GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:111
Tarih:18.07.2025

CHP GRUBU ADINA SUAT ÖZÇAĞDAŞ (İstanbul) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, ekranları başında bizi izleyen sevgili yurttaşlarımız; Türkiye günlerdir 963 bin çocuğumuzun girmiş olduğu LGS sınavlarını konuşuyor. Belki aramızda buna çok şaşıranlar olmuştur, belki aramızda buna çok kızanlar vardır; fakat maalesef, Millî Eğitim Bakanımızın meseleyi zamanında ele almamış olması ve gerekli tedbirlerin alınmamış olması nedeniyle çok önemli sorular ortada durmaktadır. LGS sınavının yapıldığı gün saat 11.57'de sözel bölümün kitapçığı WhatsApp gruplarında paylaşılmaya başlanmıştır. Bu kitapçık bir fotoğraf değildir, kitapçıktır ve matbaaya gitmiş olan sorular kitapçık olarak WhatsApp gruplarında paylaşılmıştır. Akabinde, yine, sınav devam ederken WhatsApp gruplarında sayısal soruları da yayınlanmıştır. Sayın Bakan, buna "Sözel bitmişti, yetmiş iki dakika geçmişti, sorun yok." diye bir cevap verdi.

1) Bir sınavda -bu sınav iki oturumlu tek sınavdır- sınav tamamen bitmeden sınav bitmiş sayılmaz.

2) Sadece sözel değil sayısal soruları da yayınlandı.

3) Velev ki Sayın Bakanın dediği gibi olsaydı, akşamüstü dörtte yayınlanmış olsaydı bile, sınav sorularının ne zaman sızdığı belli olmadığından, burada bir güvenlik açığı olduğunu çok net bir şekilde görüyor olacaktık.

Nitekim, Sayın Bakan sınavdan on bir gün sonra, ayın 26'sında, LGS sorularıyla ilgili bu söyleneni kabul etti, bir işlem başlatacağını söyledi ama daha sonuçları alınmadan, bu sınavın kimin tarafından, nerede, kimlerle sızdırıldığı ortaya konulmadan sayılar açıklandı.

Sayın milletvekilleri, ilk açıklamayı yaptığım günden bu yana asıl olanın çocukların üstün yararı olduğunu dile getiriyorum, 719 öğrenciye odaklanılmaması gerektiğini söylüyorum. Ben bunu istatistikçilere sordum "Sekiz yıl içinde en yüksek rakam, geçen sene 352'ydi; 2 katından fazla. Bu mümkün müdür?" İstatistikçiler dediler ki: "Yüzde 1 olasılıkla mümkündür." Bilime inanıyorsak 719 kişinin de tam puan alması mümkündür. Çocuklarımızın hepsini aylarca, yıllarca verdikleri emeklerden dolayı tebrik ettiğimi, alnından öptüğümü söyledim. Sayın Bakana "Bunu araştırın." dedim. Asla, hiçbir açıklamamda okullara göre, puanlara göre, türlere göre çocuklarımızı ayrıştırmadım, sosyal medyadaki yanlış yönlendirmelere itibar etmedim ama ortada bir gerçek var, bugün itibarıyla o gerçek daha da ortada. Dün, Sayın Bakan, Bilgi İşlem Genel Müdürü gibi süreçte en kritik pozisyonda olan kamu görevlisini görevden aldı, 29 kişiye soruşturma açtırdı. Sayın Bakana haftalardır söylüyoruz, ortada bir sızıntı var. Sayın Bakan bunu kabul ediyor. Sonuç itibarıyla, bu birilerinin eline gitmiş, sadece 719'a odaklanamayız çünkü bu sızan soruları alanlar, ister ideolojik gerekçelerle ister finansal gerekçelerle kendi çevrelerindeki insanlara dağıtmış ya da bir çıkar elde etmişlerse 1 yanlış, 2 yanlış yaptırarak da bunun görülmesini engellemeye çalışmış olabilirler. Başından beri suçlama yapmadan sorular sormaya çalışıyorum, Sayın Bakanı göreve davet ediyorum.

Şimdi, önümüzde çok net bir sorun var: Sayın Yusuf Tekin Bakan olduğundan bu yana AK PARTİ'nin diğer 8 bakanı gibi yapmıyor, LGS istatistiklerini yayınlamıyor; ya o 8 bakan yanlış yapıyordu ya Yusuf Tekin yanlış yapıyor. LGS istatistiklerinin açıklanması gerekiyor, mümkünse herkesin, değilse ilk 10 bine giren öğrencilerin okullarının, illerinin, ilçelerinin, mezuniyet notlarının aldıkları puanla beraber açıklanması gerekiyor, böylelikle bu şaibenin ortadan kaldırılması gerekiyor.

Yetmez, bazı iddialar var, Ordu Milletvekilimiz dile getirdi, cevap kâğıtlarının değiştirildiği iddiaları var. Ben "Olmuştur." ya da "Olmamıştır." diyemem. Devletin istihbaratı, güvenliği, yargısı bizim kontrolümüzde değil ama yapılabilecek bir şey var. Getirirsiniz cevap kâğıtlarını, bakarsınız parmak izlerine; o cevap kâğıtları o kişilerin mi diye bakarsınız. O cevapları, aldıkları puanları, okul başarılarıyla karşılaştırarak sonuçları öğrenirsiniz. Doğru bir iç denetim yapsaydınız bu, iki hafta önce de belli olabilirdi, sonuçlar açıklanmadan önce de belli olabilirdi. Bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına bununla ilgili bir suç duyurusunda bulunduk.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

SUAT ÖZÇAĞDAŞ (Devamla) - Değerli vekillerimiz, bu çocukların her birisi ister fen lisesinde ister Anadolu lisesinde ister imam-hatip lisesinde olsun, hepsi bizim çocuklarımız ve bunların geleceğe güvenle bakabilmesi lazım. Sayın Bakan size de bize de gerçekleri söylemiyor. Diyor ki: "Okulların başarı oranı arttı. O yüzden resmî okullar daha başarılı." Mahmut Özer Bakanken resmî okullardan tam puan alanlar yüzde 44'tü, bugün yüzde 43. Mahmut Özer Bakanken imam-hatiplerden tam puan alanlar yüzde 10'du, bugün yüzde 8,8. Parlamentoyu, milletvekillerini, AK PARTİ Grubunu, muhalefeti kandırmaya çalışarak hiçbir yere gidemeyiz. Verilen istatistiklerin hepsi yanlış. Kamuoyundan gizlemenin, karartma yapmanın, insanları şüpheye düşürmenin kimseye bir yararı yok. Ben Sayın Bakana sorular soruyorum, cevap vermiyor. Sordum: "Bu soruların içerisine dışarıdan girmiş sorular var mı?" Cevap alamıyorum. Bu şaibenin ortadan kalkması gerekir. Cumhuriyet Başsavcılarının buna el atması gerekir ve sizlerin desteğiyle bu araştırma önergesiyle bugün 1 milyon çocuğumuzun annelerinin, babalarının, kardeşlerinin, dedelerinin, yaklaşık 10 milyon insanın yüreği burada atıyor.

Gelin, başka konularda olduğu gibi burada da bir araştırma grubu kuralım, bu sorunu ortadan kaldıralım. Ben Bakan olsaydım bir saniye bile düşünmezdim eğer bu şaibenin içinde benim bir rolüm yoksa; ben Sayın Bakanın olmadığına inanıyorum, o zaman açalım araştırma grubunu, çalışmaya başlasın, sonuçları da görülsün diyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)