GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YENİ YOL Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:18.07.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA ELİF ESEN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Pençe-Kilit bölgesinde yürütülen mağara operasyonunda metan gazına maruz kalarak şehit olan 12 askerimizin 4'ü sözleşmeli erdi. Bu erlerden biri, Celalettin Uyanık, görev başında çektiği bir videoda bizlere bir vasiyet bıraktı ve dedi ki: "Eğer bana bir şey olursa TSK'deki sözleşmeli erlere yardımcı olun."

Ben de YENİ YOL Grubu adına, tüm milletimiz, şehitlerimiz ve sözleşmeli erlerimiz adına bu vasiyeti sahiplenmeye geldim. Ortada çatışma bile yokken 12 şehit verdik. Tam bir buçuk yıl önce şu sözlerle seslenmiştim: Bir yanda parası olanın sırasını savdığı bedelli askerlik ve diğer bir yanda geçinme hayaliyle sözleşmeli er olan, iki metre kar altında nöbet tutmayı göze alan, her an ölümle yüzleşme ihtimalini kabullenen gencecik evlatlarımız. Bugün hâlâ Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde görev yapan sözleşmeli er ve erbaşlar, terörle mücadeleden sınır güvenliğine, iç güvenlikten doğal afet müdahalelerine birçok alanda canını ortaya koyarak ön saflarda mücadele etmeye devam ediyorlar. Ancak görev süreleri dolduğunda ne oluyor? Sosyal güvenceden, özlük haklarından, iş güvencesinden ve kamusal vefadan mahrum bırakılıyorlar.

Ülkemizde silahların bırakıldığı, iyi niyet beyanlarının yapıldığı güncel gelişmelerle, kritik bir gerçekle yüzleşmek zorundayız. İsrail, Dürzileri bahane ederek Suriye'yi bombalamaya devam ediyor. Suriye'yi bölmek istediği açık, katliamlarına devam ediyor. Biz ve koskoca İslam dünyası ise gözlerimizin önünde on binlerce Gazzeli Müslümanı katleden İsrail'i ancak kınayabiliyoruz. Sefil bir İslam dünyası, değil mi?

İsrail adım adım bizi de fiilî savaşa çekmek istiyor gibi. Suriye'de askerî, insani, istihbari, ekonomik varlığımız söz konusu iken İsrail'in saldırılarını yoğunlaştırması ihtimali karşısında Dışişleri Bakanlığımız derhâl nota vermelidir.

Peki, tüm bu gelişmeler sonrasında sınırımızın hemen ötesinde SDG yani YPG ve diğer oluşumlar ne yapacak? Sivillerimiz, askerlerimiz ve canı pahasına çok ağır görevler alan sözleşmeli erlerimiz yine tehlike ve tehdit altında mı? PKK silah bırakırken YPG'ye el altından silah ve militan desteği sağlama ihtimali var mı?

Değerli DEM PARTİ'liler, AK PARTİ'liler, MHP'liler -gerçi MHP sıralarında şu anda 1 milletvekili el sallıyor- "terörsüz Türkiye"ye, evet, inanmak istiyoruz ama bu büyük sorunları vatandaşlarımız adına size sormak, samimi yanıtlarınızı da duymak zorundayız.

Yeniden şehidimizin vasiyetine dönüyorum. 2011 yılında yürürlüğe giren 6191 sayılı Kanun ve buna bağlı yönetmeliklerle sözleşmeli er ve erbaşlara yedi yıllık hizmet süresi sonunda kamuya memur olarak atanma hakkı tanınmış ama yine pratikte uygulaması sorunlu kalmış. Binlerce sözleşmeli personelin hâlâ belirsizlik ve işsizlikle mağduriyetler yaşadığını bilmeyen yok. Atama kontenjanlarının açıklanmaması, değerlendirme sürecinin şeffaf yürütülmemesi ve hak sahiplerinin kapsam dışı bırakılması bu alandaki yapısal sorunların başında geliyor. Bunlar kabul edilemez.

Özellikle MHP sıralarına seslenmek istiyorum yine: Değerli MHP'li milletvekilleri, MHP Grubu 2017-2021 yıllarında sıkça dile getiriyor, "Biz MHP olarak, vatan savunmasının sözleşmesi olmaz..." diyordunuz.

Hatta, Sayın Sermet Atay, 2019 yılında "Biz MHP olarak vatan savunmasının sözleşmesi olmaz düsturuyla hareket etmekteyiz. Uzman çavuşlarımızın kadrosu ve iş güvencesi, 3600 ek gösterge verilmesi, orduevlerinden faydalanmaları zarurettir. Türk Silahlı Kuvvetlerinde en çok şehit veren zümre bunları çoktan hak etmiştir." diyordu. Biz de sizin o dönemdeki söylemlerinize katılıyoruz. YENİ YOL Grubu olarak verdiğimiz önergeyle hem şehitlerimizin vasiyetini...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

ELİF ESEN (Devamla) - Teşekkür ederim.

...ve hem de sizin geçmiş söylemlerinizi gerçeğe dönüştürmek için bir fırsat ortaya koyuyoruz. Gelin destekleyin, sözleşmeli erlerimize tüm özlük hakları, hukuki hakları, dahası, insani haklarının verilmesinin önünü tüm partiler birlikte açalım, haklarını teslim edelim.

Değerli Genel Kurul, şehitlerimizin ardından sadece yas tutarak değil bu düzeni değiştirerek, adaleti sağlayarak, iyileştirerek, önlem alarak sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız. Bu Meclis askerini korumayan, halkını kandıran bir iktidarın sadece izleyicisi olarak kalamaz.

Tekrar milletimizin başı sağ olsun diyor, daha fazla gencimizin başı toprağa eğilmesin diye çalışmaya devam edeceğimizi bu kürsüden ifade ediyorum. Biz buradayız.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)