| Konu: | "Terörsüz Türkiye" başlığı altında yürütülen süreç ve özellikle PKK terör örgütünün silah bırakmasıyla ilgili kamuoyuna yansıyan gelişmelere ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 19.07.2025 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; zaten yerin dibine batırdığınız ülke ekonomisi iyice dara düşmüşken, "Şu sektör de iyi gidiyor." denilecek bir tek alan kalmamışken, açlık sınırının altına düşen vatandaşlarımızın yaşam standardı yerlerde sürünürken; siz 5'li çetenizi, yandaş şirketlerinizi, taşeronu olduğunuz ülkelerin tekellerini, tröstlerini Maden Kanunu teklifinizle ihya etmeye çalışırken Suriye'deki yeni gelişmeler ve İsrail'in hedefine adım adım ilerlemesiyle ülke yangın yerine dönüyor, haberiniz yok.
Bakın, siz burada millete kötülük edecek bir yasayı canhıraş biçimde muhalefete saldırarak savunmaya çalışırken dün ne oldu biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti devleti Bogota'daki Lahey Grubu zirvesinde katil İsrail'e silah ambargosu uygulanmasını öngören yaptırım belgesine imza atamadı. Peki, neye imza attınız? Sadece kınama bildirisine. İbretlik bir ayrıntı da verelim: Tam 11 ülke İsrail'e silah ambargosu getirecek mal sevkiyatı bildirisini onaylayıp imza attı, sadece Türkiye "Hayır, biz sadece kınama bildirisine imza atıyoruz." dedi. Bu düpedüz hem dış politika hem de diplomasi skandalıdır. Üstelik bu 11 ülke sadece imza koymadı, "İmzanın gereğini de yapacağız." dediler, taahhüt ettiler. Siz ne yaptınız? Yine, kâğıt üstünde bir vicdan gösterisi yaptınız. Açık söylüyorum, bunun adı diplomatik figüranlıktır, ikiyüzlülüktür ve riyakârlıktır. Yani yine sahnede mangalda kül bırakmadınız, masada ise suspus oldunuz. Bir yanda meydanlarda dökülen timsah gözyaşları, "asacağız, keseceğiz, kahrolsun İsrail" nutukları, öte yanda masalarda buz gibi sessizlik.
Bakın, uyarıyoruz, bugün Suriye'de olanları konuşmazsak yarın Türkiye'nin başına daha büyük felaketler gelecek. Ne zaman ki sınırlarımızın dışındaki komşu ülkelerin geleceğiyle, istikballeriyle ilgili hayaller kurmaya başladınız işte o gün felaketler başladı. Bugün Suriye'nin güneyinde Süveyda ilinde resmen bir iç savaş provası yapılıyor, Dürzi gruplar ile aşiretler çatışıyor; İsrail bu kargaşada yine devreye giriyor, "Dürzilere zarar veremezsiniz." diyor ve bombalıyor. Sözde "bağımsızlık" adı altında, İsrail'in taşeronları, Amerika'nın piyonları, emperyalizm paktı yeniden devreye girdi. İşte böyle bir zeminde, terör örgütü PKK'nın elebaşlarından Behzat Çarçel bakın açık açık şunu söylüyor: "Türkiye Cumhuriyeti dönüşmek zorundadır. Federasyon ya da konfederasyon olarak yeniden inşa edilmelidir. 'Terörsüz Türkiye' derken bizim kastımız budur." Daha ne desin adam? "Terörsüz Türkiye" diyerek aslında terörle mücadeleden vazgeçmemizi istiyorlar. Peki, PYD'nin başı Salih Müslim ne diyor? "Bu ümmet birliği fikri geçmişte kaldı, federal ya da konfederal yapı olmalıdır." diyor. Yani bunlara göre terörsüzlük Türkiye'nin PKK'ya teslim olması, Anayasa'sını değiştirmesi, milleti parçalarına ayırmasıdır; anlamıyor musunuz?
Peki, bu örgüt silah mı bırakıyor? Hayır, tam aksine. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ne demişti? "PKK'nın 2 bine yakın kadrosu SDG'nin tepesine oturuyor. 'Mazlum Kobani' dediğiniz adam Kandil'e hesap veren bir kukladır." Ve şimdi duyuyoruz ki 12-13 bin PKK'lı Irak'tan Suriye'ye geçmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Tamamlayayım.
BAŞKAN - Tamamlayalım.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Kim besliyor bu terör koridorunu, kim göz yumuyor bu yapıya, silahı kim veriyor, destek kimin bilgisiyle veriliyor? Ve bu ortamda "terörsüz Türkiye" sloganı adı altında AKP, MHP ve DEM PARTİ Türk milletinin anayasal düzenini değiştirmek için harekete geçiyor. Bir yandan ümmet birliği, bir yandan yeni Anayasa, bir yandan federasyon, konfederasyon zeminleri; tüm bunlar Türkiye Cumhuriyeti devletinin anayasal düzenini cebren ve hileyle değiştirme girişimidir.
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Anayasa görüşmelerini yapan sizsiniz be! Haberin yok partinden.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Cebir, terör örgütlerinin silahıdır; hile, referandum oyunları, Anayasa masallarıdır. Ve söylüyorum size: Teröre "terör" diyemezsen, teröriste "terörist" diyemezsen elbette "Terörsüz Türkiye" olur ve bu da kabul edilemez. Bu milletin aklıyla alay etmekten vazgeçin!
Heyeti saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)