı Sayın Başkan, bunu bir araştırıp bilgi verin.
ALİ TEMÜR (Giresun) - Sayın Başkanım, bu ne ya!
MEHMET BAYKAN (Konya) - Sayın Başkanım, birçok şey söyleyebilecekken Ali Mahir Bey'i efendice dinledik. Bu beyefendiyi lütfen susturun efendim.
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Cumhuriyet Halk Partili Grup Başkan Vekili konuşurken bir tek kişi laf atmadı. Bu doğru bir tavır değil.
BAŞKAN - Defalarca uyarıyorum, defalarca uyarıyorum.
Sayın milletvekilleri, bakın, Grup Başkan Vekili gidip uyardı, lütfen...
CAVİT ARI (Antalya) - Ülkeyi batırıyorlar. Sayın Başkanım, milyon dolar para harcandı, Akdeniz'de 1 litre petrol çıktı mı?
BAŞKAN - Sayın Milletvekili, Grup Başkan Vekilini şurada dinliyoruz ama yapmayın.
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Cumhuriyet Halk Partili Grup Başkan Vekili konuşurken tek kişi söz kesmedi.
CAVİT ARI (Antalya) - Bunun zararını kim ödeyecek? Görev zararı var, buradan ihbar ediyorum, cevap versinler.
BAHADIR NAHİT YENİŞEHİRLİOĞLU (Manisa) - Bu ne ya!
BAŞKAN - Bakın, diğer Grup Başkan Vekillerini dinledik, sükûnet içinde arkadaşlar dinledi. Lütfen...
CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, tam da bu konuyla ilgili; görev zararına yol açtılar, bu konuda açıklama yapsınlar.
BAŞKAN - Sayın Milletvekili, lütfen...
Bakın, bütün Grup Başkan Vekillerini sükûnet içinde dinledik, bir müsaade edin.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Tamam Sayın Başkanım.
CAVİT ARI (Antalya) - Bir cevap verirlerse memnun oluruz.
BAŞKAN - Buyurun lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şöyle: Süreleri yeniden başlatırsak bir zahmet, bir daha açarsanız.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - En baştan mı?
MEHMET BAYKAN (Konya) - 3'üncü cümlede başladı ya! 3'üncü cümlede başladı.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - En baştan olmaz ya!
MEHMET BAYKAN (Konya) - Siz mi karar verecekseniz? Başkanım, lütfen...
BAŞKAN - Sayın Akbaşoğlu, süreye ekledik.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; gerçeklerin milletimize duyurulmasına tahammüllü olmalarını istirham ediyorum milletvekili arkadaşlarımızın.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Gemiler nerede, gemiler? Gemiler nerede, aldığınız gemiler?
MEHMET BAYKAN (Konya) - Sizin limana bağlandı, sizin limana bağlandı.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Gerçeklerden mi bahsediyorsun, neyin gerçekleri! Nerede gemiler?
MEHMET BAYKAN (Konya) - Somali'de.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şunu ifade etmek isterim: Bütün milletimiz bilsin ki biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz; biz milletin ve memleketin istikbalini garantiye almanın peşindeyiz. "Terörsüz Türkiye" sürecimizde, evlatlarımıza üzerinde mutlu, müreffeh ve huzurla yaşayacakları bir ülke bırakmanın peşindeyiz. Derdimiz millet, sevdamız Türkiye'dir; ne yapıyorsak 86 milyonun birliği, dirliği, huzuru için yapıyoruz; ne yapıyorsak Türkiye'yi muzaffer ve muvaffak kılmak için yapıyoruz.
Değerli milletvekilleri, bölgemize baktığımızda, İsrail saldırılarına devam ederek bölgemizi kana, kaosa, kargaşaya boğmak için elinden geleni yapıyor. 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de 58 bin Filistinli kardeşimiz şehit oldu, yaralı kardeşlerimizin sayısı 138 bini aştı. İsrail, Filistin'le birlikte Lübnan'a, Yemen'e, İran'a saldırdı; oralarda da masumları katletti, sivil yerleşim yerlerini bombaladı. Eğer canavar bir an evvel durdurulmazsa önce bölgemizi, sonra dünyayı ateşe atmaktan çekinmeyecektir.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Canavarın patronu kim, canavarın patronu? "Sevgili dostum Trump" Sayın Başkan.
BAŞKAN - Sayın Ağbaba, hoş geldiniz. Lütfen...
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Biz bunu görüyoruz, iki yıldır en yüksek perdeden bu gerçeği cesaretle dillendiriyoruz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Canavarın patronu kim? "Sevgili dostum Trump"
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bununla kalmıyor, her türlü senaryoya karşı gerekli önlemleri alıyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şunu bir kere daha altını çizerek belirtmek istiyorum: Komşumuz Suriye'nin toprak bütünlüğünün, millî birliğinin, üniter yapısının ve çok kültürlü kimliğinin korunması bizim temel politikamızdır.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Toprak bütünlüğü mü kaldı ya!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Suriye'nin parçalanmasına dün rıza göstermedik, bugün de yarın da kesinlikle rıza göstermeyiz. Suriye'nin toprak bütünlüğü, özellikle güneyi ile kuzeyi arasında koridor açma hayali kuranlar emellerine Allah'ın izniyle ulaşamayacaklardır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sayın Başkan, AK PARTİ'nin "Maşallah!" dediği çocuk kırk gün yaşıyor, üflediği ocak su istemiyor.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Suriyeli kardeşlerimizle birlikte biz buna asla ve kata izin vermeyeceğiz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Irak gitti, Suriye gitti, Libya gitti. "Maşallah!" dediği çocuk kırk gün yaşıyor Akbaşoğlu'nun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İsrail'in ipiyle kuyuya inenler çok büyük bir hesap hatası yaptıklarını er ya da geç anlayacaklardır.
Şunun da bilinmesini isteriz ki tıpkı sınırlarımızın içindeki Kürt vatandaşlarımız gibi Suriye'deki Kürtler de bizim özbeöz kardeşlerimizdir, canımızdan bir parçadır.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yakında "mazlum halk" diyeceksin.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Evvelallah onların da siyonizmin, emperyalizmin sofrasında meze olmalarına asla ve kata müsaade etmedik, etmeyeceğiz. Arap, Türkmen, Kürt, Hristiyan, Sünni, Alevi, Nusayri, Dürzi demeden tüm kesimleriyle Suriye halkının sulh içinde yaşaması bizim en büyük arzumuzdur. Suriye'nin esenliğine giden yol da bundan geçmektedir. İstikrarlı bir Suriye çevresindeki tüm ülkeler için de istikrar üretecektir. Tersi bir durumda, Allah korusun, bunun yükünü herkes taşıyacaktır. Buradan Suriye Hükûmetine ve halkına en içten dayanışma mesajlarımızı AK PARTİ Grubu olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinden iletmek istiyorum.
Evvelsi gün ülkemizin de katkılarıyla sağlanan Suriye'deki ateşkesin İsrail'in kışkırttığı silahlı militanların katliamlarıyla sabote edilmek istendiğini görüyoruz. İsrail ne Gazze'de ne Suriye'de barış, huzur, istikrar istemediğini bir kez daha gösteriyor. İsrail'in saldırılarıyla ayrılıkçı milislerin katliamlarında şehit edilen Suriyeli kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Türkiye olarak, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Suriye'nin yanında olmaya, Suriyeli kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Aman desteklemeyin, orayı da karıştırırsınız.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Zulüm ve katliamla kendilerine güvenli bir gelecek arayanlar şunu hiçbir zaman unutmasınlar: Onlar yolcu, biz hancıyız; biz bu topraklarda ev sahibiyiz, bin yıldır bu coğrafyada yaşıyoruz, her karış toprağında ayak izimiz var, şehitlerimizin mübarek kanı var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Süleyman Şah'ı Türkiye'ye o yüzden mi taşıdınız?
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bin yıl boyunca buralardan nice zalimler geldi geçti.
VELİ AĞBABA (Malatya) - En son gelen kim acaba?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Kendilerini dokunulmaz zannediyorlardı, şimdi onların yerlerinde sadece yeller esiyor. Harimiismetimize kim göz diktiyse hepsinin hevesi kursaklarında kaldı ve kalmaya mahkûmdur. Bugünün zalimleri zulümlerinde küstahlaşmak yerine günün zalimlerinin akıbetlerine baksınlar ve ibret alsınlar.
ELİF ESEN (İstanbul) - Suriye'de niye kadınlar, çocuklar ölmeye devam ediyor acaba?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Tekrar ediyorum: Onurlu dış politikamızla, barış çabalarımızla, diplomatik temaslarımızla biz sulh ve sükûnun safındayız, barışın tarafındayız. Kimseye husumet beslemiyoruz, kimseye kem gözle bakmıyoruz, düşmanca yaklaşmıyoruz, kimsenin hakkına, hukukuna, egemenliğine, toprak bütünlüğüne el uzatmıyoruz. Biz sadece barış, huzur ve güvenlik istiyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Sadece CHP'ye savaş açıyorlar. Yeni düşman CHP, yeni düşman.
BAŞKAN - Son kez açıyorum Sayın Akbaşoğlu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Son kez değil efendim.
BAŞKAN - Bu 11'inci dakika oldu.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bakın, beş dakikası geçti efendim.
BAŞKAN - İlave ettik.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - İlave edilmedi.
BAŞKAN - İlave ettik Sayın Akbaşoğlu.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bölgemizde huzur ve istikrar istiyoruz. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa yaptık, yapmayı da sürdüreceğiz.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bölgede istiyor da Türkiye'ye de huzur iste, Türkiye'ye de; "iç cephe" diyorsun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Dış politikada menfaatlerimizi gözettiğimiz kadar insanlığı, vicdanı, hakkı, komşuluk ve kardeşlik hukukunu da gözetmeye devam edeceğiz, bundan kimsenin şüphesi olmasın.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Kendi içinde huzur yok, başka ülkeye nasıl huzur getireceksin?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şunu da ifade etmek istiyorum: Bakın, Ali Mahir Bey dün burada yaşananlara atıflarda bulundu ama mesele onun anlattığı gibi değil.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Nasıl?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Mesele nasıl? Tutanaklara bakarsanız, ilk önce...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Baktık tutanaklara, oku tutanakları.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bakın, tutanakları yayınlayın isterseniz, tutanakları yayınlayın.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Oku tutanakları, oku; tutanağı oku.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Siz daha sonra buraya geliyorsunuz, zaten Sayın Varank burada, grubumuzda oturuyor.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Tutanakları okuyun Sayın Başkan, tutanakları okuyun.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yorum yapma, tutanakları oku!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Tabii ki okuyacağım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Akbaşoğlu, bir saniye.
Sayın Varank Genel Kurula geldiler, söz talepleri var.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Ben bilemem, şöyle: Varank Bey kendi...
BAŞKAN - Muhtemelen o sataşmayla ilgili cevap verecek, söz vereceğiz.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - O başka, ben grubumuza yönelttiği için, bana da Grup Başkan Vekili olarak sorduğu için...
BAŞKAN - Peki, bu tartışma büyüyecek gibi.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, teşekkür ederim.
Biraz evvel Sayın Ali Mahir Başarır Bey farklı değerlendirmelerde bulundu gündemin dışında. Ben kendi gündemimle ilgili mesajlarımı verdim ancak bazı sorular da yönelttiği için onlarla ilgili de birkaç notum var, onları beyan edeceğim.
Bakın, bu konuda şunun net bir şekilde bilinmesi lazım: Ben çok nazik bir şekilde geldim, kürsüden konuşmamı yaptım ve yerime geçerken bir arbede yaşandı burada. O arbedenin niçin yaşandığını sonradan öğrendik ve burada Sayın Varank bizim grubumuzda otururken Ali Mahir Başarır Bey -Sayın Grup Başkan Vekili- daha sonra geliyor ve kendi sıralarına oturuyor. Orada...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Var mı sakıncası?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Hayır, hayır, orada bir problem yok tabii ki. Onu anlatıyorum.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - İyi, iyi, şükürler olsun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Ben de diyorum ki...
Tutanaklardan okuyorum, evet.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Efendim, ben konuşmamda herhangi bir sataşmada bulunmadım diyorum.
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, bugün bu yasayı bitirmek istemiyorlar herhâlde. Hem diyorlar ki "Yoklama istemeyin." hem de kavga ediyorlar. Yeter artık.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Mustafa Varank Bey de diyor ki: "Sataşma yok, sataşma yok Başkan. Nerede Başkan, sataşma nerede? Nereye sataştı?" Benimle ilgili... "Sataşma yok." diyor, o da kanaatini söylüyor. Ali Mahir Bey diyor ki: "Senin varlığın sataşma!"
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Doğru.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Kime söylüyor bunu? Sayın Varank'a.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Haksız mı?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Hayır.
"Senin varlığın sataşma." O da "Ne diyorsun ya!" diye biraz evvel sizin söylediğiniz kelimeyi söylüyor.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Evet, aynen, aynı ölçüde, değil mi?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Siz de...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, çok ayıp ama ya! Gerçekten ayıp ya! Ayıp ama ya!
MEHMET BAYKAN (Konya) - Tahrik var, tahrik!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Aynen bakın, sırayla gidiyorum.
Bakın, bakın...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, ne diyor orada?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bakın, bir dakika...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Söyleme bence! Yazık yani, gerçekten yazık!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bakın, bakın...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bunu savunuyorsun ya, yazık!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bakın, bakın...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Savunuyorsun bunu ya, yazık!
MEHMET BAYKAN (Konya) - Saygı duyun efendim, bırakın Grup Başkan Vekilimiz konuşsun, saygı duyun efendim, biz size saygı duyduk!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bir kere önce...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Senin özür dilemen lazım!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sataşan ve laf atan...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Her sataşana küfür mü edeceksiniz?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Küfür değil, bakın...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Küfür değil mi o?
BAŞKAN - Sayın Başarır, Sayın Başarır, lütfen...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, lütfen Sayın Başkanım ya! Neyi savunuyoruz ya?
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Ne oldu; ayıbın ortaya çıktı!
BAŞKAN - Şu anda 14'üncü dakika, 14'üncü dakika, buradan takip ediyorum.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Ya konuşan kim, söyleyen kim ya? Hâlâ "Ayıbın." diyorsunuz ya, ayıp ya!
CAVİT ARI (Antalya) - Akbaşoğlu'nu mu dinleyeceğiz Başkanım?
BAŞKAN - Buyurun, buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, bakın...
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Neyi savunuyorsunuz arkadaş?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bakın, Sayın Başkanım...
CAVİT ARI (Antalya) - Bütün gün Akbaşoğlu'nu mu dinleyeceğiz Başkanım?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkanım, tutanaktan okuyorum, olduğu gibi okuyorum; "Tutanağı okuyun." dedi. Konuşmamı bitirmişim, gelirken diyorum ki: "Muhammet Emin Akbaşoğlu - Sataşma yok, sataşma yok! (AK PARTİ ve CHP sıralarından karşılıklı laf atmalar, gürültüler) -tutanak- Mustafa Varank (Bursa) - Sataşma yok. Sataşma nerede Başkan? Sataşma nerede, neye sataştı? Ali Mahir Başarır - Senin varlığın sataşma! Mustafa Varank - Ne diyorsun ya? Ali Mahir Başarır - Senin varlığın sataşma!"
LEYLA ŞAHİN USTA (Ankara) - Söylenir mi ya!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Evet, hakaret nerede burada?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - "Mustafa Varank - Şu hâle bak, ayı gibi oturuyorsun ya!"
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, yazıklar olsun sana!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - "Ali Mahir Başarır - Sensin ayı! Geri zekâlı! Ahlaksız herif!"
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sana yazıklar olsun! Sen Meclisi bu kadar kirleten bir adamsın! Sen Meclisi kirleten bir adamsın!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - "(AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin birbirlerinin üzerine yürümeleri, gürültüler)"
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Aynı şey, değil mi? Yazıklar olsun!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - "Başkan - Birleşime on dakika ara veriyorum."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Yazıklar olsun!
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Yeter ya!
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Her zaman hakaret ettin, kaç sefer hem de!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Şuna bak, şu söyledikleri şeye ya? Bunu okuyorsun sen! Sen bunu okuyorsun!
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Arka tarafta oturup da defalarca hakaret etti. Bu Bakan mı? Nasıl Bakan bu?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkan...
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Kime ettim? Ne dedim sana?
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Bana ettin, bana orada. Arkada "Sapan gibi vururuz sizi." dedin, hatırlarsın.
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Ne zaman dedim ya? "Sapan gibi" lafa bak!
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - "Sapan gibi vururuz sizi." dedin. Hatırlarsın, hatırlatayım sana. Daha bir ay önce ya!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Sayın Başkan, bitiriyorum.
BAŞKAN - Ya, on beş dakika konuştunuz ama on beş dakika, lütfen...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, neyi bitiriyor ya?
BAŞKAN - Diğer gruplar da var, diğer milletvekili arkadaşlarımız var.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bakın, benim konuşmamı sabote etti arkadaşlar.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Yarım saattir konuşuyor Sayın Başkan, yarım saat oldu.
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Başkanım, ben bir açıklama yapabilir miyim?
BAŞKAN - Ama olmuyor ki, Akbaşoğlu söz istiyor, ne yapayım ben? Söz istiyor.
Buyurun, devam edelim; bu tartışmayı büyütelim, bu çalışmayı da nasıl yapacaksak yapalım.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bitiriyorum, bir dakika, bitiriyorum.
BAŞKAN - Bu çalışmayı da nasıl yapacaksak yapalım.
Buyurun.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şunu ifade ediyorum, bakın: Sayın Ali Mahir Başarır Bey...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, bu okunacak şey mi ya? Ya, bu olacak şey mi ya? Sen tecrübeli bir milletvekilisin, bu olacak şey mi?
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Bağırma Ali Mahir, niye bağırıyorsun?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Dün, Çarşamba günü tüketilmiş bir yalan ve dezenformasyon üzerinden Bursa'da 36 imam-hatip mezununun 500 tam puan aldığı yalanını tekrar etmesi üzerine maalesef ortam gerildi.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Ya, bunun ne alakası var? Hayret ya!
CAVİT ARI (Antalya) - Hangi sınavınızda şaibe yok, bir söyleyin bakalım?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - O saat üçte konuşuldu, olay saat onda oldu. Ne diyeyim size! Valla, Allah bildiği gibi yapsın ya!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Ve ondan sonra bunu devam ettirdiler. Bakın, burada tüketilmiş ve yok olmuş bir meselenin tekrar yalan üzerinden gündeme gelmesi meseleyi gerdi ve karşılıklı arbede oldu.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Başkanım, yirmi dakika oldu ya, rekor kırıldı artık yani. Ya, yirmi dakika oldu, yirmi. Yeter artık yani.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Her gelen hakaret mi etsin birbirine, onu mu diyorsun?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Hayır, karşılıklı arbede oldu. Hiç kimsenin birbirine hakaretini asla ve kata kabul etmiyoruz.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Şimdi bu gruptan birisi sana "ayı" dese ne diyeceksin? Ne diyeceksin?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Kimse, hiçbir milletvekili bir milletvekiline...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bitiriyorum. (Gürültüler)
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bunu savunuyorsunuz! Ya, savunuyorsunuz!
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Söyle o zaman "Savunmuyorum." de.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Hâlâ adam geldi, şurada oturuyor ya!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Nereye oturacağımı sana mı soracağım?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Bana soracaksın!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Terbiyesize bak!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şunu ifade ediyorum: Bana "Tutanağı oku." dediğiniz için, ısrarla "Oku." dediğiniz için ben de okuyorum.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sen terbiyesizsin, şu hâline bak. Yakışmıyorsun şu Meclise.
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Şu hareketlere bak, şu hareketlere bak; şu oturuşa bak, oturuşa!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Ben bunu okumamak için bir yaklaşım sergiledim ama okumamı istedikleri için de kamuoyuna doğru bilgi vermek üzere bütün tutanağı okudum.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Şu hâline bak! Şu hâline bak!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Şu hareketlere bak!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Yakışmıyorsun şu Meclise! Yakışmıyorsun şu Meclise!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Şu oturuşa bak, oturuşa! Oturuşa bak! Gelmiş burada... Sana mı soracağım?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Senin nereye oturduğun belli değil!
MEHMET BAYKAN (Konya) - Bu davranışlar bir Grup Başkan Vekiline yakışmıyor Başkanım, lütfen, lütfen!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Hadi oradan! Hadi!
VELİ AĞBABA (Malatya) - Yazıklar olsun be! Burada yüz yüze bakıyoruz ya!
MUSTAFA VARANK (Bursa) - Şu hareketlere bak, hareketlere!
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Şunu ifade ediyorum: Bütün milletvekillerimiz birbirlerine temiz bir dil kullanmalıdırlar.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ya, sen kendi Vekiline söyle, hâlâ orada oturuyor.
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Bu konuda herkes hakaret etmeden, karşılıklı olarak meramını anlatabilme kabiliyetine sahiptir.
Bütün milletvekillerimizi birbirine hakaret etmeden meramını anlatmaya davet ediyor ve bu konuda grubumuza yönelik suçlamaları reddettiğimi ifade ediyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)